Paté Çeviri İngilizce
258 parallel translation
Tarlakuşuyla yapılmış patenin öyküsü gibi.
It's the story of the paté made of lark :
Bende herşey bulunur, yeter ki isteyen olsun.
Got everything but paté de foie gras.
Fena olmaz leziz yemek, yılan balığı, ciğerli börek.
We wouldn't mind a tasty meal of paté de foie and filleted eel.
Rosto alın örneğin, doğal soslarla yapılmış bir püreyle birlikte.
Take, for instance, a roast with a kind of paté stuffing in natural gravy.
Si. Ezme, kuzu, ezme, kuzu, ezme, kuzu.
- Si, Paté, lamba, paté, lamba, paté, lamba.
- Konserve ciğer ezmesinden de.
And a can of liver paté.
- Bir keresinde süpermarkete gidip adamdan kaz ciğeri ezmesi istemiştim ve o da bana'Tamam, tamam, bir sürü ciğer ezmemiz var'demişti.
I just thought of the time I went to the supermarket and asked him for some paté de foie gras... and he said,'Yes, yes, we have cans of paté
Bir Windsor çorbası, bir de ezme alacağız, lütfen.
We'll have one Windsor soup, one paté, please.
Bir Windsor çorbası ve ezme, sonra da bir...
We'd like one Windsor soup and one paté, and then a...
Bir de ezme mi?
And one paté?
Bir ezme... bir de Windsor... çorbası!
So that's one paté, and one Windsor... soup!
Cuma, kahve ister misin, bir parça ekmek, biraz ezme?
Friday, want some coffee, a piece of bread, some paté?
Kaz ezmesi koyduklarından emin ol, o harika.
Make sure they have plenty of goose paté, it's marvelous.
Kimse cenaze için kaz ezmesi almaz.
One doesn't have goose paté at a funeral.
Afedersiniz, sadece kaz ezmesi mi alacağım, yoksa benim için yasal işlemleriniz var mı?
Excuse me, am I just getting you goose paté, or do you have any legal work for me?
Bir kurutulmuş domuz bacağı, jambon ve pate kayıp.
There's missing a bucket of pickled pigs'feet in vinegar, a ham, and a patà ©.
Bir pate, bir jambon, kurutulmuş domuz bacağı ve 2500 oda.
Patà ©, a ham, pickled pigs feet and 2,500 rooms!
Tatlıdan biraz yemeden onların tatlıyı bitirmesine izin verme.
And don't you let them gobble up that pate before you have any.
Burada o sevdiğiniz tatlılardan da var.
I got that special pate you like.
Senin yerinde olsam biraz az tatlı yerdim, tatlım. Kaloriye dikkat.
If I were you, I'd go easy on the pate, dear - calories.
Ağzım kupkuru oldu, güneş de tam tepemde ve konuşmak zor oluyor.
Me mouth is like a dry crust, and the sun is that hot, and me pate...
Bu, dazlak görünen avukat Fabian mı yoksa?
is this the bald pate of the lawyer Fabian?
Pate maison?
Pate maison?
Ezme sever misin?
You like pate?
Belki de biraz Dalek ezmesi Çamur Yaratıkları'na oldukça lezzetli gelebilir.
Pate de Dalek a la Mire Beast might be rather palatable!
Biraz tütsülenmiş ton, belki biraz eritilmiş kaşar biraz da az pişmiş biftek.
Some smoked salmon, perhaps, a little assorted pate, a little roast beef, I think.
Şu onaltıncı yüzyıldaki kafirler gibi,.. ... ezme-sapkınları gibi konuşuyorsun aslında.
You speak like those 16th century heretics... that were called, as a matter of fact, pate-liers!
İsa'nın bedeninin ekmeğin içinde olduğunu hissediyorum,.. ... tıpkı ezmedeki tavşan gibi.
I feel that the body of Christ is in the host... like rabbit in that pate!
Ya da Mornay soslu, karidesli ıstakoz yer mantarı ezmesi, brendi, yağda yumurta ve konserve jambon garnili.
Or lobster thermidor aux crevettes with mornay sauce Garnished with truffle pate, brandy, and a fried egg on top And spam.
Si, si. Ezme, kuzu, ezme, kuzu.
- Si, si, paté, lamba, paté, lamba.
Ezmenin tadına bakmadığına pişman olacaksın... Bunun tadına baksana...
You haven't tried the pate, have some...
Hayır, ezmemi geri ver.
Take this, it's my pate.
Hey Francois, biraz pate iç.
Hey, Francois, drink a little pate.
- Ve biraz pate.
- And some pate.
Biz ezme.
- One paté.
Bu arada, bu gece... özellikle ezmeyi önerdiğini söylememi istedi.
Incidentally, he did ask me to say that he does especially recommend the pate tonight.
- Ezme istemiyorum.
- I don't want pate.
Kaz ciğeri ezmesi de almadınız hiç.
You had no pate, either.
Midye, kaz ciğeri, Beluga havyarı, Benedikten usulü yumurta... tarte de poireaux, yani pırasalı tart... bademli kurbağa bacağı veya ceufs de caille Richard Shepherd var.
Moules marinieres, pate de foie gras, beluga caviar, eggs Benedictine tarte de poireaux, that's leek tart frogs'legs amandine or oeufs de caille Richard Shepherd.
- Ezme de bol kepçeden olsun.
- Don't skimp on the pate.
Pate.
Hey, pâté.
Bu pate çok değişik.
Boy, this pâté is really unusual.
Pate yapmadım.
I didn't make any...
Istakoz kafası?
lobster pate?
Yaratıcı bir zeka.
making pate.
Çok da güzel olmuş. İçinde ne var bunun?
good pate, too.
Çünkü onu etli böreğin üzerine süreceğim.
I'M GOING TO MAKE PATE.
Etli börek.
PATE.
Dur, etli börek.
WAIT, PATE.
Etli börek.
THAT'S PATE.
Bence, sebzeli pate bile et tadı veriyor ve yiyemiyorum. Midemi bulandırıyor.
I think even strictly vegetarian pate tastes like meat and I can't eat it.