Nâdiren Çeviri İngilizce
4 parallel translation
O nâdiren oynardı, oynadığındaysa sopayı düzgün savuramazdı.
He rarely got to play and when he did, he was ordered not to swing.
Michel nâdiren donar, Michel nâdiren sigara içer, Michel nâdiren içer, Michel nâdiren uyur.
Michel seldom freeze, Michel seldom smoke, Michel seldom drink Michel seldom sleep.
2 arabanında aynı anda pite girmesi çok nâdiren olur.
It's rare that 2 cars put on their seeds at the same moment
Barışçıl insanlar nâdiren düşünülür.
Rarely do they think of peaceful men.