Priory Çeviri İngilizce
181 parallel translation
Ekselansları Lebon, cömertliğiye, manastırı ve Saint Lazare arazisini bize tahsis etti.
His Grace Lebon, in his generosity, has given us the priory and the Saint Lazare domain.
"The Priory"'e mi gidiyor?
You from "The Priory"?
Çayı ikram eder misin, lütfen, Priory?
Would you serve the tea, please, Priory?
Oh, teşekkür ederim, Priory.
Oh, thank you, Priory.
Ne oluyor, Priory?
What is that, Priory?
Priory, sanırım, biraz sıcak su olsa iyi olur.
Priory, I think, we could do with some hot water.
Priory!
Priory!
Oldukça insafsızsın, Priory.
That is rather unscrupulous of you, Priory.
Olayları gidişine bırakalım, olur mu, Priory?
You just let things take their course, shall we, Priory.
Priory?
Priory?
Ben Cluny'yim Kahvaltıyı kaçırdın. Bay Priory seni bulmam için gönderdi.
I'm Cluny, you've missed the breakfast.
Anna, gidip, bana Priory'yi bulur musun, lütfen
Anna, would you go and find Priory for me, please.
Priory, sanırım yine gözlüklerimi kaybettim.
Priory, I seem to have mislaid my spectacles again.
Ve Priory, bana biraz bayat ekmek getir, Bayan Margaret'le Candleshoe'da bir gezintiye çıkacağız.
And Priory, fetch me a stale bread, I am taking Miss Margaret for a stroll around at Candleshoe.
Bay Priory geçen yılın vergileri için parayı borç aldı.
Mr. Priory had to borrow money for the last year's taxes.
Bu akşam onu görmeyi düşünüyor musun, Priory?
Do you think you'll se him this evening, Priory?
Priory, Gipping'e gelecekte bahçe hortumunu yerleştirirken daha dikkatli olmasını söyler misin?
Priory, you will tell Gipping to be more careful in the future of where he puts the garden hose.
Bay Priory atlardan dehşete düşer.
Mr. Priory is terrified of horses.
Bay Priory, Albayın bunlardan hoşlanacağını düşündü.
Mr. Priory thought the Colonel would like some.
Kahya Priory'yle tanıştın?
You have met Mr. Priory, the butler?
Nasıl iş çıkarmışız, Bay Priory?
How did we do, Mr. Priory?
Priory, çocuklar.
Priory, children.
Hepsi kasabada Priory ile birlikte.
All in town with Priory.
Priory her zaman nasıl onarılacağını bilir, yine de.
Priory always knows how to fix them, though.
Teşekkür ederim, Priory.
Thank you, Priory.
Lütfen, plağı çal, Priory.
Please, play the gramophone record, Priory.
Dennis rolünü iyi oynadın, Priory.
You did him very well, Priory.
Yani Bay Priory onu bana sattı.
That is, Mr. Priory sold it to me, that is.
Yarışa devam et, Priory.
Give chase, Priory.
Priory, arabamı rayların üzerine park ettin.
Priory, you parked my car across the track.
Priory, anahtar sende mi?
Priory, do you have the key?
Priory, çocuklar!
Priory, the children!
Priory.
Priory!
Priory'yi, çocukları...
Priory, the children.
Manastır okulunun müdürü.
Principal of the Priory School.
Holdernesse malikanesi, yani yazlık evi, vadinin ötesindeki manastırda.
Holdernesse Hall, his countryseat, is across from the valley from the Priory School.
Manastırdan mı?
From the Priory School?
Sanırım bu manastırın İngiltere'deki en seçkin hazırlayıcı olduğunu söylesem kendime haksızlık etmiş olmam.
I think I will do myself no injustice when I say that the Priory School is the most select preparatory school in England.
Bu karanlık meydan Manastır.
This dark square is the Priory School.
Şu çoban bu trajedinin haberleriyle manastıra kadar ulağımız olabilir.
That shepherd can be our messenger to the priory school with the news of this tragedy.
Priory Yolu'nun diğer tarafında yaşıyor.
She lives the other side of Priory Road.
Katedralde.
The priory.
Kardeşlik'in gizlilik konusundaki namının devam edeceğinden korkuyordum.
I had feared the Priory's penchant for secrecy might prevail.
Sion Tarikatı diye bir şeyin hiç bahsi geçti mi?
Was there ever any talk of something called the Priory of Sion?
Sion Tarikatı, bir mittir.
The Priory of Sion is a myth.
Sion Tarikatı, Tanrı'nın yeryüzündeki gücünün kaynağını korur.
The Priory of Sion protects the source of God's power on Earth.
Belki de şu Sion Tarikatı gerçektir.
Maybe there is something about this Priory of Sion.
Her tarikat hikayesi kanlı bitmiştir.
Any Priory story ends in bloodshed.
Tarihin en kalabalık seferi olarak bilinen bu Haçlı Seferi aslında Sion Tarikatı denen gizli bir kardeşlik ve onun askeri kolu Tapınak Şövalyeleri tarafından yürütülmüştü.
This crusade, one of the most massive and sweeping in history, was actually orchestrated by a secret brotherhood, the Priory of Sion and their military arm, the Knights Templar.
Ama, Papalığın bu şövalyelere yani Tapınak Şövalyeleri'ne sınırsız güç tanıdığı bir gerçek.
But it is a fact the papacy declared these Priory knights, these Knights Templar, of limitless power.
Papa, tarikatın hazinesine el koymak için birlikler yolladı. Ama bir şey bulamadılar.
The Pope sent troops to claim the Priory's treasure, but they found nothing.