Overall Çeviri İngilizce
840 parallel translation
Pekâlâ herkes, genel olarak, güzel çalışmalar vardı ama bazılarınız, üzülerek söylüyorum ki yetersiz kaldı.
So, everyone, overall there were some nice efforts, but, uh, some of you, I'm sad to say, fell short.
Kalbi çok zayıf fakat beni asıl endişelendiren genel durumunun kötü oluşu.
His heart is very weak, but it's his poor overall condition that most concerns me.
Neticede, oksijen atomlarını sıvıya çeviren bir alet bu.
Overall, it's a device that splits oxygen atoms into fluids.
Plan hakkında daha fazla bilgi edinmeliyiz.
We gotta find out more about the overall plan.
- Harry, 16 aydaki toplam kazanç durumumuz sizin vekaleten kontrolünüzde...
- Harry, our overall earning situation... in the 16 months since you assumed control...
Ama genel tabloda birinci olan Avusturyalılar bu yarışta ikinci sıraya gelmek için zorluyor...
But it's an Austrian who is the overall winner. Forced into second place is...
Belki tek tük mavi dokunuşlar olabilir ama ana renk beyaz olmalı.
Well, perhaps a little blue here and there. But I think the overall colour should be white.
Boydan boya değil, herhalde?
Not overall, surely?
- Hayır, efendim.
- No, sir, not overall.
Şimdi neden bazı örnek kompozisyonlara bakmıyoruz?
Now why don't we get into some examples of overall composition.
Genel olarak nasıl görünüyor?
I mean, what does it all look like, the overall effect?
Bundan gaz ve yakma masrafları çıkarılınca tutuklu başına, 1,631 mark kalıyordu. Buna saçları, dişleri, kemikleri ve külleri dahil.
Overall, each prisoner contributed on average 1,631 marks every ear, with the deduction of two marks spent on the maintenance of gas chambers and furnaces and the inclusion of the cost of hair, teeth, bones and ashes.
İşte ayrıntılı hedef bölgesi.
Here's the overall target area.
Hayli karmaşık, elbette, baştan aşağı, -
Oh, quite complex, of course, the overall, uh -
Genel olarak, yüksek teknoloji üretimi yapan endüstürilerin kapasitesi geçen yıl 0 / 050 arttı.
Overall capacity in high tech manufacturing industries rose nearly 50 % last year.
Biraz dolaşıp resmin bütününe bakayım.
I think I'll take a little ride now and get the overall picture.
- Tahmin ettiğim gibi. Medeniyetleri mahveden bu toplu delilik, galaksinin bu bölümüne doğru ilerliyor.
As I speculated, captain, the overall pattern of mass insanity destroying civilizations follows an almost straight line through this section of the galaxy.
General Carnaby ikinci cephe planlamasını yürüten... üst düzey koordinatörlerden biri.
Gen. Carnaby is one of the overall coordinators... of planning for the second front.
O gömlek yepyeniydi.
That overall was brand new.
Piyasa yükselme eğiliminde.
Very bullish overall.
Hayır, tam tersi, ben götürü bir fiyata çalışıyorum.
No, on the contrary, I work for an overall sum.
Planımı anlaman biraz uzun zaman alacak.
It's gonna take you some time to see my overall plans.
Bu elektronik diyagram üzerinden çalışabilirsin her yöne doğru çevirebilirsin, ya da istediğin bölümde durdurabilirsin.
It can be studied on this electronic diagram which rotates to afford an overall view, or can be stopped at any section.
Sanayileşmiş ülkelerin son 25 yıl içindeki genel ve kişi başına düşen gelirleri 1900'den 1945'e kadarki gelirlerinden daha fazla artmıştır.
The industrialized countries have increased their overall and per capita income more in the last 25 years than they did from 1900 to 1945.
Bu sabahki gibi sorumsuz eylemler yönetimi etkileme yeteneğine sahip tek güç olan genel stratejimizi de tehdit etmektedir.
We also maintain that irresponsible actions like those of this morning threaten our overall strategy, which is the only one capable of influencing management.
