Popo Çeviri İngilizce
1,101 parallel translation
Milyonluk Popo?
Seymour Butts?
- Henüz değil. Çiş yapan popo görüntüsü yeni değil.
Everyone knows, that the amber fluid is my obsession.
Popo kaldırma ameliyatını bile karşılamıyorlar.
You know they're too cheap to pay for a butt-lift?
"Mükemmel popo, süper vücut."
I said, "Excellent butt, great rack."
- "Popo."
- "Tushy."
- Popo roketi.
Let one fly. - Rectal rocket.
Birisi, tombul popo'nun seks hayatıyla, ilgilenmeliydi.
Someone has to tend to chunky butt's sex life.
Tombul popo, fazlasıyla azmış.
Chunky butt is extremely horny.
- Bana soracak olursan şu kıllı popo olayından beri, sanki her şeyden vazgeçmiş gibisin, sanki hayattan kaçıyorsun.
Here's how I see it. Ever since the "hairy ass" incident you've been out of the game, you've been running away from life instead of running towards it.
Umarım şu halımın üstüne yayılan kıllı popo değildir.
Not that hairy ape who was sprawled out on my carpet, I hope.
Güzel popo.
Hmm. Nice butt.
Güzel popo.
Good butt.
Gördüğünüz gibi tuzağa düşürüldüm küçük seksi bir popo ve daha fazlasını görmek isteyen orta yaşlı bir kütüphaneci tarafından.
So you see I was entrapped by a middle-aged librarian who saw a hot little tushie and wanted more.
Popo tarafında deniz yıldızı var ve kova seti de yanında geliyor.
It has a starfish on the fanny, and it comes with its own pail.
Tapınaktan böyle ayrıldığım için özür dilerim.
I apologize for leaving the Temple like this. Popo will repair it right away.
Popo haklı!
Popo is right!
- Popo dışarı, baş yukarı.
Out with the backside, up with the nose.
Francie Brady'ye yan bakanın alnını karışlarız. Popo dışarı, burun havaya.
Out with the backside, up with the nose.
Bu acıtıyor, seni popo yalayıcı.
That hurts, you butt-licker!
Öncelikle ; belki sürpriz olmayacak, ama yirmi yıl önce kokladığı popo benimkiydi.
First, in the spirit of no surprises it was my bottom she smelled 20 years ago.
Popo elleme hastalığı! - Onlara dokunmak zorundayım.
- His sickness was squeezing butts!
Neyle popo dediğin o koca gezegenle mi?
With what? That planet you call an ass?
Eğer bir tamirciysen, popo yarığın nerede?
If you're a repairman, where's your butt crack?
Adım için mi popo için mi?
The step or the butt?
Şey, çünkü sanırım yalamayana popo yok.
Well,'cause I guess you gotta kiss ass just to get a piece of it.
Popo kasları harika.
Great glutes.
- Umarım benim popo çukuruma oturmuyorsundur!
- You'd better not be in my ass groove!
Parkta o kendine, ben kendime popo beğendik.
We just sat there together in the park. He checked out butts, I checked out butts.
Popo.
Butt.
Arkayı yalamak, popo emmek.
Around the world : Rimming butt-sucking... whatever you want to call it.
Tahmin ediyorum, geçen hafta Rickey Lake'in özel bir programı olduğunu biliyorsunuzdur Sahte Orgazm Olan Kadınlar yani bu gece kaçırdığınız ise Jerry Springer'ın gece spesiyali Erkeklerin Sahte Popo Hareketleri.
I guess you know last week Rickey Lake had a special program Women Who Fake Orgasms so tonight not to be out done Jerry Springer has a night time special
Walden Pond'da Toreau'nun popo izini aramaya gitmeyeceğini söyle.
Tell me you're not going off in search of Thoreau's butt print at Walden Pond.
Bu popo Şöhretler Bulvarı'na konmalı.
This butt belongs in the Hall of Fame, what do you say?
Güzel bir popo mu gördünüz?
See a nice rack? Huh?
Lobsweat, Hoohah, Jitters, Sır Koca Popo!
Lobsweat, Hoohah, Jitters, Sir Wide Bottom!
Uzun bir süre şu popo kalıbını giymesi gerekecek.
He'll have to wear this fanny cast for quite some time.
Doktor popo kemiklerimin her zamankinden daha sağlam olduğunu söyledi. İhtiyacım kalmadı.
Don't need it anymore.
- "Kaka" ve "Popo" alındı mı?
- Are "Poo" and "Ass" taken? .
Kapa çeneni popo kralı, onunla konuştuğum için kıskanıyorsun.
You're just jealous that they had me talk to him! Guess what!
— Sen kapa, popo deliği.
You shut up, butthole.
- Büyük popo.
- Big butt.
Üzerinden yedi yıl ve üç düzine popo geçti.
Not even last year's.
Ve bunu kalbimden gelerek söylüyorum ( Ç.N : Bottom : Popo anlamına da geliyor. )
I want very much to feel, and I want, even more, to be felt, and I mean that from the heart of my bottom.
Popo, onların yardıma ihtiyacı var, acele et!
Popo, see to their injuries, quickly!
Popo burayı tamir edecektir.
Besides, it's a good thing you did this here.
Sadece popo sallıyorlar.
It's all arse wiggling.
- Ne popo?
Whattlebutt?
Başka bir popo ısırmayacağım.
I ain't biting'no more butts.
Dalva benim sıcak popolum. - Popo mu?
Dalva,
Muhteşem bir popo, değil mi?
Hmph...
— Hayır götürmeyeceksin mongol popo.
I'll take him to Des Moines!