Paula Çeviri İngilizce
2,685 parallel translation
Merhaba.
I'm Paula.
Ben Paula.
Carter.
Selam Paula!
Hey, Paula!
- İsimleri Paula ve Marina Casillas.
Their names are Paula and Marina Casillas. Casillas.
Eminim Paula Casillas'ı da araştırmıştır.
And I bet she looked up Paula Casillas, as well.
Yani Vivien, Paula ve Marina Casillas'dan 14 : 00'da ayrılıyor.
So, Vivien finishes with Paula and Marina Casillas at 2 : 00.
Ya da belki de sadece fazla sezgili biriydi.
Or maybe just very intuitive. According to Vivien's notes, Paula said Emilio had been working longer hours in the months before his death.
- Masonlar? - Takmayın şunu.
So, Paula and Marina Casillas.
Paula ve Marina Casillas... Emilio'nun ihanetini bilmeleri suça teşvik olurdu.
If they knew that Emilio was cheating, that would be motive.
Paula, içki dükkanına gittik. O içkiyi 17 : 15'de almadınız.
You didn't buy that bottle of wine at 5 : 15.
Paula Casillas avukatına sığınıyor.
Paula Casillas has lawyered up. He's already trying to suppress her confession.
İşe yarayacak mı? Şüpheliyim ama Paula konuşmuyor.
You know, I doubt it, but Paula's done talking.
Vivien çoktan ölmüştü. Evet ama Paula içeride onun gitmesini beklemiş olabilir.
Yeah, but Paula could've still been in the office, waiting for him to leave.
- Ama tahtadaki zaman çizelgene göre Nick 17 : 45'de ofise geldiğinde Paula restorana dönmüştü.
Only, according to your timeline on the murder board, by the time Nick got to the office at 5 : 45,
Yani ofis boştu.
Paula was back at the restaurant. So the office was empty.
Paula'nın penisime taktığı lakap.
Paula's nickname for my penis.
Paula hamile kalmadan önce benim sadece iki haftalık gerçek üniversite yaşamım oldu. İki kere.
I only had about two weeks of real college before Paula got pregnant... twice.
Paula Deen'e baksana mesela.
Look at Paula Deen.
Aynısı Paula için de geçerli.
Same goes for Paula.
- Selam, Paula.
Hey, Paula.
Sadece tanıdık müşteriler, Paula!
Only punters we know, Paula!
Paula tatlım, maalesef gelemiyorum.
Oh, Paula darlin', you know what, I can't.
Şey, benim ne düşündüğümün bir önemi yok, Paula, değil mi?
Well, it... it don't matter what I think, Paula, does it?
Kaç çocuğun vardı, Paula?
How many children, Paula, again?
Bu sefer ne farkı var, Paula?
What's different this time, Paula?
Onlara çok üzdün, Paula.
You did hurt them, Paula.
Bırakmak istiyorsan, Paula, hemen bırak.
If you want to stop, Paula, just stop.
Kış sert geçiyor, Paula!
It is bloody winter, Paula!
Paula, gitme.
Paula, don't.
Paula, lütfen!
Paula, please!
Paula, 10 dakika.
'Paula, ten minutes.'
Korkuyorum, Paula.
I'm frightened, Paula.'
Dawn, dün gece Paula'yı gördün mü?
Dawn, did you see Paula last night?
- Bizim Paula'dan mı?
Is that from our Paula?
Arkadaşım, Paula Clennell için endişe ediyorum.
I worried about my friend, Paula Clennell.
Paula Clennell'den bir iz yok mu?
No sign of Paula Clennell?
Paula arayacaktı.
Paula would have called.
"Paula Ann, Paris'e gitme ümidin ne ölçüde?"
"Paula Ann, what are your prospects for getting to Paris?"
Diğer ikisi Paula Renmar ve Samantha Rush'dı.
Along with Paula Renmar and Samantha Rush.
Paula hayatına yeni giren birinden bahsetti mi?
Did Paula mention anyone new in her life?
Biri bana Paula'nın terfisini kutlayan bir mail gönderdi.
Someone sent me an email Congratulating me on Paula's promotion.
Evet, yeğenimiz, Paula.
Yeah. Our niece, Paula.
Paula'yı bulabilir misiniz?
Can you find Paula?
Orası Paula'nın en iyi arkadaşı, Jack'e ait.
Oh, that's Paula's best friend, Jack.
Bu, Paula.
It's Paula.
Paula.
Paula.
Paula.
Paula!
Ama sanıyorum, bulacağımız şey şu olacak : Paula, her zaman yaptığı gibi, sokağa çıkma yasağından sonra yüzmeye gitti. Akıntıyla suda battıktan sonra kafasını çarptı.
But I suspect what we will find is that Paula went swimming after curfew, like she always did, and got pulled under by the current and hit her head.
Bay Barker, Paula'nın ölümünde görünenden daha fazlası olduğunu hissediyorum.
Mr. Barker, I am sensing there is more to Paula's death than meets the eye.
Eğer birisi Paula'ya zarar verdiyse bunu bilmeyi çok istiyoruz.
If someone hurt Paula, we sure as hell want to know about it.
Nedir bu şimdi?
Paula, we went to the liquor store.