English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nöro

Nöro Çeviri İngilizce

361 parallel translation
Bak - Nöro kontrol sistemi mi?
- The neural-net control system?
Val de Grâce'deki Askeri Nöro-psikiyatri Hastanesine yatırıldı.
Interned in Val de Grâce Military Neuro-psychiatric Hospital.
Nöro-fiziksel çalışmaları durdurup, daha pratik çözümler üzerinde çalışacağımızı sanıyordum.
We were going to stop work on the neurophysical, concentrate on something more practical.
Nöro-Psikiyatri Topluluğu'nun avukatıyım.
Neuro-Psychiatric Society.
EPH-3 ile ; nöro-farmakolojik araştırmaların son mucizesi.
With EPH-3, the latest miracle of neuropharmacological research.
Bir de nöro-kimyasal analiz yapalım.
Let's run a neurochemical analysis.
Nöro-sinirlere alabildiğince yayılıyor.
I'm seeing widespread bonding to neuro-receptors.
Nöro-sisteminin bir haritasını çıkaralım, belki zayıf bağlantıyı izole edebiliriz.
Let's map his neurosystem and see if we can isolate a weak link.
Beyin zarında nöro-elektriksel aktivite.
Neuro-electrical activity in the cerebral cortex.
Nöro-kimyasal moleküller aktarım sırasında bozuluyor ve Vücutta motor işlemleri, Otonom sistemleri ve beyinin yüksek düşünme kapasitesini etkiliyor.
Neurochemical molecules break down during transport, affecting motor functions, autonomic systems and the brain's higher reasoning centres.
Beynimizdeki nöro kimyasalları almaya çalıştıklarını sanıyorum.
I think they're trying to get neurochemicals from our brains.
Fakat şimdi benim özel nöro-kinetik toprağımla onun benzerini yarattım, artık benim kontrolümde.
But now I have crafted his likeness in my special neuro-kinetic clay he's mine to control.
Mesela insan beyni, hücresel fonksiyonlar ve nöro kimyasal etkileşimlerle tanımlanabilir.
The human brain, for example, might be described in terms of cellular functions and neurochemical interactions.
Biyo - nöro çevrim.
Bio-neural circuitry.
Biyo-nöro mu?
Bio-neural?
Bazı geleneksel çevrimler, biyo-nöro hücreler içeren jel paketleri ile değiştirildiler.
Some of the traditional circuitry has been replaced by gel packs that contain bio-neural cells.
Beyin sapına doğrudan nöro-uyarı yap.
Apply direct neuro-stimulation to the brain stem.
Komutan Chakotay ise... beyninin bütün biyo-nöro enerjisi çıkartılmış.
As for Commander Chakotay... all of the bio-neural energy has been extracted from his brain.
Biyo - nöro enerjisini birileri neden çıkartmak istesin ki?
Why would someone want to extract his bio-neural energy?
Burada belirtmek istediğim nokta, başka bir beyinden gelen nöro-elektrik izlerin, kendi beyinleri üzerine eklenmiş olduğudur.
I should point out that this is a neural electrical signature- - what I believe to be another brain wave that was superimposed on their own.
Biyo-nöro enerjisi tamamen bozulmamış, omzundaki ve boynunda bulunan yaraların nedenini ciddi bir biçimde merak ediyorum.
Her bio-neural energy is completely intact, and I'm curious about these contusions on her neck and shoulder.
Belki de nöro enerjisi çıktıktan sonra, bir şekilde insandan, insana geçme yeteneğine sahip olmuştur.
Maybe his neural energy was displaced somehow, and he's able to move from person to person.
Nöro enerjilerimizi çıkarmak için mi?
To extract our neural energy?
Gelecek yıllar için ortak nöro enerjiniz, halkıma güç verecek.
The collective neural energy of your crew will sustain my people for years to come.
HIDEAKI ESUMI HIROSHI CHO KEISUKE NORO
HIDEAKl ESUMl HIROSHl CHO KEISUKE NORO
SEIJIRO ONDA, MITSUO KATAOKA, KEISUKE NORO.
SEIJIRO ONDA MITSUO KATAOKA, KEISUKE NORO
- Bir noro kimonosu.
- It's for a noro.
- Noro mu?
- Noro?
Nesiller boyunca, biz Futoriler noro olarak tanrılara hizmet ettik.
For generations, we Futoris have served the gods as noro.
Norolar idare ediyor.
The noro are in charge of it.
Yani norolarla bir araya gelip, önce onlara sormam gerek.
So I have to get the noro together and ask them first.
Dürüst bir hayat sürüyor, bir noro olması için vahiy almış.
Leading an honest life, she was inspired to become a noro.
Bir noro olarak görevini yerine getiremiyorsun bile.
You can't even fulfil your duty as a noro!
Bir ağacı kırmadan önce noroya sormamız gerekiyor.
We must ask the noro first about breaking any trees.
Noroya kim inanır ki?
Who believes in noro?
- Noro Uma öyle dedi.
- Uma the noro said so.
Hayır, bir noro olmaktan vazgeçmemelisin.
No, you mustn't give up being a noro.
Ben artık noro değilim.
I am no longer a noro.
Onlara doğru yolu göstermemiz gerekiyor, bunun için şimdi noroya ihtiyacımız var.
We must show them the right path, that's why the noro are needed now.
Toriko noro olmaya uygun değil.
Toriko's not fit to be a noro.
Hâlâ bir noro olarak yerine getirmesi gereken bir görevi var.
She still has her duty as a noro to fulfil.
Noro kabul etti.
The noro have agreed.
Sen bir norosun!
You're a noro!
Bir noro olarak yerimi senin alman gerekiyor.
You have to take my place as a noro.
Bir noro katılmak zorundadır.
A noro must attend.
Toro'nun noro olmasına izin ver!
Let Toriko... become the noro!
Toriko bir noro.
Toriko's a noro.
Gerçek bir noro.
A true noro.
Her toplulugun bir kadin rahibi – noro - var ve cenazeler hariç tüm ayinleri onlar yönetiyor.
Each community has its priestess — the noro — who presides over all ceremonies with the exception of funerals.
Noro ; deniz, yagmur, toprak ve ates tanrilariyla konusur.
The noro communicates with the gods of the sea, of rain, of the earth, of fire.
bovling sahalarindan ve benzin istasyonlarindan iki mil ötede ; noro, tanrilarla diyaloguna devam ediyor.
two miles from the bowling alleys and the gas stations the noro continues her dialogue with the gods.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]