English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ P ] / Please

Please Çeviri İngilizce

325,519 parallel translation
Senin o muhteşem, yetenekli Anne'ini görebilir miyim?
May I please see your wonderful, remarkable Anne?
Merhamet et bana Mar. Merhamet, lütfen.
Oh, show me mercy, Mar. Mercy, please.
- Anne, lütfen Ruby'ye birine...
Anne, please tell Ruby that it's alright to say...
Gelip masayı hazırla lütfen.
Now come set the table, please.
Lütfen acele etmeyin.
Please... take your time.
Lütfen bir şeye ihtiyacın olursa çekinmeden bize gel.
Please reach out to us if you need anything at all.
Yerlerinizi alın lütfen.
Take your places, please.
Burada bekle lütfen.
Wait here, please.
- Lütfen bir kez tartışmasak olur mu?
- Can we please not argue for once?
Bir kez zıtlaşmasan olmaz mı?
Can you please stop contradicting me?
Lütfen kendini üzme.
Oh, please don't fret so.
Lütfen burası Green Gables olsun.
Please tell me this is Green Gables.
Lütfen karakterimdeki kusurları kaldır.
Please remove my defaults in character.
Rica etsem çeneni kapatır mısın?
Would you please shut the fuck up?
Lütfen iyi haber ver.
Please tell me this is good news.
Lütfen bunun petrol olduğunu söyle.
Please tell me that's oil.
Yok yok, dur da lafımı bitireyim.
No, no, please, uh, let me finish.
- Yapmayın, size ihanet etmek istemedim.
No, please. I never meant to betray you.
Lütfen akşam yemeği hazır de, açlıktan ölüyorum.
Please tell me that's dinner. I'm starving.
Şimdi lütfen.
Now, please.
Anneni buraya getirme lütfen.
Do not bring Mom into this, please.
Martha, lütfen bunu yapma.
Martha, please don't do that.
Hayır, lobide yapmanız gerekecek, lütfen.
No, you're gonna have to do it out in the lobby, please.
Evet, bir tane daha alabilir miyim, lütfen?
Yeah, can I get another one of those, please?
Bunu alabilir miyim, lütfen?
Can I get this to go, please?
Lütfen ağlamayı kes. Yalvarıyorum!
Oh, please stop crying, I'm begging you!
Lütfen Amy'nin sihirli meyve suyunu kullanmadığını söyle.
Please tell me you didn't use Amy's magic juice.
- Şimdi lütfen bırak beni.
- Now, please, just, let's... go.
Yasemin, lütfen.
Jasmine, please.
Lütfen, bilmiyordum.
Please, I didn't know.
Hayır, lütfen!
No, please!
Şimdi, izninle, odaklanmam gerek.
Now, please, I need to concentrate.
Lütfen!
Please!
Lütfen silahı indir.
Please, put the gun away.
Lütfen, yapmam gereken çok iş var ve Weller bir kolum bağlı yapmamı istiyor. Sherpherd ve Borden'ı yakalamada umudumuz varsa birinin burada olup tuşlara basması gerekiyor.
Please, I have so much work to do, and Weller wants me to do it with one hand tied behind my back, and if we have any hope of catching Shepherd and Borden, someone's got to be here to push the buttons
- Lütfen.
- Please.
Tanrım lütfen bunu onlara söyleme.
Oh, God, please don't tell them that.
Lütfen içeri gelin.
Please come in.
Lütfen, herkes otursun.
Eh. Please, everybody sit down.
Lütfen ilerleyin.
Please drive forward.
Brian, lütfen, Ne konuştuğu bilen bu yakışıklı müşterinin anlattıklarına güveniyorum.
Brian, please, I trust that this handsome young customer knows what he's talking about.
Tanrım, lütfen bizim yeni komşularımız olmalarına izin verme.
Oh, God, please don't let that be our new neighbors.
Lütfen postamı ver ve git.
Please give me my mail and go.
Lütfen Ravi.
Please, Ravi.
- Lütfen arama.
Please don't.
Yapmayın.
Please.
Lütfen, Tanrı aşkına kesin şunu.
Please, for the love of all things good and holy, just make this stop.
Bu işi bitirebilir miyiz?
Can we just get this over with, please?
Lütfen, kartım, kartım.
Please, have my card. Please, have my...
Anahtarım.
Please, have my key.
- Kıpırdamayın lütfen.
Keep still, please. Um...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]