Pino Çeviri İngilizce

Pino...

Pino...

Lino, Dino, Pino...

Lino, Dino, Pino...

- Pino, şimdi ne görüyorsun?

- Pino, what do you see now?

Pino, bu inanılmaz!

Oh Pino, it's fantastic!

Pino, istediğin şey yasak.

But, Pino, what you want is forbidden.

Pino, altıncı hissin hiç yanılmıyor anlaşılan?

Your second-sight goes right on working, doesn't it? .

- Ben Pino, açar mısın.

- It's Pino, let me in.

- Sen de Pino.

- And you too, Pino.

Pino, affet beni.

Pino. Oh, Pino, forgive me.

Ne zaman Pino'ya bir şey yapmasını söylesen, istediğin şeyi benim yapmamı söylüyor.

Every time you tell Pino what to do, he tells me to do what you told him what to do.

İkiniz de susun. Pino'ya söyle!

Both of you, shut up.

Kendi kendime mi konuşuyorum ben?

Tell Pino! What, am I talking to myself here?

Bak Pino, bu itibarlı bir iş, yanlış bir tarafı yok.

You see, Pino, this is a respectable business and there's nothing wrong with that.

Pino, Mookie, Vito, Sal.

Pino, Mookie, Vito, Sal.

Hadi sen altı büyük pizzayı, altı kat merdiven tırmanıp taşı da görelim. Asansör masansör de yok.

Pino, let's see you carry six large pies up six flights of stairs, no elevator either and shit.

Vito, biliyorum, Pino senin ağabeyin filan ama onu benzetmen lazım.

How you doing? Vito, I know Pino's your brother and shit, but you should kick his ass.

Canını sıkıyor mu?

Does she bug you like Pino bugs me?

Pino, ben de buradaki herkes kadar çalışıyorum, tamam mı?

Pino, I work hard like everybody else in here, all right?

Doğru söylüyor Pino.

You know that's true, Pino.

Pino, telefonda konuşuyorum.

Pino, I'm talking on the phone.

Evet, Pino g... tün teki.

Yeah, Pino's an asshole.

Pino, en sevdiğin basketçi kim? Magic Johnson.

Pino, who's your favorite basketball player?

Pino. Bu saydıklarının hepsi zenci. Sevdiğin bütün ünlüler, zenci dediğin kişiler.

Pino, all you ever talk about is nigger this and nigger that and all your favorite people are so-called niggers.

Pino, aslında içinden siyah olmayı arzu ediyorsun.

Pino, deep down inside, I think you wish you were black.

S... ktir! Pizzanı da, Frank Sinatra'yı da s... keyim.

Pino, fuck you, fuck your fucking pizza and fuck Frank Sinatra.

Sen bizim için iyi olanı bildiğini mi düşünüyorsun Pino?

You really think you know what's best for us, Pino?

Arkadaşların cebine para mı koyuyor Pino? Sofrana yemek mi koyuyorlar?

Do your friends put money in your pocket, Pino?

Tanrı aşkına Pino, onlar benim yemeğimle büyüdü.

I mean, for Christ's sake, Pino, they grew up on my food.

Sana söylüyorum Pino!

Where you going? I'm talking to you, Pino!

Görüşürüz Salvatore. Pino.

Take care, Salvatore.

Depodan meşrubatları çıkarıp dolabı doldur, olur mu?

Pino, take the soft drinks out of the back and load up here, okay?

Ne olmuş Pino, ne olmuş?

So what, Pino? So fucking what?

Öf be Pino dinliyorum dedim ya işte.

Jesus Christ, Pino, I said I'm fucking listening.

Beni sıkıştırıp durma Pino on kere dinliyorum dedim.

Try to stop busting my balls, Pino, I said I'm fucking listening to you 10 fucking times already.

Ben ona güveniyorum Pino.

I trust him, Pino.

Okuyorum. Dur biraz Pino.

I know. I read.

Hayatında tek bir şey okuduğunu görmedim ben.

Give me a break, Pino, I never seen you read nothing in your fucking life.

Vito! Pino!

Yeah?

- Biliyor musun Pino? - Neyi?

You know something, Pino?

- Buraya gel Pino!

Get in there, Pino!

Vito, Pino ve Sal kalacak mı?

You're not taking Vito or Pino or Sal out!

Pino amcayı hatırlarsın, değil mi?

You remember Uncle Pino, right?

Bir gün ben çocukken, Pino beni sinemaya götürecekti.

One time when I was a kid, Pino was gonna take me to the movies.

Pino Onu yakasından tuttuğu gibi dışarı sürükleyip, iyice pataklamıştı.

Pino grabs him by the throat drags him outside, throws him a beating.

Pino'ya dedim ki, "Onu öldürdün."

I run to Pino. I says, "You killed the guy."

Pino'nun canı sıkılmıştı ; beni arabaya götürüp, anahtarı verdi ve dedi ki "Ne istiyorsan yap."

Pino's bored, brings me around the front, gives me the keys, says "Do what you got to do."

Pino...

Thank you, Pino.

Hoşça kal Pino.

Goodbye, Pino.

Pino, bir süpürge kap da dükkanın önünü süpür.

Pino, get a broom and sweep up front.

Sakin olsana Pino.

Why don't you relax, Pino?

Pino.

Then you woke up!