Okay Çeviri İngilizce
684,678 parallel translation
Şu an polise gitmeni riske atamam, tamam mı?
I can't risk you going to the cops right now, okay?
Bak, bunun bir şekilde bir çözümü olduğunu biliyorum ve ikimiz kafa kafaya verip bunu bulursak her şey yoluna girer, tamam mı?
Look, I know that there's a solution to this somewhere, and if you and I could just put our heads together and figure it out, everything's gonna be okay, all right?
Tamam.
Okay.
Pekâlâ, o boncuk atan silah değil.
Okay, that's not a pellet gun.
Pekâlâ, bak. Lütfen, sana yalvarıyorum. Bunu yapma.
Okay, look, please, I'm begging of you, don't do this.
Tamam mı?
Okay?
Boku yediğimi biliyorum, tamam mı?
I know I'm fucked up, okay?
Umarım sorun değildir.
I hope that that's okay.
Peki.
Okay.
- Peki.
- Oh. Okay.
Tamam, anne.
Okay, Mom.
Tamam, iyiyim.
Yeah, I'm okay.
Her şey yolunda.
Everything is okay.
Tamam, peki bir helikopter beklemiyorsak eğer yanlış yere geldik.
Okay, well, unless we're waiting for a helicopter, I think we went the wrong way.
Tamam, olur.
Okay. Fine.
Evet, haklısın.
Okay, you're right.
İyi misin sen?
Are you okay?
- İyi be, tamam.
- Okay, fine.
Her şey yoluna girecek mi yani?
W-We're going to be okay?
Beni yalnız bıraksan olur mu?
Just leave me alone, okay?
Dert değil.
It's okay.
Lanet yüzündendi.
It's okay. It was the curse.
İyi misin?
You okay?
Kendim kullanabilirdim.
I would have been okay to drive.
Sen iyi misin?
Hey, are you okay?
- Çocuk evde bulamasın diye.
Uh, so he wouldn't find them. Okay.
Oh be, nihayet çocukları uyutabildim.
Okay, finally got those kids asleep.
Pekala.
Okay...
İyi misin?
Are you okay?
Bu arada sigara benimdi.
Okay, you know what? The cigarette was mine.
Biraz duyarsızca olur ama peki.
Seems a little insensitive, but okay.
Fena değilim.
Okay.
Evet, evet, tamam.
Yeah, yeah, okay.
Tamam. Hemen geliyorum.
Okay, I'm on my way.
İyi miymiş?
! Is she okay?
O iyi mi?
Is she okay?
Tatlım, iyi olduğuna sevindim.
Oh sweetie, I'm so glad you're okay.
- İyi misin?
Are you okay?
En önemli şey senin iyi olman.
The important thing is that you're okay.
Aman Tanrım, iyi misin?
- Oh, my God, are you okay? - Oh.
İyi misin?
You feeling okay?
Tamam, bu sorularımdan birinin cevabıydı.
Oh, okay, that answers one of my questions.
Tamam, Danielle, işte şöyle yapacağız.
Okay, Danielle, here's the deal.
Onu son gördüğümde iyiydi.
She was okay last I saw her.
Her şey yolunda mı?
Everything okay?
- Hayır, sorun değil, tamam.
No, it's okay, it's okay.
Bilgilerimizi verelim birbirimize...
Okay. Let's just exchange information, okay?
Sorun değil, beni yalnız bir gezgin olarak düşün.
It's okay, just consider me a fellow traveler.
Pekâlâ.
Okay, well, look.
- Tamam.
- Okay.
Gelmeyeyim.
Oh, no, it's okay. I'm...