Pişman olmazsın Çeviri İngilizce
129 parallel translation
Pişman olmazsınız.
You won't be sorry for letting me in.
Pişman olmazsın.
You can't win.
Umarım pişman olmazsınız.
I hope you won't be sorry.
Pişman olmazsın.
I'll make it worth your while.
Bayılıncaya kadar dans edersin Asla pişman olmazsın
It gets you going till you're really gone And you will never rue the day
Pişman olmazsın.
You won't be sorry.
Pişman olmazsın.
You won't regret it.
Pişman olmazsınız.
You won't regret.
İnanın bana pişman olmazsınız hanımefendi.
Believe Me, you won't be short of things to do.
- Umarım pişman olmazsınız ama acı verecek konuları açabileceğim hususunda sizi uyarmıştım.
I hope you won't regret it, but I did warn you I'd have to touch on some painful subjects.
Pişman olmazsınız.
You won't regret it.
Don Moises, beni arenaya çıkartırsanız ya sonum hastane olur ya da bana yardım ettiğiniz için pişman olmazsınız.
Don Moises, if you put me in the arena, either I'll end up in the infirmary or you won't regret having helped me.
Bayan Lautmann bugüne kadar açlıktan ölmedi hem sen de pişman olmazsın.
Mrs. Lautmann hasn't died of starvation yet and you won't regret it either.
Ve eğer kabul edersen, umarım asla pişman olmazsın.
And if you do accept, I only hope you never live to regret it.
- San Miguel'e şimdi gelirsen pişman olmazsın.
If you come to San Miguel, you won't regret it. !
Beni tutarsanız, pişman olmazsınız.
If I take it, you'll be glad.
Cüretkar seçiminden umarım pişman olmazsın.
May you never regret your bold choice.
Sen de bizimle gel. Pişman olmazsın.
You come with us, and I think you won't regret it.
Beni dinle, pişman olmazsın.
I tell you, you will not be sorry.
Gitmeye karar verdiğinde beni de alırsan pişman olmazsın.
When you decide to go I'd very much appreciate going with you.
Umarım buna pişman olmazsın.Çok değişmişsin.
I hope you don't regret that. You seem so changed.
Pişman olmazsın.
Well you'll never regret it.
Onu bir denerseniz, asla pişman olmazsınız.
And if you just audition him, I know you'd never live to regret it.
– Pişman olmazsın.
– I won't fail you.
Korkma, pişman olmazsın.
Don't be scared, you won't be sorry.
Pişman olmazsın. Erkekler kadınları sarhoş edip tava getirmek için para akıtırlar.
The guys pay to get them all drunk and mushy.
bizimle iyi anlaşırsanız pişman olmazsınız, ancak oyun oynamaya kalkışırsanız tanrı yardımcınız olsun.
If you deal fair with us, you'll not regret it, but if you try any tricks, God help you.
Gencecik kızlar! Pişman olmazsın!
Young girl, you won't regret!
Almanya'nın yeni geleceğini önceden haber verin, pişman olmazsınız.
Predict a new future of Germany, you won't be sorry.
# Pişman olmazsın, hayatta
You won't regret it, no, no.
Kıpır kıpır oynatırsan pişman olmazsın.
Wiggle it well and you won't regret it!
Umarım pişman olmazsın!
OK, you said it. Don't regret it.
Buna hayatın boyunca pişman olmazsın. Her sanatçı için hayatlarında bir kez Paris'e gitmek zorunludur.
Every artist must go to Paris at least once.
Dinle, eğer beni bırakırsan pişman olmazsın.
Listen, if you let me go, I can make it worth your while.
Yaşlandıkça, başarısızlıklarınızdan ya da saçma sapan davranışlarınızdan pişman olmazsınız.
You know, as you get older, it's not the failures that you regret or the times you made an ass of yourself.
Pişman olmazsın, değil mi?
You don't regret it do you?
- Umarım pişman olmazsın.
- Was it better in Paris?
Pişman olmazsın dimi?
Sure you won't regret it?
- Pişman olmazsınız.
- You won't be disappointed.
Ama kalırsan yemin ederim asla pişman olmazsın.
But if you stay with it, my hand to God, you will never regret it.
Biraz daha kalın pişman olmazsınız.
Wait a little longer, you'll never regret it.
- Versace'yi dene, pişman olmazsın.
- Try the Versace, you won't be sorry.
Bu konuyu bu kapatırsan, daha sonra pişman olmazsın tamam mı?
Just so you don't do anything later you might regret. Okay?
Zeppelin'den bir şey koy, pişman olmazsın.
Play anything by Zeppelin, you can't go wrong.
Başarırsan pişman olmazsın.
You won't regret it if you succeed.
Eğer eminsen kendinden gel de tut elimden dene şansını aşkımla pişman olmazsın asla
So if you know who you are why don't you make yourself seen take a chance with my love you'll find out what I mean
İnanın pişman olmazsınız.
That was the last thing he ever touched.
- Pişman olmazsın inşallah.
- You better not regret it.
Pişman olmazsın.
You'll see.
Pişman olmazsın!
I won't regret it!
- Umarım pişman olmam. - Olmazsın.
- I had better not regret this.