Peso Çeviri İngilizce
419 parallel translation
Domuz yağı 3.20 peso.
Lard, 3.20 pesos.
Pekmez 2.18 peso.
Molasses, 2.18 pesos.
Kahve 1.20 peso.
Coffee, 1.20 pesos.
Sabun 6 peso.
Soap, 6 pesos.
Mumlar 2.50 peso.
Candles, 2.50 pesos.
Toplam 15.08 peso.
Total, 15.08 pesos.
15.08 peso.
15.08 pesos.
Bizler cesuruz ve bir pezo kadar parlağız.
We're brave and we'll stay so We're bright as a peso
Büyük bir savaşçı. O kadar hızlı ki, kuyruğunu bir pezonun etrafında döndürüyor.
Big fighter, so quick that he turns his tail around on a peso.
- 2 numara, 1,000 peso.
- Number 2. 1,000 pesos.
- 1,000 peso, efendim.
- 1,000 pesos, sir.
1,000 peso.
1,000 pesos.
- Adam başı 1,000 peso iyi mi?
- How about 1,000 pesos a piece?
- 50,000 peso, güzel olmalı.
- 50,000 pesos, and it's cute.
Büyük ödül 4000 peso.
4,000 pesos is the big prize.
Tam bilet sadece 4 peso.
The whole ticket is only 4 pesos.
1 gümüş pesoya çeyrek bilet alın.
Buy a quarter of a ticket for 1 peso silver.
Sözünü unutmaman için bir peso daha.
Just to make sure you don't forget your promise, here's another peso.
- Ödül 200 peso.
- 200 peso prize.
Tam istediğim şey. 200 peso.
That's the kind of sugar poppa likes. 200 pesos.
Saat ve zincir en az 200 peso eder.
The watch and the chain, they're worth at least 200 pesos.
Birkaç yüz peso.
A few hundred pesos.
İki peso.
Two pesos.
Şarkı için bir peso alacağım.
This song will cost one peso.
Bir pezom var.
I've got one peso.
Altı Peso tutuyor.
It costs six pesos.
Altı Peso ha?
Six pesos.
Altı Peso için annesini ölüme terk ediyor.
She'll let her mother die because of six pesos.
Sadece altı Peso tutuyor.
It only costs six pesos.
İki Peso çaldın, öyle mi?
You stole two pesos.
Para üstünüz 1.80 Peso, teşekkürler hanımefendi.
1.80 change. Thank you.
15 peso, 10 sent, bayım.
Quince pesos, diez centavos, señor.
O, Peso Kid.
He's the Peso Kid.
Peso Kid'e onu görmek istediğimi söyle
Tell the Peso Kid I want to see him.
Peso Kid dolu bir silah.
The Peso Kid is a loaded gun.
- Kendini Peso Kid diye tanıtan şerefsizi nerede bulurum
Where can I find that lead pusher who calls himself the Peso Kid? [APPLAUSE]
- Peso bugün şimdiye kadar hiç görünmedi.
Peso ain't been around here yet today.
- Peso Kid beni pusuya düşürmeye çalıştı.
Peso Kid tried to bushwhack me.
- Peso Kid.
The Peso Kid.
- Sana güveniyorum, Peso.
I'm counting on you, Peso.
- Peso nerede?
Where's Peso?
- Tam Peso Kid'in Willard'ı öldürdüğü sırada geldi.
He came up just as the Peso Kid shot Willard.
- Peso Kid mi demek istiyorsun?
You mean the Peso Kid?
- O sadece Peso Kid yerine, beni Warbonnet'in bir hedefi haline getirdiğinden emin.
He's just sure enough to target me to Warbonnet instead of the Peso Kid.
O Peso Kid'di.
It was the Peso Kid.
Willard'ı öldüren Peso Kid'di!
It was the Peso Kid that killed Willard!
Kocanızı Peso Kid ödürdü.
It was the Peso Kid that killed your husband.
- Andy.
PESO KID : Andy.
Ya da Peso Kid?
The Peso Kid?
Peso, Tuck Ordway'ın hemen hemen kör olduğunu biliyormuydun?
Peso, did you know Tuck Ordway is almost blind?
Her birinize bir pezo.
One peso for each of you.