Optics Çeviri İngilizce
252 parallel translation
Lensleri o kadar güzeldir ki çok yakın bir mesafeden o sincabın özel hayatını, tüm detaylarını izleyebilirsiniz.
Its optics are so fine and its size so practical that at a short distance you can watch that squirrel in its privacy without scaring it.
DOĞU ASYA OPTİK LTD.
EAST ASIAN OPTICS, LTD.
Askeri optik cihazlar olmadan tek bir savaş gemisine tek bir uçağa, tek bir tanka veya tek bir topa sahip olamayız.
Without military optics, we wouldn't have a single warship, a single plane, a single tank, or a single cannon.
DOĞU ASYA OPTİK KIZ YATAKHANESİ
EAST ASIA OPTICS GIRLS'DORMITORY
Optik fabrikasında çalışan bir işçinin buna inandığını söyleme bana!
Don't tell me a worker in a precision optics factory believes such superstitions!
- Dünyayı nasıl gördüklerini öğrenebiliriz.
- We can find out about their optics.
çeşitli optiklerle donatılmış fotoğraf ekipmanları yerleştirilir.
photographic equipment equipped with various optics.
Optik dersinde öğrendim.
I learned that in optics.
Şifreleme, programlama, optik, bilgisayar. Her alandan uzmanlar olmasına karşın elimizde 36 tane fotoğrafla kalakaldık.
Cipher, coding, optics, computers - experts in every field, yet we ´ re still left with 36 badly-photographed colour shots.
Fiber optikler, harika değil mi?
Fiber optics. Great, huh? .
Tokyo Üniversitesi Elektronik ve Optik Bilimler Bölümünden 1953'te mezun oldu.
Graduated in 1953 from Tokyo University of Electronics and Optics.
"Göremedikleri şeyi görebilmek için..." "Optiklerle çalışsalar iyi olabilir."
"But optics sharp it needs, and clean, to see what is not to be seen."
Lenslerinin temizliğini kontrol etmeni kimse söylemedi mi sana?
Didn't anyone ever tell you to make sure your optics are clean?
Hedef izleme sistemi için optikleri yaptım. Şuna bak.
I mounted the optics for the target-tracking system.
Hangi görüntüleme sistemini kullanıyorsunuz? Yansıtıcı optikler mi yoksa yoğun parçacıklar mı?
Which directional imaging system are you utilizing, reflective optics or particle density?
Senin opticlerini sökeceğim!
I'll rip out your optics!
Fiber optikler kablolar plastiktir.
With fiber optics cast in plastic
Fiber optik.
Fiber optics.
Mercekleri yerleştiren kontrol çipleriyle ilgili olabilir.
Understand the controller chip positions the split optics.
İşte bu yüzden, merceklerde ve sürücü kollarında pislik birikiyor.
And that's why we're getting dirt in the split optics, the drive arms.
Çok hafif, fiber optiği var, uzaktan kumandalı.
It's lightweight, it's got fiber optics, remote control...
Bu teleskobu Gökyüzü Gözlem Şenliği'nde kazandım.
Look, it's the telescope I won at the Optics Festival.
Gökyüzü Gözlem Şenliği vardı ve ben haberdar edilmedim. Şimdi git.
There was an Optics Festival and I wasn't informed?
Fiberoptiğin, öteki kabloların yerini alacağını nasıI bildiysem öyle. Intel'in çipinin sanayiyi değiştireceğini, Cindy Crawford'un "House of Style" ının başarısını bilmem gibi.
The same way I knew fibre optics would replace coaxial cable, that Intel's chip would change the industry, that Cindy Crawford's House Of Style would be a big hit.
Yerlerini belirleyip gece gözlükleri kullanacağız.
When we locate their positions, blow the lights and go night optics.
Fiber optikler.
Fibre optics.
Fiber optiğe geçiyorum.
Switching on the fiber optics.
Size söylüyorum, fiber optikleri var DNA örnekleri var. FBI, bilim adamları lanet olası internet var. Allah kahretsin!
I'm telling you, they've got fiber optics, they've got dna samples, they've got fbi scientists- - the fucking internet, goddamn it!
Bu kasabaya, bu sokağa fiber optik kablolar döşenmiş.
This town... this very street, wired for fibre optics.
D bölüğünde bir eleman bir telekom firması için fiber optik döşeme işinde çalışmıştı.
A boy in D Squadron used to lay fibre optics for a telecom company.
Buna görsel yanılgı denir.
It is what we call optics.
Beş mil uzunluğundaki bu fiberoptikler gizemli bir bağlantıya sahip, ne dersin sevgilim?
Five miles of fibre optics sort of spoils the spirit of competition, don't you think, Sweetie?
Fiber optikten yapılmış.
It's made of what? The fiber optics.
Uyarlanabilir Optikler, Dalga-Parçacık-İkiliği.
Adaptive Optics, Wave-Particle Duality.
Yansıtıcı teleskoplarda pil gerekmez.
the optics on the Newtonian reflector don't even approach a Schmidt-Cassegrain.
Bilmem fiber optiklerin üstünden yeni elimi kaldırdım.
I don't know. I just took my hand off the fiber optics.
Fiber optik kabloları oraya bağlamak uzun sürebilir
It's taking forever to get the fiber optics linked in there.
Hey, sizin fiberoptik kablolarla çalıştığınızı bilmiyordum.
Hey, I didn't know you guys were working with fiber optics.
Endoskobik, yüzçevresi fiberoptik uygulaması.
... the concept of endoscopic, periorbital fibre optics.
- Gemiyle. Hensel internet sitesini, fiber optiklerle güncelleştiriyor.
Hensel is upgrading their intranet with fiber optics.
Benim, Yargıç Harm, fiber optik kablolar sağ olsun.
It's me, Judge Harm, through the magic of fiber optics.
Saygısızlık etmek istemem Yargıç Harm ama biz kötü ebeveynler değiliz ve bu dünyada bana kötü ebeveyn olduğumu söyletecek kadar fiber optikli ip yok.
I don't mean to be disrespectful, Judge Harm, but we are not bad parents, and there isn't a tether in this world with enough fiber optics to make me say we are.
Boyutsal optikler.
Dimensional optics.
Onlar elektronik sistemler hakkında düşündüler, optik sistemler hakkında düşündüler.
They've thought about the electronics, they've thought about the optics.
- Fiber optik?
- Fiber optics?
- Çitlerin üstünde fiber optik- -
- Fiber optics on the fence.
- Konu fiber optikler değil.
- This is not the fiber-optics.
Belki bir kaç fiber-optik kablo.
Maybe even some fiber-optics.
Bu Alman optikçileri sevmek gerekiyor.
Just gotta love them German optics.
Hayır, optik malzeme Alman malı.
- No, the optics are German.
Optiğin atası Ibn al-Haytham isminde bir müslümandır.
The father of optics was a muslim named Ibn al-Haytham.