Nope Çeviri İngilizce
12,195 parallel translation
- Yok.
Nope.
Hayır 14.
Nope, it's 14.
Öğrenmiyor.
Nope.
- Neden hedef alınmış olduğuna dair bir fikrin var mı?
You got any idea why you were targeted? Nope.
- Hayır.
- Nope.
Hayır, daha değil.
Nope, not yet.
Hayır.
Nope.
- Hayır.
Nope.
Ya güvenilir koca rolünü oynayarak haberin bile olmadan Direnişe bilgi sızdırıyorsan?
- Nope. What if you were passing information to the Resistance without even knowing it, being the trusting husband that you are?
- Olmaz.
- Nope.
Yo, bugün yokmuş.
Nope, today we're off.
- Hayır, bu Atlı Kız!
- Nope, it's Horse Girl!
Hayır, doğru adres.
Nope, this is the right place.
- Beni şerif yardımcısı mı yapıyorsunuz?
You're making me your deputy? Nope.
Etmez.
Does it matter? Nope.
Hayır. Bu adamla ilgili çok şey duydum.
Nope, just heard a lot about this guy.
Çıkmaza girdik.
Nope. Dead end.
Hayır. Seni reddettim.
Nope, I turned you down cold.
Değilim.
Nope.
- Üstüne çıkayım ben.
- You know what? - Nope. Yeah, get on top of this.
- Olmaz çünkü çiftçiyim.
- No? - Nope,'cause I'm the farmer. Mnh-mnh.
Alkolik misin? - Hayır.
Nope.
Hayır. Sen değil.
Nope, not you.
Burada bir şey yok.
Nope. Nothing here.
Helen gelmeyecek mi?
Is Helen not coming? Nope.
Olmaz, yeni fetişim bu olmayacak.
Mm-hmm. Nope, not starting that fetish.
Hayır, beş.
Nope, five.
Yok ya, hallediyorum.
Nope. Yeah, I manage.
Yok, olmadı böyle.
Nope, not working.
Tanrı'yı düşünüyorsan olmaz.
Nope. Not if you're thinking about god.
hayır bozdum. Hayır.
From--or--nope, i broke it.
Bu doğru olamaz.
Nope. Yep. That can't be right.
Yok, olmaz bu.
Nope, it's not gonna work.
Hayır, bu şey onu etkilememiş gibi görünüyor.
Uh, nope, nothing that looks like it could be him.
- Tamam.
- Nope.
Tekrar dene.
- Nope. Try again.
- Olmadı.
- ( beep ) - Nope.
Hayır. Partnerin olmaya çalışıyorum.
Nope.
Yok.
Nope.
- Hayır burda işimiz bitti.
- Nope, we're done here.
Başka yolu yok, ben programa katılacağım.
Nope, there's no way I'm taking the pill.
- Hayır, senin?
- Nope. You?
Hayır, çünkü bu gece cinayete kurban gitmeni istemedim.
Nope, because I didn't feel like letting you get murdered tonight.
- Evet.
- Nope.
- Yıldırım fırlatmak istiyor!
He wants to do the lightning toss. Nope.
Hadi!
- Nope.
Annenin meyve suyu.
- Nope.
- Olmaz.
Nope.
Bu değil.
Nope.
Hayır.
Oh, yea... nope.
Hayır!
Nope.