Piss Çeviri İngilizce
8,848 parallel translation
- Bazen tepemin tasını attırdığını biliyorsun Chess.
You know you really piss me off sometimes, Chess.
Çişlerini yüzüme fırlattılar!
Oh, my God. They just threw fucking piss on me.
Çok kötü çünkü bu her şeyi sidik kıvamına getiriyor.
It's awful, because it makes everything just like watery piss.
- Çişim geldi.
I've gotta piss.
Yok. Hem birini kızdırdıysam neden söylemiyor?
No, and if I did piss someone off, why can't they just say it?
İşemek, işemek!
Piss... Piss
Hayır, işemene izin veriyorum.
No, I'm letting you take a piss.
Bas git.
Piss off.
O zaman niye birisi birana işemiş gibi gözüküyorsun?
So why do you look like someone took a piss in your beer?
Pislik, araba kullanmayı başka yerde öğrensene.
Pass, or piss off.
Defol git yoksa polis çağıracağım!
Piss off or I'll call the cops!
DNA testi yapacaklar, tüm bulacakları senin kaykaycı pezevenkler, artı senin ordayken fıcıttığın sidik ve bok.
They DNA my ride, all they're gonna find is the blood of your skate-rat twins, plus whatever piss and shit you leaked out when you were in there.
Sucu çocuk, verdiğin sidik dolu şişeyi içemem.
Hey, water boy, I can't drink that bottle of piss you gave me.
Siktir git Delphine.
Oh, piss off, Delphine.
Siktir git.
Piss off!
Bu sefer kimi kızdırdın?
Who'd you piss off this time?
Defolun hepiniz.
Piss off, the lot of ye.
İşemeye gidip durdurayım.
Go for a piss, that's a start.
İşeyebiliyor musun?
You can still piss?
Çünkü kendisi bazen bunlarla dalga geçer ama kendi başınayken buna bayılır, değil mi Henry?
Cos... he takes the piss out of this stuff, but... when he's on his own, he loves it, don't you, Henry?
Onu kızdırmak bir şeyler yaptığım için mutluydum.
happy that I was doing something that'll piss him off.
- Siktir git!
- Piss off!
Onları kızdıracak ne söyledin bilmiyorum ama epey kızmışlar.
I don't know what you did to piss them off but it must have been good.
Orası bok gibi kokuyor.
That one smells like piss.
İşemem gerek.
Gotta piss.
Kimi uyuz ettin?
Who'd you piss off?
İşemeye gidiyorum.
I'm gonna take a piss.
- İşemeye gidiyorum.
I gotta take a piss.
Hadi oradan.
Piss off.
Çişe gitti herhalde.
I think he went to piss.
Çişin peşinden o da atlasın deliğe.
He can follow that piss down the hole.
Ateş sönmesin, yangın da çıkmasın. Yoksa Bay Blackledge ve çişinin peşinden gidersin.
Make sure the fires don't go out and don't burn the place down or you can follow Blackledge and his piss.
- Köpek sidiğine?
Dog piss?
Önce işemeliyim.
I gotta take a piss.
İşerler de.
They also piss.
Tuvaletimi yapacak bir yer bulacağım.
I'm just gonna try to find somewhere around here to take a piss.
Bu adam beni sinirlendirmeye başlıyor.
This guy is starting to piss me off!
Bak, havanı bozmak istemem ama komiser sonumuzu istiyor.
I'm trying to clear up the dates here. Look, I hate to piss on your mood, but Lieutenant wants a post-mortem on our breakup.
- Günümün içine etti iyice.
- Just to piss on my day more.
- Sadece canını sıkar.
It'll just piss you off.
Ama önce işemem gerek.
I gotta take a piss first.
- İşemem gerek.
- Fucking take a piss first.
- Oğlum, işemem lazım.
I need to piss.
Vajinayı!
Her piss flaps!
Seni kızdırmak istememiştim baba.
I didn't mean to piss you off, dad.
Şuradaki çulsuz pengueni görüyor musun?
See that piss-poor rock hopper down there?
Şimdi bu zengin kız Ceres'teki babacığı kızdıracak ne yapmış olabilir?
Now what would a rich girl do to really piss Daddy off on Ceres?
- Hepsi idrar ve sirke.
All piss and vinegar.
Burası sidik gibi kokuyor.
SMELLS LIKE PISS BACK HERE.
Hayatımdaki en iyi çişimi mutfak lavabosuna yapmışımdır.
Best piss I ever took was in a kitchen sink.
Güzel işedim yalnız.
Now, that was a good piss.