Bizimle genel strateji hakkında konuşursun.
You talk to us about overall strategy.
Şampiyon ancak son turda belli olacak.
That evens it up on the overall champion.
En iyi olduğun konuyu özetlemen gerekmiyor... belki toplam ortalaman, en kötü dersinin ortalamasını yükseltir.
I don't think you should outline your best course. Perhaps your overall average would improve with your worst.
Salerno'ya yetersiz sayıda birlikle giderken ki hiçbir komutan elinde yeterli asker olduğunu düşünmez eğer Anzio'ya girecek komutan ben olacaksam ya da genel olarak da oraya ucu ucuna yeterli bir kuvvetle gidilmemesi konusunda kararlıydım.
Having gone into Salerno with not enough troops - no commander ever has what he thinks he ought to have - l was determined that if I was to be the commander going into Anzio, or be the overall commander, that we should not go in on a shoestring.
Lakin Mart 1944'te her iki bombardıman kuvveti, D-Day'e hazırlanmak amacıyla Eisenhower'ın tümüyle emrine verildi.
But, in March 1944, both bomber forces were placed under Eisenhower's overall command to prepare for D-day.
Burma'daki o korkunç yürüyüşten edindiğim genel izlenim sanırım insanların içindeki en iyiyi ve en kötüyü ortaya çıkarıyor olmasıydı.
I think the overall impression I had of that horrible trek out of Burma was that it seemed to bring the best and worst out of people.
" durum tamamen kötü've bu durum için hiçbir çare bulamıyorum.
"to have been negative overall " and I have no idea how to remedy that situation.
Hayır, hayır, fasulyeleri hep... tüm tadın ayrılmaz parçası olarak görürürüm.
No, no, no, I always feel that the peas are an integral part of the overall flavour.
Biz sadece genel bir izlenim istiyoruz.
We just want an overall impression.
Olayın bütünlüğünü kaçırırsın.
You'll miss the overall.
Olayın bütünlüğünü kaçırıyorsun.
You're missing the overall.
Ne bütünlüğü?
What overall?
Genel sorunlarla fabrika işçilerinin ideolojik yaklaşımlarının ilişkisini.
the connection between overall problems and the ideological attitude of the factory workers
Her yerde elektrik kesildi!
We're experiencing an overall outage!
Genel durum da kötüydü.
The overall situation was bad too.
Genel klasman ben ve Ken Waller arasında geçecekmiş gibi geliyor.
I feel it's gonna be between me and Ken Waller... for the overall championship.
Diğer iki bay ağırlıklarında final yapma başarısı ile yetinecekler ve bizim 1975 kazananımız, Amerika Birleşik Devletlerden Ken Waller.
Suffice to say the other two gentlemen won their height categories... made the finals and our overall winner for 1975, Ken Waller... United States of America.
Bu gece, iki sınıfın kazananlarıda genel ünvan için poz verecek.
At night, the two class winners will pose off for the overall title.
1975 yılı Mr. Olympia kazananı efsanevi, muhteşem Arnold Schwarzenegger!
The winner of the 1975... overall Mr. Olympia... the one and only, the greatest... Arnold Schwarzenegger!
- Çoğu zaman, öyle.
Overall - yes.
Genelde oldukça ¡ y ¡.
Overall, pretty good.
"Bazı hatalar yapılmış ve kurallar ihlal edilmiştir, ancak maliyeti yüksek olabilecek bir hasarın önüne zararsız geçilmiştir."
"While some errors were made and procedures violated, the overall result was containment of a potentially costly event."
En vahşi olanları da son anda ortaya çıkacak ama bu itaat zincirine müdahil olan herkes için her şey gayet normal görünecek.
The most violent ones will be used for the very final act, but overall this chain of obedience will seem comfortable to everyone involved.
- Kampanya genel olarak iyi.
- The overall campaign's going well.
Çağımızda Katolik Kilisesi'nin kötülük tanımlaması radikal bir biçimde değişti.
The overall concept of evil in the Catholic Church has undergone a radical change in this century.
Köpek hala orda mı?
There's an overall picture of the property.