Observation Çeviri İngilizce
2,041 parallel translation
Ama yüzyıllık dikkatli bir araştırmadan sonra şüphelerim ortadan kalktı.
But after careful observation over the last hundred years my doubts are over.
Dün gece gözlem için hastaneye yatirilmis.
She was admitted last night for observation.
Sanırım benim atımdan sonra Ranvir'in atı ikinci gelecek.
My observation is that after my horse Ranvir's horse is the second best.
Ne gözlem ama!
What an observation!
İyileşeceksin. Ama gözetim için bu gece burada kalacaksın.
You're gonna be fine, but we'll have to keep you here overnight for observation.
İyi bir noktaya değindin.
That is a great observation.
Onu bir haftadır gözetim altında tutuyoruz.
We've had him under observation for a week.
- Basit bir gözlemde bulundum.
- I made one simple observation...
Otuz yıl önce bu bir gözlemdi, şimdi bir kanun.
Thirty years ago it was an observation, now it's a law.
Merdivenlerden çıkarak gözlem alanına gidin.
Take the stairs to the observation theater.
Gidişatı takip edeceğiz ama şu an her şey yolunda.
We'll keep him under observation, for now everytng looks good.
Şu gerçektir ki, hiç bir makyaj gerçek yaraların ve kanın yerini tutamaz. hele yakın temasda bulunacaksanız.
It's unfortunate but true that no makeup can simulate blood and bruises well enough to stand up to close observation.
Onu gözlemleyeceğiz.
He's being placed under observation.
Uyan da balığa çıkalım, Gary.
Great observation there, Gary.
Gizli Servis'in raporlarından öğrendiğime göre Prens'in arkadaşı Bay Bob Rawlinson, çok gizli bir şekilde izlenmekteydi.
I now know from the files in your Secret Service... that the great friend of the Prince... a Monsieur Bob Rawlinson... was under the observation most secret.
Hala Bellevue'da gözetim altında.
He's still under observation at bellevue.
Bir bilim adamı olarak kesin sonuçlara gözlem ve deneylere dayanarak varırım.
As a scientist, I reach conclusions based on observation and experimentation.
Gözleme dayalı bir düşüncem var.
I have a conclusion based on an observation.
Harika gözlem. Güle güle!
{ \ pos ( 192,210 ) } Keen observation.
Sizden tek istediğim beni arkaya götürüp, bana bir yara bandı yapıştırmanız ve böylece epinefrin iğnesi olmuş gibi davranabilirim ve arkadaşıma beni 1-1.5 saat kadar gözetim altında tutmanız gerektiğini söyleyebilirsiniz.
All I need from you is to take me in the back and give me a Band-Aid so I can pretend I had a shot of epinephrine, and you tell my friend you need to keep me under observation for 1 hour 1 / 2.
Dikkate değer olayların çoğunlukla aynı başlangıcı olduğuna dair bir gözlemim var.
it is a commonplace observation that remarkable events often have ordinary beginnings.
Gözlem gücün muazzam Tony.
Your power of observation is unearthly.
Caminin FBI tarafından izlenip izlenmediğini ne teyit edebilirim ne de inkar edebilirim.
I can't confirm or deny if the mosque is under FBI observation.
Yalnızca bir gözlem, Sam.
- Just an observation, Sam.
Ben de dedim ki "Yapmanız gereken şey onu 90 gün müşahadaye yollamak."
And I said, "You know, what you should do is send him up for a 90-day observation."
12.03.03 tanı konması için inceleme ağır bir suçun sanığı Chino'da 90 gün müşahade altında tutulur.
A 12.03.03 is a diagnostic study where a defendant on a felony case is sent to Chino for a 90-day observation.
Gözlem için burada kalmasınız.
You should stay here for some observation.
Eski kocası Kent Henley tarafından dört dün rehin tutulan Melissa Barrister 24 saatlik kontrollerin ardından bu sabah Casa Valley Memorial Hospital'dan taburcu oldu.
Melissa Barrister was released from Casa Valley Memorial Hospital this morning where she was held for 24-hour observation after spending four nights a captive of her ex-husband, Kent Henley.
Yani neden gözlem gücünü alıp onun üstünde kullanmıyorsun?
So why don't you take your powers of observation... focus them on her.
Ama sakıncası yoksa onu birkaç gece gözetim altında tutmak istiyoruz.
But we'd like to keep her for a couple of nights just for observation if that's okay.
Senin gözlem güçlerin oldukça iyi.
Your observation powers are quite good..
Gözlem güçlerimden mi?
With my observation powers?
Güzel bir gözlemdi bu, şey...
That's a nice observation, uh...?
En iyisi bir kaç gün daha kalın, bir iki test daha yapalım.
It is better to stay in 3 days'observation to do some examinations.
- Bir yorumda bulunsam.
If I may make an observation...
Bakmıştım, ben de gözlem odasındaydım.
I was there inNthe observation room.
Öyle bir şey olsaydı esprilerini çok özlerdim. Keskin gözlem yeteneğini de.
And your keen sense of observation - speaking of which...
Öylesine bir gözlem.
Merely an observation.
- Bir gözlem.
- An observation?
Yanılmıyorsam sormuyordu, tavsiye ediyordu.
I believe it was a suggestion, not an observation.
Bir tespitte bulunabilir miyim? Biliyorum.
Um, can I make an observation?
Gözlemlerimden yola çıkarak derim ki ; Doktor hareket edemiyor o da etkilendiğinde hareket edemiyordu, demek ki...
I'd say, from observation, the Doctor can't move, and when she was possessed, she couldn't move, so...
Sizi müşahede altında tutacağız.
We'll keep you under observation.
"Belki" yeterli değil. Kesin konuşmak zorundasın.
You got to be exact, okay,'cause we're under observation.
Durumu stabil. Şu anda onu gözlem altında tutuyorlar.
He's stable, and they're keeping him under observation for now.
Oraya biraz kablo çekeceksiniz ve, bir gözlem kulesi kuracaksınız.
Stretch some wire across there and build him an observation post.
Gözlem kulesi, vaktinde hazır olabilecek mi?
The observation post will be ready in time?
Gözlemlerinizi böyle açıkça söylemeniz çok mu gerekliydi?
Was it necessary to air that observation in quite that way?
Hey, Vic, ekipler gözetim altında tutulan,... buralı bir kurbanın ifadesini almış.
Hey, Vic. Unis took a statement from a domestic victim in Observation.
İnsanüstü gözlem gücün, tüm müfrezeyi kurtardı.
Your superhuman powers of observation saved the whole platoon.
Evet tabii, onca şehre, havaalanına hiç gözetleme bile yapmadan daldık ya.
Yeah,'cause going into towns, storming an airfield with no observation.