English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ P ] / Palermo

Palermo Çeviri İngilizce

331 parallel translation
Club Palermo'yu ve burasının sizin mekanınız olduğunu.
About this here Club Palermo, how it's your front.
Palermo mafyasını toparla.
Round up that Palermo gang.
Palermo'ya kadar çekilecek miyiz?
Will we keep retreating all the way to Palermo?
Palermo.
Palermo.
Bir kez daha Palermo'yu görmek istersin değil mi Anne?
You like to go back to Palermo once more, Mama?
Palermo'da doğmuş.
Born, Palermo, Sicily.
Niyetim sizi rahatsız etmek değil, ama bu Palermo treni olduğuna göre siz de oraya gidiyorsunuz herhâlde?
I don't mean to intrude, but as this is a Palermo-bound train, would you happen to be traveling to that destination?
Palermo'da sizi nasıl karşıladılar?
And how did they welcome you in Palermo?
Palermo'da kocamla birlikteydim.
In Palermo I was with my husband.
Kesinlikle Palermo'da da aynı şey olmuştur.
Exactly the same thing happened in Palermo.
Sizinki Palermo gazetesi, öyle değil mi?
Yours is one of Palermo's newspapers, isn't it?
Palermolu avukatın önünde "boynuzlu" sözcüğünü kullanma.
Don ´ t mention the word "cuckold" in front of the lawyer Palermo.
Yarından itibaren daha çok İtalyan partilerinin, temsil edildiği Palermo Meclisi'nde bir koltuğun olacak.
From tomorrow you will have a seat in the Palermo Parliament, representing the most Italian party that ever existed.
Palermo'da federasyon sekreteri olarak çalışmak ister misin?
Do you want to work in Palermo as the Federation's secretary?
"Palermo bulutlu"... gibi şeyler.
and, "It's cloudy over Palermo." Things like that.
Ve Palermo'ya birkaç km uzaklıktalar.
Andjust a few miles away, Palermo.
Giuliano'nun telsizi var ama biz Palermo'ya telefon bile edemiyoruz.
Giuliano has a radio, and we can't telephone Palermo.
- Bunlar Palermo'ya gidecek olanlar.
- These are the men going to Palermo.
Onları Palermo'ya götüreceklermiş!
They're taking them to Palermo.
19 Ağustos 1949'da, Palermo'nun girişinde bulunan Bellolampo'da pusuya düşürülen jandarmaların 6'sı öldürüldü, 11 tanesi ise yaralı kurtuldu.
On August 19, 1949, at Bellolampo, at the gates of Palermo, six carabinieri died in an ambush and 1 1 more were wounded.
Sanık Gaspare Pisciotta, Temyiz'e gelmeden önce tahkikatı yapan delege tarafından Palermo'da sorguya çekilmiştir.
Defendant Gaspare Pisciotta was questioned in Palermo by the delegate at the inquiry before the court of appeals.
İlk olarak Montelepre'de jandarma tarafından sorgulanmış daha sonra Palermo'da mahkemeye çıkmadan önce de itirafınızı teyit etmişsiniz, öyle mi?
You were first questioned by the carabinieri in Montelepre, and in Palermo you confirmed your confession before the judge, right?
Palermo'nun orta yerinde insanları kaçırırken çok cesurdun.
You were so brave when you kidnapped people right in the middle of Palermo.
Hayır. 2 ay kadar sonra Giuliano bir anı defteri gönderdi, ben de Palermo'daki yetkililere teslim ettim.
No. After two months or so, Giuliano sent me a memoir, which I sent to the authorities in Palermo.
Solmi Kontesi. Gelecek ayın sonunda dönecekler!
They'll finish their cruise next month, stopping at Palermo.
Geçen sene diş iltihabı tedavisi için Palermo'daydım ve orada pilicin biriyle oldum.
Last year I was in Palermo to have a tooth infection treated and I got it on with this chick.
Paolo, bu gece Palermo'daki saraya yerleşeceksin.
Paolo, you'll move to our palace in Palermo tonight.
Yemekten sonra hemen Palermo'ya gideceğim.
I'm going down to Palermo after dinner.
Tanıdığım biri gibi eğlenmek için Palermo'ya gitmedim.
Not like some people I know who went down to Palermo for some fun.
Sizinle Palermo'da savaştım!
I fought with you in Palermo!
Herkes, ekselansın, bu sene Palermo'dan ayrılamayacağını söylüyordu.
Everybody was saying His Excellency wouldn't be able to leave Palermo this year.
Aslında Garibaldi, Palermo'ya girdikten kısa süre sonra Tancredi eve Toskana'lı bir general getirdi villadaki freskleri görmek istiyordu ondan sonra da bize Donnafugata için gerekli izinleri almamıza yardım etti.
In fact, soon after Garibaldi's entry into Palermo, Tancredi brought home a Tuscan general who wished to admire the frescoes in the villa and who helped obtain the permits for Donnafugata.
Palermo'nun yaralı kahramanı ile el sıkışmaktan gurur duyuyorum.
I'm proud to shake hands with the wounded hero of Palermo.
Onunla, Palermo'da tanıştınız, generalle birlikte gelmişti.
You met him in Palermo when he came with our general.
Garibaldi, Palermo'ya girmeden kısa süre önce limandaki savaş gemisinden bazı İngiliz subaylar evimin terasına çıkmak için izin istediler insan oradan şehrin etrafındaki bütün tepeleri görebilir.
Shortly before Garibaldi entered Palermo, some British officers from the warships in the harbor asked if they could go up onto the terrace of my house, from where one can see the hills around the city.
Palermo'da birlikte üniversitedeydik.
We attended the university in Palermo together.
Ve Palermo'da, 37500 litre en iyisinden İtalyan zeytinyağı.
And in Palermo, sir, ten thousand gallons of the finest Italian olive oil.
Ben buraya çıkıp Palermo'yu alacağım.
I'll hit the beaches here, take Palermo.
Ve o da buraya Palermo'ya saldıracak.
And he would attack Palermo up here.
Önce, Palermo'ya gideceğim.
I'm gonna go to Palermo.
Eğer istersen Palermo'ya gidebilirsin.
Free for you to go into Palermo.
Palermo'dan söz eden oldu mu?
Who said anything about Palermo?
Güzel, bizimle gelirseniz Palermo'ya götürebiliriz.
We'll take you right into Palermo.
Amerikalılar, Palermo'yu almış.
Sir, the Americans have taken Palermo!
Efendim, Patton Palermo'yu almış!
Sir, Patton's taken Palermo!
Palermo, tarihin en çok fethedilen şehri.
Palermo's the most conquered city in history.
General Alexander'dan geliyor Palermo'yu almamanız gerektiğini hatırlatıyor.
This is from General Alexander, sir... reminding you that you are not to take Palermo.
Palermo'yu alışımızı nasıl karşıladılar?
How do they feel about our boys taking Palermo?
Burada bataklığın ortasında, Almanlar ve Malarya ile savaşıyorum bu arada Patton, hiç direniş görmeden Palermo'yu alıyor.
Here I am in these bloody marshes, fighting malaria and Germans... while he's taking Palermo and getting all the glory.
İki hafta önce, Palermo'yu alınca, Stonewall Jackson'dan sonra... -... en büyük kahramandım.
Two weeks ago at Palermo they said I was the greatest general... since Stonewall Jackson.
Pietro, yani baban Palermo'da kaldığı sırada zengin bir dula aşık olmuş.
Pietro, your father fell in love with a rich widow during his stay in Palermo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]