Nâm Çeviri İngilizce
47 parallel translation
Devlet bizleri silah ve kanunla desteklemeden önce bile G-men ler yeraltı dünyasında korkutucu bir nâm salmaya başlamıştı.
Even before the government armed us with guns and laws G - men became a dreaded underworld whisper.
# Heyhat, nâmım # # Katran karası kadar kara olabilir! #
Alas, my reputation is as black as may be - as black as pitch black tar!
Ordu onun nâmına hareket etti. Ne var ki görünenin aksine, ordu bir şekilde O'nun Dünya üzerindeki gücünü kısıtladı.
The military acted on behalf of the Emperor, but they underlined of that although the appearances, it enjoyed of little power in the land.
Falaise "ölüm sahası" nâmıyla anılır oldu.
( narrator ) Falaise earned the name of "the killing ground".
Ve işte 5 numarada da Gothenburg Gogetter, nâm-ı diğer İsveçli Sarı Şalgam Anderson. Hemen arkasında 8 numarada, duvara toslamasına rağmen kazadan burnu bile kanamadan kurtulan Arjantinli Patagonya playboyu Carlos Fandango yer alıyor.
Here's No. 5, the Swede Ronny Turnip Anderson, the Gothenburg Gogetter, followed by No. 8, the Argentine Carlos Fandango.
Nâmını çok duydum ama kendisini hiç tanımam.
I heard about him a lot, however I never met in person.
Ve nâmı değer Hecky, hepsini bilir.
And Hecky the Hackie knows them all.
Nâmınızı duyduk.
We have heard of you.
"Bu sene sadece şeker nâmına dolaşıyoruz."
"We're going for name candy only this year."
Tüm cihana nâm salacak bir adam.
He's a man who'll rise in the world
Salazarların nâmı bir hiç olacak. Bunun olmasına izin veremezsiniz.
The Salazar name will be a joke.
Ama kızınızın nâmını biliyorum, bay Donato.
But I know her reputation, Signor Donato.
Herkes de sizin nâmınızı biliyor bay Casanova.
And everybody knows yours, Signor Casanova.
Diğer taraftan, siz bay Casanova Venedik'teki tüm bilinen kadınların üstünden geçmiş biri olarak nâm salmış birisiniz.
On the other hand, there is you, Signor Casanova, the most notorious lover of women in Venice, reputed to have the longest list of conquests ever known.
Sen şimdi bana benim domuz yağlarımın nâmını hiç duymadığını mı söylüyorsun?
Do you mean to tell me you've never heard of my lard?
Nâmımın benden önde gitmesinden memnunum.
I'm delighted that my reputation precedes me.
Papa nâmına, İtalya'nın merkezindeki lordları birer birer ezeceksin!
In the Pope's name, you will crush the lords of the center of Italy, one by one.
Hayat nâmına!
For life!
Bu, Ray Greene, Trystan McNeil'in ortağı nâmıdiğer Liquid Halo. - O da ne?
Nate Raygreen, partner of Tristan McNeal, aka Liquid Halo.
Dünyaya nâm salan, efsanevi salonunuzun kapılarını açıp büyük bir ziyafet vermenin tam vaktidir, yüce Hrothgar.
It is high time, mighty Hrothgar, to break open your golden mead famed across the world and to feast in your legendary mead hall.
Jonathan Crane, nâm-ı diğer "Korkuluk".
Jonathan Crane, a.k.a. The Scarecrow.
Kesinlikle suçunu kabul etmiş olan Barb'ın, nâm-ı diğer Downy'nin şüpheli davranışlarının yol açtığı bir ev arkadaşı kavgası.
Roommate squabble, brought on by the suspicious actions of Barb, a.k.a. Downy, who is definitely a person of interest.
- Evet, eminim öyledir. Nâmın senden önde gidiyor.
Well, your reputation precedes you.
Ayrıca Chang Xiaowen nâm-ı diğer "Azrail" ile Tatar kardeşleri var.
And We also have Chang Xiaowen, the "Grim Reaper" And her Tartar brothers
Gregor da birkaç yaş büyük ama o zamandan çok iri, nâmı da yürümüş.
Gregor a few years older- - already a big lad, already getting a bit of a reputation.
Ne yalan söyleyeyim, gelmeden önce bu adamın nâmını duymuştuk ve hakkını verdi.
I have to be honest. We heard about this guy before we came in here, and he's delivered.
Hedefimiz Joshua Gray de öyle ; nâm-ı diğer, Gandalf.
And so does our target, Joshua Gray, a.k.a. Gandalf.
Nâmınız sizden önce geliyor.
Your reputation precedes you.
Yırtıcılar nâmına hiçbir iz yok.
( IN NORWEGIAN ) I couldn't see any footprints of predators.
Kötü bir nâmın var şehirde.
You're a bad influence in the city.
Az çok benim de nâmım var.
I'm a VIP too.
Sendeki sevdiğim yönün ne olduğunu biliyor musun Peder? Benim nâmımdan bi : haber olmana rağmen, hâlâ bana karşı durabiliyorsun.
You know, what I like about you, father, is, you're aware of my reputation and yet still you stand tall against me.
Sanıyorum ki nâmım önümden yürüyor.
I assume my reputation precedes me.
- GELECEK- Bugün, 31. yüzyılda bile kudretli Süper Kahramanlar Lejyonu suç ve kötülükle, doğruluk ve adalet nâmına savaşmaktadır.
Even today in the 31st century... the mighty Legion of Super-Heroes battle crime and villainy... in the name of truth and justice.
Senin nâmını duydum.
I heard about you.
Royalle'in öldüğü varsayılırken ve Wolfe da parmaklıklar ardındayken... Diamond'ın nâmına da gölge düşüyor.
And while Royalle is assumed dead, and Wolfe behind bars, there's a shadow over Diamond's reputation to this day.
Senden önde yürüyen nâmından dolayı hiç de beklemediğim bir hareketti.
One which I had not anticipated given the reputation which precedes you.
Nâmın senden önde gidiyor.
Your reputation precedes you...
Sadece nâmım kötü diye mi?
Just'cause I got a bad reputation?
Denedim zaten, ama Ian benim kötü nâmımı salmış.
I've already tried, but Ian's put out the word out on me.
Herifin nâmı var, herkes tanıyor.
- He's got a rep, that's for sure. - It's more than that.
Nâmı önünden gidiyor.
His reputation precedes him.
Üçüncü Üstâd'ı bir an önce öldür, .. ancak bu şekilde.. .. savaşçı dünyasında kendi nâmını yayabilirsin.
Quickly kill the Third Master, and only then can you make a name for yourself in the martial world.
Senin nâmına pek yaraşmıyor.
It doesn't quite fit with your reputation.
Senin nâmına pek yaraşmıyor.
One woman against another.
Nâm-ı diğer Wallace Carver.
Wallace Carver.
Kendi nâmıma şunu söyleyeyim...
Anyway...