Pepé Çeviri İngilizce
551 parallel translation
Pepe'yi yakalamak için seni bekliyor değildik.
We didn't wait for you to go after Pepe.
Pepe le Moko hâlâ kayıplarda.
Pepe le Moko is still at large.
Kazbah gibi bir yerde Pepe'yi yakalamak çocuk oyuncağı değildir.
Arresting Pepe in a place like the Casbah isn't child's play
Pepe le Moko'yu neden yakalanamadığını açıklıyordum.
I was explaining our failure to catch Pepe le Moko
Pepe yeraltında yaşıyor denebilir.
You can say Pepe's gone underground
Ve bu kaynayan labirente Pepe evim diyor.
And this teeming maze is what Pepe calls home
Bu mücevher senin zevkine ve uzmanlığına bir övgü niteliğinde, Pépé.
This gem is a tribute to your taste and expertise, Pepe
Sevgili Pepe, bu soygun itibarını artırdı.
My dear Pepe, this burglary does you credit
- Ya nasıl olacaktı, Pepe?
- And how, Pepe
Pepe nerede?
Where's Pepe?
- İyi de, Pepe arkadaşın değil ki.
- But Pepe's not your friend
Pepe le Moko'yu gördünüz mü?
Seen Pepe le Moko?
Pepe, benim.
Pepe, it's me.
Pepe, sanırım işin burada kalmana el vermiyor.
I think your activities don't allow you to stay here
Seni yakalayacağım, Pepe. Ama bunu kendi tarzımla yapacağım.
I'll get you, Pepe But in my own way
Bahtın açık olsun, Pepe.
Luck be with you, Pepe
Pepe le Moko komik biri, değil mi?
Isn't Pepe le Moko amusing?
Pepe'yi Kazbah'ta yakalamayı aklınızdan çıkarın.
Forget about arresting Pepe in the Casbah
Pepe'yi yakalamanın tek yolu onu şehre çekmekten geçer.
The only way to arrest Pepe is to get him into town
Pepe, Pierrot'u kardeşi gibi sever... Tıpkı oğlu gibidir.
Pepe loves Pierrot like a brother, a brother who could be his son
Pepe meraklanmaya başlar. O zaman ne yapar?
Pepe starts to worry What does he do?
Nereye bakıyorsun, Pepe?
What are you looking at, Pepe?
Daha ilk adımda "Bay bay, Pépé!"
One step out, and it's "Good-bye, Pepe!"
- Sakinleştiler. - Pepe mi?
- They've calmed down
O bir karıncayı bile incitemez.
- Pepe? He wouldn't hurt a fly
Kadınlar senin felaketin olacak, Pepe.
Women will be your undoing, Pepe
Ondan gerçekten hoşlanmış olmalısın, Pepe.
You must really like her, Pepe
Merhaba, Yaslema Pepe.
Hello, Yaslema Pepe
Bir iş bir de özel hayat vardır, Pépé. İş konusunda patron sensin.
There are two things, Pepe For business, you're the boss
- Pepe le Moko.
- Pepe le Moko
Kadınları da sever. Pepe ağzının tadını bilir.
He can still admire the woman Pepe's a fellow with taste
- Bak, Pepe...
- Look, Pepe
Haklısın, Pepe.
You're right, Pepe
Bırak gideyim, Pepe!
Let me go, Pepe!
Bırak çıkayım, Pepe!
Let me out, Pepe!
Söyle, tatlım. Pepe nerede?
So tell me, my sweet, where's Pepe?
İçin yanıyor, Pepe.
You have a heavy heart
Pepe, delirmişsin sen. Gitme!
Pepe, you're crazy Don't go!
- Pepe'ye mi bakıyorsun? - Hayır, neden?
- Looking for Pepe?
- Yarını bekle, Pepe. - Yarını...
Until tomorrow, Pepe
Şu Pepe le Moko mu?
Is that Pepe le Moko?
Pepe le Moko ile buluşmaya.
To meet Pepe le Moko
Pepe le Moko artık yok. Vah vah!
There's no more Pepe le Moko Alas
Nasıl hissettiğini biliyorum, Pepe.
I know how you feel, Pepe
- Pepe burada mı?
- Is Pepe here?
- Affet beni, Pepe.
Forgive me, Pepe
Böyle gidemezsin, Pepe!
You can't leave like this, Pepe!
- Pepe gidiyor.
- Pepe's leaving
İşte bak, Pepe, randevumuza geldin.
You see, Pepe, you showed up for our rendezvous
- Pepe. yüzbaşı.
- Pepe. Captain.
Pepe, zayıflamıssın.
Pepe, you got skinny.