English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ P ] / Parkman

Parkman Çeviri İngilizce

299 parallel translation
Bayan Parkman'ın tavsiye ettiği orkestra mısınız?
Are you the orchestra Mrs. Parkman recommended?
Parkman.
Parkman.
Parkman'a geldik.
This is Parkman.
Parkman'a geldiğimizde seni uyarmamı söylemişlerdi.
They told me to call you at Parkman.
Parkman'lıymışsın.
They told me Parkman was your hometown.
Parkman Yatırım?
Parkman Savings and Loan?
Frank, Parkman Yatırım'ın yönetim kurulu üyesi olarak senin için iyi bir izlenim bırakmayacaktır.
Now, Frank, as a director of Parkman Savings that sure don't make you look good.
Parkman'a dönme fikri nereden çıktı?
What made you decide to come back to Parkman?
Parkman senin memleketin.
Parkman is your home.
Söylemeyi unuttum. Kendisi şu an Parkman 100. Yıl Festivali kadınlar heyetinde.
I meant to tell you she's on this women's committee for the Parkman Centennial.
- İkisi de Parkman Üniversitesindeler.
They're on the faculty at Parkman College.
Parkman Kütüphanesinde iki tane kitabınız var.
You have two books in the Parkman Library.
Ondan sonra bir şeylerin Parkman'da kalmamı istediğini düşündüm.
So I figured something wanted me to stay in Parkman.
Hem Parkman gibi bir çöplükte sağlam para kaldıramazsın ki.
And besides, how can you get any real action in a dump like Parkman?
Halen Parkman'ın en güzel kızısın.
You're still the prettiest girl in Parkman.
Parkman'a bir bilet.
One-way to Parkman.
Milton, Delford Kavşağı, North Oaks ve Parkman.
Milton, Delford Junction, North Oaks and Parkman.
"Parkman'ın 100. Yılı. 1848-1948."
"Parkman Centennial, 1848-1948."
Frank, Parkman'dan gideceğim.
Frank, I'm... I'm gonna leave Parkman.
Parkman'dan ayrılayım yeter.
I just wanna get out of Parkman.
Milly'nin küçük Thomas Parkman'ı tutuşturduğu günü hatırlıyor musun?
Do you remember when she set fire to Thomas Earl Parkman Jr.
Matthew Parkman.
Matthew Parkman.
Haydi, Parkman. Buna senden daha fazla ihtiyacım var.
Come on, Parkman, I need this more than you do.
Sorun değil.
That's all right. [matt parkman LA]
Hey, Parkman.
Hey, Parkman.
Henüz değil Parkman.
Not yet, Parkman.
Kafamın içinde misin, Parkman?
You in my head, Parkman?
Sen bir salaksın Parkman, bunu biliyor musun?
You're an idiot, Parkman, do you know that?
Sorun ne, Parkman?
What's the matter, Parkman?
Avukatları, Reed Parkman.
Their attorney, Reed Parkman.
Nasılsınız, Bay Parkman?
Mr Parkman?
Reed Parkman mı?
Is it Reed Parkman?
O gitti artık, Parkman.
She slipped out, Parkman.
Parkman.
Uh, Parkman.
Polis Matt Parkman.
Uh, Officer Matt Parkman.
Gerçekten buna minnettarım, Polis Parkman.
I really appreciate that, Officer Parkman.
Gerçekten, Parkman.
Really, Parkman.
- Büyü artık Parkman.
- Grow up, Parkman.
Bir kez daha söylüyorum.
( Parkman ) i'm asking o more time.
- Bay Parkman?
Mr. Parkman?
Bocalıyor, Bay Parkman.
She's struggling, mr. Parkman. Why?
Sen ve Matt Parkman, onu koruyorsunuz.
You and matt parkman are protecting her.
O geceden beri onu görmedim ama ona hayatım pahasına güvenirim, Parkman.
I haven't seen him since that night, but I trust him with my life, Parkman.
Yavaş ol, Parkman. Avukatını görmek istiyor.
Stand down, parkman.
- Detektif Matt Parkman.
Detective matt parkman.
ifademi yaz ve gerisine karisma, Parkman.
write down the statement and let it go, parkman.
- Ben kargo uçağı değilim, Parkman.
I'm not a cargo jet, Parkman.
Parkman, buraya aile toplantısı için gelmedik.
Parkman, this is not a family reunion.
Memur Parkman.
Officer Parkman.
Parkman'a gidin ve kimseyle konuşmayın.
Go back to Parkman.
Parkman!
Parkman!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]