Oklahoma Çeviri İngilizce
948 parallel translation
Boğa güreşlerini durdurmak için New Mexico valisi sıkıyönetim ilan etmişti Oklahoma valisi de petrol üretimini düzenlemek için bunu yapmıştı!
The Governor of New Mexico declared it to stop a bullfight. The Governor of Oklahoma to regulate oil production.
Adam tam bir taşralı.
He smells Oklahoma.
Oklahoma City'deki katliamı duydun mu?
You read about that gangster massacre in Oklahoma City?
Mantee katliamı ile ilgili son haber.
Flash, latest bulletin on Mantee Massacre in Oklahoma City.
Oklahoma 3T-8O8 plakalı.
Oklahoma license number 3T-808.
Bay Leeson Oklahoma'lıymış Lucy.
Mr. Leeson's just from Oklahoma, Lucy.
Bay Leeson, bize Oklahoma'yı anlatsanıza.
Mr. Leeson, won't you tell us something about Oklahoma?
Oklahoma şahanedir.
Oklahoma's pretty swell.
Oklahoma tabii.
I mean Oklahoma.
Demek Oklahoma'da yaşayacaksın Lucy. Sana gıpta ediyorum.
So you're going to live in Oklahoma, Lucy?
Oklahoma.
Oklahoma.
Oklahoma City'de oturacağız.
We're going to live right in Oklahoma City.
Oklahoma City mi?
Not Oklahoma City itself?
Oklahoma City'den hoşlanacağımı biliyorum.
I know I'll enjoy Oklahoma City.
İnşallah Oklahoma'dan hoşlanırsın, çünkü sana...
I hope you are going to like Oklahoma, because I'm going to ask you....
- Oklahoma'nın neresindensiniz?
- What part of Oklahoma you from, anyhow? - Sallisaw.
Oklahoma EL204.
Oklahoma E-L-2-0-4.
Oklahoma...
Oklahoma.
Her yıl Oklahama'da yapılan Apollo yarışmasında Amerikan Posta Servisine yakışıklı adaylar seçilmektedir.
Every year Oklahoma holds a Mr Apollo contest.
Oklahoma petrol bölgesinde takıldım.
Drifted around the Oklahoma oil fields.
Oklahoma Kid, sanırım oydu.
Oklahoma Kid, I think it was.
Texas'a... #... Oklahoma'ya... #... sonunda, California'ya.
From Missouri on through Texas Oklahoma and finally, California.
Oklahoma City'deki şu leopar gibi.
Like that leopard in Oklahoma City.
Bulunduğum noktadan California, Arizona, Texas ve Oklahoma plakalarını seçebiliyorum.
Standing here, I can pick out license plates... from California, Arizona, Texas and Oklahoma.
Oklahoma'lıdır.
They're from Oklahoma.
Büyük üzüm bağları, yıllanan fıçılar, tadına bakan rahipler, Oklahoma'daki bir kadın kafayı bulmak için!
Grape vineyards, huge barrels aging forever... poor little old monks running around testing it... just so some woman in Oklahoma can say it tickles her nose.
Önce Oklahoma City, sonra tekrar Doğu'ya gideceğiz.
Oklahoma City, then we head back East.
On yiI önce Oklahoma City'de bir bara... tek basina girip civarin en hizli üç silahsorunu hakladigini gördüm.
Ten years ago I watched you walk single-handed into a saloon in Oklahoma City and knock out three of the fastest guns in the territory.
Geçen hafta Oklahoma'da yaptığı tam olarak bu.
That's exactly what he did last week in Oklahoma City.
Belki de Abilene değildi, belki Oklahuma'da bir yerdi.
That's 300 miles. Well, maybe it wasn't Abilene, maybe it was someplace in Oklahoma.
Dedenin Oklahoma'da bir eski çiftlikte ne düşündüğünü duymak istemiyorum.
I don't want to hear... what your grandpappy thought on the old farm in Oklahoma.
Oklahoma'da olaylar dindiği zaman gideriz.
When the wind blew us off the land in Oklahoma... we left.
- Eskiden lokantaymış. Ama biz Oklahoma'daki en şık gece kulübü yapacağız orayı.
- It used to be a chilli parlour, but we're turning it into the hottest night spot in Oklahoma.
Ben, Rick ve Oklahoma'daki gece kulübümüz var.
There's Rick and me, our nightclub in Oklahoma, everything.
Tulsa, bana Oklahoma'dan biraz daha bahsetsene.
Tulsa, tell me more about Oklahoma.
Oklahoma'da Kızılderililer sadece tamtam çalmıyorlar.
In Oklahoma Indians do not always play tom-toms.
Oklahoma'da böyle bir manzara var mı?
Do you have scenery like this in Oklahoma?
Oklahomalı milyonerim bu gece nereye gidiyoruz?
Well, my millionaire from Oklahoma, where do we go tonight?
Oklahoma'da ninni söylemezler mi?
Certainly. Don't they have lullabies in Oklahoma?
- Biz Oklahoma, Tulsa'lıyız.
- We're from Tulsa, Oklahoma.
Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison'a gidecek olan otobüs 5. peronda kalkışa hazırdır.
Leaving from platform five, through coach to Dallas, Philadelphia, Columbus, Indianapolis, Terre Haute, St. Louis, Tulsa, Oklahoma City, Denison, Dallas.
Oklahoma'dan buraya yeni geldiler.
They just moved here from Oklahoma.
Şimdi de Oklahoma City'deki bir banka memurunu öldürmekten aranıyor.
He's wanted now for the slaying of an Oklahoma City bank teller...
- Prattville, Oklahoma. - Hayır!
- Prattville, Oklahoma?
Floyd'u öldürdüğün yer ise Oklahoma'ydı.
where you killed Floyd.
- Tulsa, Oklahoma.
Tulsa, Oklahoma.
Birlikte yolculuk ederek, bu eyalette iz bırakabiliriz. Ve Kansas'ta, Missouri'de, Oklahoma'da, herkes bizim adımızı duyar!
You and me traveling together, we could cut a path clean across this state and Kansas and Missouri and Oklahoma, and everybody would know about it.
Galiba Oklahoma'ya doğru gidiyorlar.
I think they're headed for Oklahoma.
Yavaşlasana, artık Oklahoma'dayız!
Slow down, we're in Oklahoma now!
- Oklahoma.
- Oklahoma.
Çocukken Oklahoma'da Yahudilerle kaynaşmamıza izin bile verilmezdi.
- Telephone, Mr. O'Bannon.