Onii Çeviri İngilizce
45 parallel translation
Bu numara yanlış veya kullanılmıyor...! Onii-chan, Bu gerçekten çok garip...
The number you dialed is no longer in service.
Ben bu şekerleri abim ile paylaşacaktım, doğru değil mi abi?
Nope. Since it's summer vacation, I came to visit my onii-chan. Right, Onii-chan?
O yamatoya abi der..
He calls Yamato "Onii-chan."
"Onii-chan." "
"Onii-chan." "
"Onii-chan."
"Onii-chan."
Onii-chan sorun nedir?
Brother?
Onii-chan.
Brother.
Demek hayatta kalmayı başardın, Onii-chan...
So, you're still alive, mister!
Onii-chan...
Onii-chan!
Onii-chan...
Onii-chan...
Hayır, Kotoko-chan! Onii-chan kutlamalara her sene sırf mecburiyetten katılıyor.
you brought your friends.
Çaktırmadan olayı pek mümkün görünmüyor. - Irie-kun? - Onii-chan?
Kotoko-chan.
Dur biraz, Onii-chan.
He won't!
Buyur, al Onii-san.
And myself as well. I'm sorry for always being so demanding.
- Tamam. - Tanrım!
Onii-chan.
Bir gün Matsumoto ve benim de olacak.
Papa. Onii-chan will be fine.
Bu Onii-chan.
It's Onii-chan.
Buyur, Onii-chan.
Here you go, Mitsuru.
Az önce dilim dolaştı, ama gerçekten bilmiyorum. Aile üyelerimden hiç biri abimin...
None of my family members know where Onii-chan...
Abi.
Onii-chan.
Abim nereye gitti?
Where did Onii-chan go?
Hey, abim gelecek mi?
Hey, will Onii-chan be coming back?
Eğer... eğer abim eve gelirse ne yaparsın?
You know if... just if... What will you do if Onii-chan comes home?
Abi, geç.
Onii-san.
Senin hayatını abim yönlendirdi, değil mi?
You had your life set by Onii-chan, didn't you?
Sonra telefon çaldı ve telefondaki kişi abimin suçunu itiraf ettiğini söyledi.
And then, there was a phone call, and the person said Onii-chan confessed his crime.
Sonra, ben daha ne olduğunu yeni yeni anlamışken abim şok olmuş görünüyordu.
Then, though I was yet to understand everything... Onii-chan looked like he was really shocked.
Abim yaz festivalini sabırsızlıkla beklediğimi biliyordu.
Onii-chan knew that I was really looking forward to the summer festival.
Çünkü abimin böyle bir şey yapması mümkün değil...
- What are you talking about? Because there's no way Onii-chan could have done...
Abi, yulaf lapanı getirdim.
Onii-chan, your porridge.
Abi, bu ne?
Onii-chan, what is this?
"Abi, nasılsın?"
"Onii-chan, how are you?"
"Akari seni çok seviyor."
"Akari likes Onii-chan very much."
"Senin gelip" Ben geldim "diyeceğin güne kadar tüm kalbimle seni bekleyeceğim."
"Till the day Onii-chan comes back and say" I'm home "... " " I'll sincerely be waiting for it. "
Abim ve ben...
Onii-chan and I...
Abim yine birilerini öldürebilir.
Onii-chan might go kill other people again.
Çünkü abim bir kere beni öldürmeye çalıştı.
Because Onii-chan tried to kill me once.
Ağabeyim uyanmış.
Oh, onii-chan woke up. ( T / N : onii-chan means older brother )
Ben de biliyorum!
Oh, Onii-san! I knew that, too!
Onii-chan!
Big Brother!
Onii-chan'a ne oldu?
What happened to brother?
Onlar kardeş olmalı.
Note : "Onii-chan," which means "older brother," can also be used towards an older boy cousin. Maybe they're cousins...
Sanki gülüşü daha bi'nazik gibi.
Onii-chan?
Bakalım, önce Onii-chan'a çaktırmadan senin doğum gününün yaklaştığını fark ettirmeliyiz!
The extra class bunch again?