English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nobu

Nobu Çeviri İngilizce

280 parallel translation
Senaryo HASHIMOTO SHINOBU, KIKUSHI MARYUZO, KUROSAWA AKIRA
Screenplay by : OGUNI HI DEO, HASHI MOTO SHI NOBU, KIKUSHI MARYUZO, KUROSAWA AKIRA
Onunla konuşmak istiyoruz, küçük Nobu.
We want a word with him, little Nobu.
Nobu, kaba olmana gerek yoktu.
Nobu, you shouldn't be impolite.
- Nobu-san.
- Nobu-san.
- Nobu'yu asla onla evlendirmem.
- I'll never marry Nobu to him.
Nobu, yapabileceğim birşey var mı?
Nobu, can I help with something?
- Nobu!
- Nobu!
Sakichi, eğer Nobu'yu seviyorsan, onun için konuşmalısın.
Sakichi, if you love Nobu, you must speak for her.
- Nobu-san, teşekkür ederim.
- Nobu-san, thank you.
Nobu gitti!
Nobu is gone!
Nobu, yaklaşma.
Nobu, don't come near.
Nobu, Nobu...
Nobu, Nobu...
Nobu'mu geri ver, onu geri ver, Nobu, Nobu, onu geri ver!
Give my Nobu back, give her back, Nobu, Nobu, give her back!
Nobu, ne oldu?
Dear Nobu, what happened?
Nobu-chan... Ne kadar acı çekmişsindir...
Nobu-chan... how you must have suffered...
"Nobu" yazıyor.
It says Nobu.
Nobu.
Nobu.
Burası Beverly Hills.
Nobu, this is Beverly Hills.
Nobu, gözünü ayırma.
Nobu, keep an eye on him.
Senin için de Nobu gerçekten... buraya bak - tamam
For you, too, Nobu. - For real... Look over here.
Teşekkürler ben de mutluyum Nobu resim hazır!
Thanks. - l'm glad, too, Nobu. Picture's ready!
Nobu!
- Nobu!
Nobu!
Nobu!
Kes şunu, Nobu!
Cut it out, Nobu!
Nobu...
Nobu...
Sana Shuya dedim, Nobu gibi...
I called you Shuya, just like Nobu...
Ama Nobu'ya da yardım edemedim...
But I couldn't help Nobu either...
Yanında Nobu'nun Kitano'ya sapladığı bıçak vardı
She took the knife that Nobu used to stab Kitano from her desk.
Babanız bize Nobu'da yer ayırttırdı. Ve 5 : 30'da değil.
Daddy got reservations for us at Nobu, and not at 5 : 30.
Nobu'dan farkın yok. ( New York'da restoran ).
You're like Nobu.
New York'ta, Nobu, Ralf Lauren, Tiffany's takılıyor.
In New York, he's Nobu, Ralph Lauren, Tiffany's.
SNN muhabiri Nobuhiro Sabasurisurijuwa ile canlı yayına bağlanıyoruz.
Let's go live to SNN Correspondent Nobu...
Nobu,
Nobu,
Fred Segal'de indirim varmış, Bellki Nobu, bir yolculuk yaparız.
The Fred Segal sale is happening. I was thinking maybe Nobu. A road trip.
Nobu'dan sonra da biraz ye, olur mu? Ahmak.
You should do like the farmers do!
O ve ortağı Nobu'ya eşlik edeceğiz.
We will entertain him and his partner, Nobu.
Nobu zorlu bir mücadele olabilir.
We may find Nobu quite a challenge.
Müdür Nobu.
President Nobu.
Nobu-san.
Nobu-san.
Nobu-san seni bu konuda eğitmeli.
Nobu-san will have to educate you.
Hadi hemen dikkatini Nobu'ya ver.
Quick, turn your attention to Nobu.
Belki Nobu-san bana güreşin kurallarını anlatma inceliği gösterir.
Perhaps Nobu-san will be kind enough to explain the rules of the match.
İIgimi Nobu'ya çevirmeye zorlandığımda benden çalınan zamanı.
A moment stolen when I was forced to turn my attention to Nobu.
Nobu-san'la Tsunashima restoranında buluşacağız.
- We will meet Nobu-san at the Tsunashima restaurant.
Doğru zamanda kimse görmeden Nobu'ya ver. Dikkatlice.
At the right moment, slip it to Nobu discreetly.
Nobu-san'ın kendinden başka biri olması arzulanamaz.
One could not wish Nobu-san to be anyone but Nobu-san.
Nobu-san, bu kadar duygusal olduğunu hiç bilmiyordum.
Nobu-san. I had no idea you were so sentimental.
Şu Nobu denen adam.
That man Nobu.
Nobu ve Başkan iş ortakları.
Nobu and the Chairman are business partners.
Öğle yemeği için Nobu'da yer ayırtmıştım.
I have a lunch reservation at the Nobu.
- Lütfen bizi bağışlayın.
- Please, forgive us, Nobu-san.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]