O benim en iyi arkadaşım Çeviri İngilizce
318 parallel translation
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
O benim en iyi arkadaşım, ayrıca aritmetikte müthiş derecede iyi.
Gee, why, Mom? He's my best friend, and he's awful good in arithmetic.
O söylüyor, o benim en iyi arkadaşım.
He tells me, he's my best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
She's my very best friend.
O benim en iyi arkadaşım, ve baş nedimem olacak.
She's my best friend, and she's gonna be my maid of honour.
O benim en iyi arkadaşım!
He's my best friend!
O benim en iyi arkadaşım.
She is my best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
We're best friends.
O benim en iyi arkadaşım.
HE'S MY BEST FRIEND.
O benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend
Andy'yi severim. O benim en iyi arkadaşım.
I love Andy, he's my best friend.
Ama o benim en iyi arkadaşım, Wayne!
But she's my best friend, Wayne! She was.
Çünkü o... o benim en iyi arkadaşım... ve onu seviyorum.
Because she - She's the best friend I ever had, and I love her.
O benim en iyi arkadaşım.
He and I are just best friends.
- O benim en iyi arkadaşım.
- She's my best friend.
Üstüne üstlük o benim en iyi arkadaşım.
And this just so happens to be my best friend.
William Blake artık bir efsane. O benim en iyi arkadaşım.
William Blake is a legend now
Buffy, Willow'u severim. O benim en iyi arkadaşım. Bu da onu..... dudaklarını pek düşünmediğim türde bir kız yapıyor.
Buffy, I love Willow and she's my best friend,..... which makes her not the kind of girl who I think about her lips that much.
- O benim en iyi arkadaşım.
- He's my best friend.
o benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
- o benim en iyi arkadaşım.
He's my best friend.
Şimdi o benim en iyi arkadaşım mı yoksa erkek arkadaşım mı bilmiyorum.
Now I don't know if he's my boyfriend or best friend.
- O benim en iyi arkadaşım.
- He's my best triend.
O benim en iyi arkadaşım. Ama Nicole çok konuşur, az şey yapar.
Best of, but everyone knows Nicole's a lot of talk and very little action.
O benim en iyi arkadaşım.
And, but he, no, he's my best friend.
O benim en iyi arkadaşımın karısı.
She's my best friend's wife.
Ben anlarım çünkü o benim en iyi arkadaşım ve onu çok severim.
I can tell. She's my best friend. I love her.
Çünkü o benim en iyi arkadaşım.
it's because he is my best friend.
O benim en iyi arkadaşım, kapa şu çeneni.
He ´ s my best friend, shut your fucking mouth.
O benim en iyi arkadaşım fakat çok büyük bir hatası var.
She's my best friend, but she has one major fault.
O her zaman benim en iyi arkadaşım olarak kalacak, ama benden ne...
I'll always think of him as my best friend, but what do you want me to- -
O Rex Stetson değil, o... benim en iyi arkadaşım!
This isn't Rex Stetson. This is... my best friend.
Eski nişanlımın yattığı o "En iyi arkadaş" ondan önceki nişanlımdı ve iş ortağımdı ve o işi benim paramla kurmuştuk.
The best friend that my ex-fiancée slept with was my ex-ex-fiancée and she was my business partner, and we started the business with my money.
- O kahrolası benim en iyi arkadaşım.
- She's my goddamned best friend.
O benim en iyi arkadaşım.
The guy's my best friend.
Ben söylerim. O, benim en iyi arkadaşım.
Let me tell him.
O yaşta, çirkin, yüzü sivilcelerle dolu ve kafasına takmış, benim en iyi arkadaşım olacakmış.
ugly, a face full of pimples... and determined to be... my bosom buddy.
aksine, onunla her saniye benim için büyük bir değer gibi her sabah meyve suyunu ben sıkarım ve yatağa ben yatırırım her gece o sadece benim patronum değil, aynı zamanda en iyi arkadaşım
Actually, I value every second. I squeeze his juice each morning. I tuck him in at night.
Galiba o hala benim en iyi arkadaşım.
She's still my best friend, I guess.
O benim iyi bir arkadaşım, en azından senin gibi değil.
Nonsense! She is my good friend and cares about me, unlike you.
O, benim en iyi arkadaşım.
She's my best friend.
- Şey, o... benim en iyi arkadaşım.
Well, he's my best friend.
Benim en iyi arkadaşım o.
He's my best friend.
O sadece bir arkadaş değil, benim en iyi arkadaşım. En iyi arkadaşın.
She's my best friend, you know?
Eğer o benim erkek arkadaşımsa, En iyi arkadaşımı kaybetmişim demektir.
If he's my boyfriend, I'd lose my best friend.
Eğer bu işi seninle yürütemezsem o zaman başka bir ilişki için başka bir şansım olur mu? Sen benim en iyi arkadaşımsın.
You're my best friend.
O'Hare'de, benim en iyi arkadaşım beşinciydi.
At O'Hare, my best friend was a fifth.
O gerçekten benim en iyi arkadaşım.
He's really my best friend.
en iyi arkadaşım. O benim kayığım, onsuz boğulurum.
my biggest one... lt's my raft, I'll drown without it.
O belki de hala benim en iyi arkadaşım ve çocukluktan kalan tek arkadaşım.
He was still maybe my best friend and the only childhood friend that I kept.