Pancakes Çeviri İngilizce

- Krep, tamamdır.

- Pancakes it is.

Şu krepleri hazırlayalım o hâlde.

Let's get those pancakes going.

Kelsey, biraz akıtma ister misin?

Kelsey, do you want some pancakes?

Akıtma.

- Um, pancakes. - Uh-huh.

- Akıtma var.

- Pancakes.

Gözleme istiyorum.

I want pancakes.

Elimde krep ve yumurta var.

I got pancakes, and I got eggs.

Krep. İyi pişsin.

Pancakes.

İyi pişecekmiş.

Yeah, pancakes.

- Boşa konuşuyorum.

I'm thinking pancakes or fajitas.

Bu arada ciddi misin, krep ve salata mı?

Never mind. And, really, pancakes or fajitas?

Sanırım krep alacağım.

Uh... I'm thinking pancakes.

Yiyeceğiniz en güzel glütensiz, soyasız vejetaryen kreplerine hazır mısınız?

- Are you guys ready for the best gluten-free, vegan, soy-free pancakes you're ever gonna eat?

Ben kendi kreplerimi yapacağım, sen kendininkileri ve krep yarışması yapacağız.

I'll make my pancakes, you make yours, and we'll have, like, a pancake-off.

Korkunç krepleri saymazsak.

Despite the terrible pancakes.

Yaban mersinli krep ve yumurtalı pastırma yaptım.

I made blueberry pancakes with eggs and bacon.

Trick'te krep kalmış olsa iyi olur çünkü Sinyor Malbec'i sindirmek için karbonhidrat almam lazım.

And Trick better have pancakes because momma needs serious carbs to soak up Senor Malbec.

Şurubun yanında krep de ister misin?

You want some pancakes with your syrup?

Sana kalp şeklinde kek yaptım.

I made you heart-shaped pancakes.

Her sabah Mordecai ve Rigby yabanmersinli krep yapar bulaşıkları yıkar ve yerleri siler!

Every morning Mordecai and Rigby make blueberry pancakes, do the dishes, and wash the floor.

Şunlar krep mi?

Are those pancakes?

Krep kokusu alıyorum.

I smell pancakes.

kar fırtınası!

The pancakes, Benson liking us, the work, this blizzard!

Çikolatalı krep.

Chocolate-chip pancakes.

- Krep kahvaltıda yenir, kuş beyinli.

Pancakes are for breakfast, idiot.

Krep yapabiliriz tabii.

We can have pancakes.

Çikolatalı krep demek...

Chocolate-chip pancakes. All right.

- Çikolatalı krep demek.

Chocolate-chip pancakes, huh?

Krep yaparsan bunu görmemiş gibi davranacağım.

- Hey, buddy. I'll pretend I didn't see this if you make pancakes.

Peki sizde krep var mı?

Hey! Do you guys have some pancakes, because I... would really like some pancakes.

- Yağda yumurta, gözleme... - Hayır.

Uh, scrambled eggs, pancakes...

Şey, ben üzümlü krep çırpılmış yumurta ve bir parça sosis alayım.

Yeah, I'll have the blueberry pancakes, A couple of scrambled eggs and a side of sausage.

Benim hanım çok güzel gözleme de yapar.

My wife makes nice pancakes too.

Ya da kek.

Or pancakes.

N'oluyor? Babam Mickey Mouse'lu krep yaptı.

Daddy made us some Mickey Mouse pancakes.

- Krep için gereken tereyağı nerede?

Where's the butter for the pancakes?

- Bu gece krep mi yiyoruz?

Are we having pancakes tonight?

Yani geçen gece bütün krepleri bitirdiler mi?

( MRS PATMORE SNIGGERS ) I take it they ate all the pancakes last night, then?

Al şu aptal çiçeği de bana şöyle bolca üzümlü krep getir.

Just take the stupid flower. And bring me a tall stack of blueberry pancakes. Don't you move.

Kekleri fırına veren anneme benziyorsun.

You look like my mom when she fried pancakes.

Kim benim meşhur krepimden yemeye hazır?

Who is ready for my famous pancakes?

- Hayır baba krep alabiliriz demiştin. Ben burada 1 buçuk saattir duruyorum. - Şuna bak.

No, Dad, you said that we could go to get pancakes and now I've been here for an hour and a half.

Bana krep yiyeceğimize dair söz verdin, sonra da beni beklettin.

You promised me that we could go to get pancakes and then you kept making me wait. Max, have you ever heard of the word empathy?

Gidip biraz krep yemek ister misin ve ya biraz balık çubukları?

You want to go get some, uh... some pancakes or some fish sticks?

Krep ve balık çubukları?

Pancakes or fish sticks?

Muzlu krep yaptım.

- Oh. Made banana pancakes.

Biraz sonra çikolatalı krep alırız.

We'll get chocolate chip pancakes after.

Papağan gözlemesi yapmadın, değil mi?

You didn't make parrot pancakes, did you?

Güzel, benim de en sevdiğim yemeklerden.

Oh, cool. Pancakes are one of my favorite foods.

Çünkü, Nate, krep ve salata seviyorum.

Mm, because, Nate, I like pancakes, and I like fajitas.

Bak, iki küçük üzgün krep.

- Look, two little sad pancakes.