Origami Çeviri İngilizce
172 parallel translation
Yağlıboyalı fincanların ve origami kağıtlarının nerede satıldığını biliyordum.
I knew the stand where they sold paper garlands and painted cups.
Onu hastanede ziyaret edip turna origamisi vereceğini söylemedin mi?
Didn't you say you'll visit her at the hospital to give her origami cranes?
Onlar senın aptal 6. kanalında origami yaparlar!
They do origami on Channel 6 of your silly hairball network!
Japon Origami'si gibi.
It's almost like Japanese origami!
- Her sabah... Şaklatıyor, katlıyor, buruşturuyorsun. Origami festivali gibi.
- I mean, every morning... snapping and folding and creasing like an origami festival.
Derin bir nefes aldım ve origami dersleri.
Deep breathing and origami classes.
Origami koleksiyonunuzu fark etmemem mümkün değildi.
Mrs. Fiore, I couldn't help noticing your origami collection.
Bugün origami dersi var.
Tonight's origami class.
- Hobilerim arasında origami...
- And my hobbies are origami...
Bir origami meleği.
- An origami angel.
Origami.
Origami.
Ben origami yapamam.
I can't make origami.
Leonard'ın origami ustası olduğunu bilmiyordum.
I had no idea Leonard was an origami expert.
Ayrıca onu el yazısı ve origami dersine yazdırdım.
I also enrolled her in a calligraphy class, an origami class.
Origami şovu mu?
The origami show, is it?
İyi bir çocuk ol ve, Eve geldiğimde, sana origami konusunda yardım edeyim.
Be a good boy and when I come home, I'll help you with your origami.
Origami'den nefret ediyorum.
Mm. I hate Origami.
Sonra çicek düzenleme ve meditasyonu takiben iki saat origami yapmak zorunda kaldık.
Then we had to do two hours of origami... followed by flower arranging and meditation.
Charlie'yi gördün. Origami gibidir :
You've seen Charlie in action.
Baskı görünce büzülür.
He's like origami : folds under pressure.
Origami gibi.
Like origami.
Onlardan origami yapıyor.
He folds them into origami.
Origami yaptım.
I made origami.
O da mahkemeye Van Nuys'ta ambulans peşinde koşan palyaçolardan biriyle gelecek ve kağıttan bir kuğu gibi ezilip gidecek.
She'll be stuck with some ambulance - chasing clown from Van Nuys who will fold like an origami swan. I don't want this to be...
Bak, sanırım sizi uyarmalıyım ki ben eski origami sanatıyla... uğraşıyorum.
Look, I think it's only fair to warn you that I'm practiced in the ancient art... of origami.
Sanırım Origami'yi yürüyüşe götürmek için iyi bir zaman.
I think this is a good time to take Origami for a walk.
- Origami, Origami.
- Origami, Origami.
- Origami.
- Origami.
Ed, Origami'nin dışarı çıkmasına izin verir misin?
Ed, can you let Origami out?
Ben sadece benim origami pratik oldu.
I was just practicing my origami.
Benim origami dikkatli olun.
Be careful of my origami.
Hayır, geri almak ve benim origami ejderha bitirmek gerekir.
No, I should get back and finish my origami dragon.
Origami.
"Origami."
Origami.
Incorrect.
- 0rigami.
"Origami."
- Origami. - Doğru.
- "Origami." Correct.
- Ben de origami yapmak istiyorum.
- And I want to take up origami.
Origami.
Origami!
Briç oynadım, caz egzersizi yaptım ve bak, origami.
I played bridge, I jazzercised. And look, origami.
Origamide 6 temel kat vardır :
In origami, there are six basic folds :
- Origami gibi mi?
- Like origami?
Aynı zamanda judodan, at sürmekten, origamiden ve üs atlaması denilen bir şeyden hoşlanıyor.
And she also enjoys judo, horseback riding, origami and something called base jumping.
Her uçuşun sonunda, arka kanatlar kapakçıkların ardına tekrar yerleştirilmelidir ; bu işlem, bir Japon origami ustasının yeteneklerini gerektirecek kadar karmaşık olabilir.
When a flight is over, their hind wings have to be packed away beneath the covers, a process that can be so complex that it demands all the skills of a Japanese master of origami.
Ben uzay aracımıza, karmaşık katlanma dizileri anlamında, "origami uzay aracı" diyorum.
I call our spacecraft "The Origami Spacecraft," which means it's really a complicated series of folds.
Eski Origami sanatını bildiğimi biliyor muydun?
Do you know that I know the ancient art of origami?
Fakat sabah kalktigimda, su kagit kusu bulurdum origami crane, bas ucumda.
But when I'd wake up in the morning, there'd be this paper bird, an origami crane, sitting next to my bed.
Ama sonra en sevdiğim origami sitesinde dolaşıyordum ve birden dank etti.
But then, I was surfing around on my favorite origami web ring, and it hit me :
Origami! Eski kağıt katlama sanatı.
Origami, the ancient art of paper folding.
Origami yapmaya devam ediyor.
She goes on about her origami.
- Bu origami.
It's called origami.
- Origami.
"Origami." O...