Patriot Çeviri İngilizce
995 parallel translation
- Şu vatanseverin canını seveyim.
- Let me get a load of this tinhorn patriot.
Tam bir şaşkın ördek.
A simpleton. A big-eyed patriot.
Lincoln ve Jefferson'dan alıntılar yapıyor.
A young patriot. Recites Lincoln and Jefferson.
Bunun yanısıra, ben bir vatanseverim..
Besides, I'm a patriot.
Sadece duygusal değilsin, aynı zamanda vatansever de oldun.
You're not only a sentimentalist, but you've become a patriot.
Büyük bir vatanseverdir.
He is a great patriot!
Ne müthiş bir vatanseversiniz, Czaka.
You're an extraordinary patriot, Czaka.
Kendime tekrar tekrar diyorum ki... bu adam, her kim olursa olsun... "Cellat" ı öldüren, büyük bir vatanseverdir... bir kahramandır!
I say to myself, again, and again... this man, whoever he is... whoever executed "the Hangman", is a great patriot... a hero!
Çünkü gerçek bir Çek yurtseveri olarak geleceğimizin... Büyük Almanya ile koşulsuz işbirliği sayesinde olacağına inandım.
Because as a real Czech patriot I realize our entire future... depends on unconditional collaboration with greater Germany.
Ben vatanseverim, sorunun cevabına gelince.
I'm a patriot, to answer your question.
Ve şuradaki arkadaşım Marius, o da vatanseverdir.
And my friend over there, Marius, he's a patriot, too.
- Peki, bu adam vatansever mi?
- Is this man a patriot?
- Evet, vatansever.
- Yes, he is a patriot.
Bizim olmayı ümit edeceğimizden de öte bir vatansever.
A greater patriot than any of us can ever hope to be.
Bu adamın vatanseverliğinden şüphe eder misin?
Can you doubt that this man is a patriot?
Çok büyük bir vatansever.
He is a great patriot.
Burada Matrac aylarca kalmıştı, vatanseverliğine yemin ettiğim adam.
Here for long months had been Matrac, the man I had sworn was a patriot.
Karın bıraktığı adamı bekliyor ülkesini seven, vatansever adamı.
Your wife is waiting for the man who went away, the man who loved his country, the patriot.
Adı çıkmış bir vatanseveri Şeytan Adası'ndan kaçırmak için... fazla cesaret gerekmediği apaçık ortada tabii.
Yeah, I can easily see how it wouldn't take much courage... to get a notorious patriot off Devil's Island.
Efendim, hazine Casablanca'da bulunursa vatansever olduğum kanıtlanmış olur.
Well, sir, if the treasure is found in Casablanca it'll prove that I acted as a patriot. - I see.
Buraya gelen her İrlandalı vatansever için de harika olmaz mıydı bu?
Who's here would be the valiant piece for every Irish patriot who come.
Bu kutsal kıvılcım ister rahip olsun, ister asker, isterse sanatçı, vatansever, aşık veya devlet adamı bir ölümlünün kalbinde alev alev tutuştu mu o kişinin yaptığı işler insanlığın gidişatını değiştirir ve onun adı çağları aşar.
When this divine spark flames in the soul of some mortal... Whether priest or soldier artist or patriot lover or statesman his deeds have changed the course of human events and his name survives the ages.
Onu bir köpek gibi öldürmek her vatanseverin görevidir.
It is the simple duty of a patriot to kill him like a dog.
Bir vatanseverin anası olacaksın.
You'd be the mother of a patriot
Boş bir mideyle vatansever olmak hayli zordur.
It is hard to be a patriot on an empty stomach.
O bizim için bir kahraman ve vatansever.
We consider Rupert a hero and a real patriot.
Hem vatansever olup hem de kendine yardım edebilirsen neden olmasın ki?
But if you can be a patriot and still help yourself along okay, why not?
- Aynı zamanda vatansever.
- And a patriot.
Vatanseverlik eski moda olabilir ama bir vatansever dürüst bir insandır.
Patriotism may be old-fashioned, but a patriot is an honest man.
Aslında bir elveda şiiri vatansever Masatsura Kusunoki yazmış.
This is based on a farewell poem by the patriot Masatsura Kusunoki.
Bir yurttaştım, bir vatanseverdim.
I was a citizen, a patriot.
- Gerçek bir vatansever gördün mü hiç?
- Have you ever seen a true patriot?
Bu beni İsrail'in en büyük vatanseveri yapar.
That would make me the greatest patriot in the history of Israel.
Altıncı Clément saf bir yurtseverdi.
The sixth Clément was pure patriot.
"Doğru da olsa, yanlış da olsa benim ülkem." cümlesi büyük bir Amerikan vatanseverine aittir.
The statement "My country, right or wrong" was expressed by a great American patriot.
Aynı düşünce bir Alman vatanseveri için de doğrudur.
It is no less true for a German patriot.
- Bir vatansever.
- A patriot.
Herkes vatansever olarak konuşuyur.
Each speaks with the voice of a patriot.
Ülkeni seviyorsan fazla vaktin yok vatandaşsan çok iyi dinlemen gerekir.
Look, I haven't got much time, so if you love your country if you're a patriot, you'll listen, and listen hard.
Kiyokawa Hachiro ; Dewa Eyaleti, Shonai menşeli sivil ve askerî erdemleriyle birlikte liyakatli bir adam ayrıca özverili bir vatandaştır.
Kiyokawa Hachiro, from Shonai, Dewa Province is a man of ability with civil and military virtues, and a devoted loyal patriot
- Sen bir vatansever değil misin?
- Aren't you a patriot?
Gerçek bir vatansever!
A true patriot!
Eski kafalı bir vatansever olmaktan gurur duyuyorum ve ülkemi kurtaracaksam düşmanı yok ederim.
I'm proud to be an old-fashioned patriot and I'd destroy any enemy if it meant saving my country.
Nasıl bir vatansever olduğunu bilirsin.
He was a great patriot, you know.
Çünkü o bir vatansever ve vicdan sahibi biri. Yada yaşayan en boş adam.
Because he's a patriot and a man of conscience... or perhaps the vainest man alive.
Bir vatansever elbet ve çokta cesur.
A patriot, of course. And very brave.
Onu Polonyalı bir vatansever mi öldürdü?
Killed by a Polish patriot?
Polonyalı vatansever cinsi sapıksa eğer.
Providing the Polish patriot was also a sexual degenerate.
Bendeniz, Julio Fuentes Eldorado'da kalıcı bir neşe hâli ilan ediyor ve şair, vatansever Paulo Martins'e hoş geldin diyorum.
I, Julio Fuentes, declare a permanent state of joy in Eldorado and I greet Paulo Martins, poet and patriot.
Büyük bir Amerikan vatanseveri.
A great American patriot.
Bu kitabın basım masrafları bir yurtsever tarafından karşılanmıştır.
The publication of this book was funded by a patriot