Pilates Çeviri İngilizce
461 parallel translation
Yoga, pilates yapıyorum ruhsal dünyamla iç içeyim
"I am into yoga, pilates, getting in touch with my spirituality..." Been there, married that.
Jackie beni, harika bir pilates hocasına dönüştürdü.
Jackie, she turned me on to a great pilates teacher.
Eğer yanlış anlamadıysam, bahsi geçen kadın sizin fizik kondisyon uzmanınız.
if I understand it correctly... she was your pilates instructor.
sende denemelisin.
Pilates. You should try it.
Üç adam arasında hiçbir bağlantı göremiyorum, Pilates sınıfında birlikte olmaları dışında.
Nothing connects the three, except they were in Pilates together.
Pilates mi?
Pilates?
Hayır, ders vermem gerekiyor, ama saol.
No, I got to teach a pilates class, but thank you,
Düzenli bir Pontius Pilates.
A regular Pontius Pilate.
- Ben Pilates yaptım.
- I do Pilates.
- Getirdi.
- Pilates.
Pilates eğitmeni onu bulduğunda öleli iki gün olmuş!
She'd been dead for two days before her Pilates instructor found her.
Fino köpekleri için davet?
Pilates for Poodles? That's Tuesday at 2 : 30.
Şimdi diğer tarafa geçeceğiz ve bunu hiç duraksamadan yapacağız.
Now, I have Pilates at the crack of why-am-l-awake so we're gonna move this right along.
Ne çalışıyorsun?
What are you doing? Pilates?
Özellikle de Julia, yoganın senin için ne kadar yararlı olduğunu.
Especially, Julia, about how yoga Pilates really works for you.
- Derslerimize o dönmeyi almamak için.
- To ban the trannie from our Pilates class.
Bu dersler, biz annelerin kendine verdiği kutsal bir hediye.
Pilates is a sacred gift we moms give ourselves.
Şey, Sophia, aslında evliliğimden bahsetmenin yanında buraya, Yoga sınıfımızdaki kadınlarla ilgili de geldim.
Well, actually, Sophia... as well as talking about my marriage... I also came here because of the women in our Pilates class. They're....
Isaac egzersiz yapıyor.
Isaac does Pilates.
- Pilates var mı?
- Do they have pilates?
- Pilates var.
- They do have pilates.
Pilates'leri var.
With pilates.
Pilates çalışmayı severim ama ama tüm gün bundan bahsetmem.
I like practicing Pilates... but I don't want to talk about it all day with my significant other.
- Pilates denir.
It's called Pilates.
Yani ben onunla bir hayvan hakları.. .. gecesine gidecektim. Ama aramadı.
All your friends agree... this woman has the brain of a Pilates machine... and a heart the size of a Zoloft.
Pilates kaseti sipariş etmiştim.
I ordered a Pilates video.
Spor merkezinde olması gerekiyordu.
She was supposed to go to pilates, but she got her period.
- Hala pilates yapıyor musun?
- Still doing the Pilates?
Bunu en son yaptığında, sen ve o travesti, pilates dersinden kovulmuştunuz.
Last time you tried that, you and your Pilates tranny got bucked big time.
Ben Pilates yapmaya gidiyorum.
Well, I'm off to Pilates.
Pilates'den önce gidip sarhoş olalım.
Let's go get drunk before Pilates.
Bayanlar, geç oluyor, ve Pilates için kalkmamız lazım...
Ladies, I know it's getting late, and we all need to get up for our pilates.
Yargıç Pilates dersindeydi.
Don't blame me Judge had a Pilates class
O izni almak için Yargıç Davies'i Pilates dersinden çıkarttırdım.
I had to pullJudge Davies out of Pilates class to expedite that warrant
Yeah, Cin ve Platesi yakınımda tutarak.
Yeah, keepin'it together with pilates and gin.
Pilates'e gidiyorum da.
I take Pilates.
Bir de Pilates koçu. Belki seninki vakit ayırabilir.
Throw in a Pilates coach if yours can free up some time.
Ne yazık ki Pilates veya yoga öğretmeni açığımız yok.
Unfortunately, we don't have any positions available in Pilates or yoga.
Sen onunla ilgilen, tamam mı?
Terri is here. I must go to Pilates.
- Gittiğinde senin müşterinle ilgilenerek sana saygı gösterdim zaten.
I showed you the proper respect when I took care of your client while you took a Pilates class.
Pilates, çiçek işi, ahşap...
Pilates, the flower-seed business, pottery- -
# Amerikalı kızlar, pilates yaparız biz #
# American girls we do Pilates #
Eğer beyzboldan anlamıyorsanız, o zaman pilates esnemeleri diyebiliriz.
And if you don't know baseball, then it's a... Sit-down pilates class.
Üç sezon sonra, Tenafly'da Pilates hocalığına başladı.
Three sessions later and bam... she's a pilates instructor in Tenafly.
Sadece PiIates.
Just some Pilates.
Bu spor ve Pilates yaptığımız için.
It is because we work out and we take Pilates- -
Pilates arıyorum.
I try. I'm looking into Pilates.
Ne o, yarın pilates dersine gidemeyecek misin?
You're not gonna be going to Pilates class tomorrow?
O bizim özel çalıştırıcımız.
He's our private pilates zainer.
Nasıl? Her gün egzersiz ve ayda bir öğün yemek.
That's daily Pilates classes and one meal a month.
Durdur onu Allison!
I just wanted to show you our candle-lit Pilates... You stop him, Allison!