Phile Çeviri İngilizce
70 parallel translation
Bir bardak gazoz iç, Phile.
Have a glass of pop.
- Tam da bir erkeğe göre bir hayat, Phile.
It's a man's life out there, Phile.
Ben, Bayan Baines ve Phile'den başka kimse yok.
The place is empty except for Mrs Baines, Phile and me.
- Phile, gazozunu iç de bana yardım et.
- Phile, drink up and lend a hand.
Bırak onu, Phile.
- Leave it be, Phile.
- Kurşunları da var!
- It's got bullets too! Phile...
Phile.
Phile.
- Phile, bu Julie.
- Phile, this is Julie.
Başka bir kek istersen değiştirebilirsin, Phile.
If you'd like another cake, you can change it.
Sende var mı Phile?
Have you got one, Phile?
Hadi, Phile.
Come on, Phile.
- Bu bir sır mı?
- That's right, Phile.
- Doğru, Phile. Bu bizim sırrımız.
Our secret.
Hemen girmemiz gerekiyor mu?
- Need we go in yet? - Come on, Phile.
- Hadi, Phile. - Beni parka gezmeye götür.
- Take me for a walk in the park.
Phile.
Phile... give me your handkerchief.
Hadi yukarı çık, Phile.
Just slip along upstairs now, Phile.
Phile, özür dilerim.
Phile, I'd say I'm sorry about it.
Phile tek başına çıkmıştı.
Phile's been out on his own.
- Ne? Ben ve Phile mi?
- What, me and Phile?
Hadi, Phile.
Come on, Phile. Time to wake up.
Dolaşmaya ihtiyacı olduğunu söyledi, Phile.
Said she needed an outing, Phile.
- Beraber olacağız, Phile.
We'll be together, Phile.
- Uzun bir gün olacak, Phile.
- It's going to be a long day, Phile.
Ama o cinayet değildi, Phile.
Oh, well, that wasn't murder, Phile.
- Dondurma ister misin, Phile?
- Would you like an ice cream?
Aşçılığıma güvenmiyor, Phile.
She doesn't trust my cooking, Phile.
Bak Phile.
Look, Phile.
Phile nerede?
- Where's Phile?
- Phile!
Phile!
Bizimle geliyor, Phile.
She's coming back, Phile.
Phile sır saklamakta çok iyidir.
Phile's a wonder for secrets.
Kıpırda Phile, hadi.
Move along now, Phile. Move along.
Ne demek istiyorsun?
What do you mean? Phile?
Phile. Seni de sevmiyor derken neyi kastettin?
What do you mean she doesn't like me?
- Baines ne dedi Phile?
- What did he say, Phile?
Phile?
Phile?
İşte buradasın, Phile.
Oh, there you are, Phile.
Şimdi şuraya bir dakika şuraya otur Phile.
Now... Just " Just, just sit down there for a moment, Phile.
Bu gece duyduğun ve gördüğün her şeyi aklından çıkarmaya çalışmalısın, Phile.
You've got to try and put it right out of your head, Phile. Everything you've seen and heard tonight.
Dinle Phile Bayan Baines'in bana gönderdiği telgrafı hatırlıyor musun?
Listen, Phile. You... You remember that telegram Mrs Baines sent me?
İyi geceler, Phile.
Good night, Phile.
Ne oldu evlat?
- Now what, boy? - Come along, Phile.
Onlar seninle konuşmak istiyorlar, Phile.
Yes, they... they want to have a word with you, Phile.
Hadi git, al Phile.
Well, go and get it, Phile.
- Ver ona, Phile.
- Well, let her have it, Phile.
Önemli değil, Phile.
That's all right, Phile.
Dinle, Phile.
Listen, Phile, I...
Uyudun mu, Phile?
You asleep, Phile?
Uyanma vakti. Hadi, Phile.
Come on, Phile.
- Gel, Phile.
It's all right.