Nothin Çeviri İngilizce
6,377 parallel translation
Acı falan yoktu.
No pain, nothin'.
Hiçbir şey.
Nothin'.
Sonra tamamen kullanıldığında bir hiç olacaksın.
Then when you're all used up, you ain't gonna be nothin'.
Hiçbir şey. Hiçbir şey.
Nothin', nothin'.
Bir ay boyunca günde 75 defa ve sonuç hiçbir şey.
75 times a day for a month, and then nothin'.
Benimle çok ilgileniyorsun, beni düşünüyorsun ama annen ne olacak? Cevabın yok mu?
I mean, look at you got all the care and concern in the world for me, but what about her, nothin'?
Lütfen, ben garanti falan istemiyorum.
Assure me nothin', please.
- Bir şey yok.
- Nothin'.
R. Kelly Bump N Grind
♪ I don't see nothin'wrong ♪
Endişelenmene hiç gerek yok.
You ain't got nothin'to worry about.
Hiç kimse mi?
Nothin'?
Üzerimde baskı oluşturan hiçbir şey yok.
Got nothin'weighing'me down.
- Sana hiçbir şey olmayacak.
Nothin'gonna happen to you.
Hiçbir şeyi olmayan Arnavut bir yetime.
Dalia can gaze upon Fatmire... an Albanian orphan who has nothin'.
- Ava'ya karşı elinde hiçbir şey yok.
You ain't got nothin'on Ava.
Kim bu Goldie? Kim olduğu belirsiz züppenin teki!
Some nobody, nothin'pimp!
Hiçbir şeyi veya kimseyi umursamadığını gösteriyordu.
Just showing he don't care about nothin'or no one.
Elinizde üstüne gideceğiniz bir şey kalmasın diye o dövmeyi kesti.
He cut out that tattoo so y'all ain't got nothin to hold over him.
Gizli duvar, gizli oda sen de bir şey bilmiyorsun, öyle mi?
Hidden panel, secret room, and you don't know nothin'?
Jonathan, anlaşmamızın bir parçası olarak bunu söylemişti ama ben aktör değilim.
Yeah, Jonathan, told me that was part of the deal, but I ain't no actor or nothin'.
Hiç.
Nothin'.
- Hiç...
- Nothin'.
Korkacak bir şey yok. Zaten seninki minicik. Onu bulamaz bile.
Nothin'to worry about, mate,'cause it'll never find your tiny cock.
Size karşı sevgiden başka bir şey beslemiyoruz.
I got nothin'but love, man.
Hiç birşey.
Nothin.
Bana yardım eden ilk kişi karşılığında yardımımı alacaktır. Bunun boş bir şey olmadığını biliyorsunuz.
The first one who can help me gets my help in return, and you know that ain't nothin'.
- Biliyorsun, - hiç bir şeyin yok ama her bokun var.
You know, you ain't got nothin', but you got a lot of shit.
Hayır, Buford bana hiçbir şey yapmadı.
No, Buford ain't got nothin'on me.
- Burada bir şey yok.
- Nothin'over there.
- Burada da yok.
- Nothin'here.
- Bende bir şey yok.
- I got nothin'.
İnsan Avcıları silahları hakkında hiçbir teorimiz yok.
Ain't nothin'theoretical about Manhunter cannons.
# Hiçbir şey hatırlamıyordum #
? I can't remember nothin
- Hiçbir şey. Hiçbir şey.
Nothin... nothing.
Ve o bana senin hiçbir şeye değmeyeceğini söyledi! Görüyor musun?
And he told me that you ain't worth nothin'!
- Sabah boyunca bir sey demedin.
You ain't said nothin'all morning.
Hiçbir şey söyleme evlat.
Don't say nothin', child.
Bana bir şey yapamazsın.
You've got nothin'on me.
Şimdi O öldüğü için, hiç bir şeyim kalmadı.
Because now that she's gone, I got nothin'.
Bununla alakası yok, anladın mı? Alakası yok.
Ain't nothin'to it, you hear me?
- Aynı tas aynı hamam.
- Nothin'new about that.
- Hiçbir şeye bakmıyorum.
- I ain't lookin'at nothin'.
Honolulu topraklarından bir şey çıkmaz birader.
Man, Honolulu ain't got nothin on this place.
Senden hoşlanıyorum ama bundan ötesi yok.
I-I like you, but nothin'... more.
- Buradaki her şey "top" olmuş.
Nothin'about that looks straight. - Mmm.
Hiçbir şey istemiyorum!
Nothin'!
Ben göremiyorum.
I got nothin'.
Endişelenmeniz gereken bir şey yok.
You got nothin'to worry about.
Bir bilgim yok valla.
I don't know nothin'about that.
Dövme filan?
Ain't got no tats or nothin'.
Trish.
♪ Nothin'up my sleevin'♪ Trish.