Pes ettim Çeviri İngilizce
276 parallel translation
Doktor, avukat... Pes ettim.
Doctor, lawyer....
Pes ettim.
I give up.
- Pes ettim.
- I give up.
Pes ettim.
Touche'.
En sonunda pes ettim.
Finally, I gave in.
Pes ettim... gözlerimi kapattım böylece sefaleti unutabildim.
I gave in... and I closed my eyes so I could forget about misery.
- Pes ettim çocuklar.
- I'm licked, boys.
- Pes ettim!
- I give up!
Pes ettim.
Touché.
Tamam, pes ettim.
Okay, I give up.
Pes ettim.
You got me.
Ben pes ettim.
I give up.
- Pes ettim.
- l give up.
Pes ettim. Sana bir ipucu vereceğim.
I give up I'll give you a hint
Hey baba, tahmin et ne oldu? Ben pes ettim.
Hey, Papa, guess what.
Pes ettim.
I've given up.
Bak, pes ettim.
I give up, you see.
Artık pes ettim.
I've given up.
Ve sonra pes ettim.
So then I called it a day.
Pes ettim!
Go, Brother Ma!
- Pes ettim. Bunu biliyordum.
He wants The Great Gonzo to do a costume act.
O karşı koydu ben de pes ettim ve dedim ki :
She fought back so finally I gave in and I said :
İlk başta satmak istemesem de sonunda pes ettim ve paltoyu ona verdim.
But I wanted it, too. But finally I gave in and gave it to her.
Devam edecek misin? Pes ettim!
My Fatal Skill has reached the eighth level...
- Kahretsin, pes ettim.
- Bloody hell. I give up.
Sonunda pes ettim.
In the end, I gave in.
Pes ettim!
I give up!
Ben pes ettim!
I give up!
Tamam pes ettim.
Touché.
Pes ettim, kimsin?
I give up. Who are you?
Pes ettim.
I gave in.
Fakat avanağın tekine denk geldim, pes ettim ve güneş saatinin üstüne yığıldım.
But finding only slack-jawed gawkers, I gave up and collapsed on the sundial.
Soléne'e pes ettim çünkü Lena'nın beni en sonunda terk edeceğini sandım.
I gave in to Solene because I felt Lena would ditch me in the end.
Pes ettim. Yaşlı adam.
Uh, I'm dead.
Ben de pes ettim ve arabanın içine girdim.
How ya doin'?
Ben pes ettim.
I give up
Pes ettim.
Touche.
Pes ettim, seni yaramaz kart manyağı.
I give up, you nasty card-swiper.
Sanırım çağrı cihazı hala bozuk. Ben de en sonunda pes ettim.
I think his answering machine's broken, so I just gave up.
Ustamla karşılaştım ve tam o bana saldırmadan önce, pes ettim.
Thus I affronted the master and just before he stood up to me, I would renounce.
Oh, pes ettim.
Oh, I give up.
Bu yüzden pes ettim.
So I give up.
Oh, pes ettim!
Oh, I give up!
Pes ettim artık.
I've abdicated.
Tamam pes ettim.
All right, I give up.
Bu sabah kavga etmeyeceğim, söyle ona pes ettim
Well, this morning I'd fight And tell her I give up
Hamile kalmak için iki yıl uğraştım Sonunda pes ettim.
We tried for almost two years to get pregnant and finally gave up.
Ben pes ettim.
I'm gonna phone it in, okay?
- Ben pes ettim.
I give up.
Peş peşe aldığım kötü finansal kararlar yüzünden iflas ettim.
I do not choose it.
Pes ettim.
All right, all right, I give.