English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ P ] / Puree

Puree Çeviri İngilizce

93 parallel translation
Baharatlı deniz çorbası içinde siyah arpa şehriye ve kereviz püresi görüyorsun.
You see black orzo in a spicy seafood broth and a celeriac puree.
Domates ezmesi.
Ah. Puree. Tomato puree.
Domates ezmesi -
Tomato puree...
Domates ezmesi de yok.
No tomato puree.
Domates ezmesi yok.
No tomato puree.
Ama... domates ezmesinde iki işaret var, domates ezmesi yok.
But... two marks, tomato puree. No tomato puree.
Ciğer ezmesi, kuşkonmaz salatası ve karışık meyve püresi.
Liver puree, asparagus salad and mixed fruit mash.
Sebzeleri buharda pişirip blender ile püre haline getirirsen bebeğin için daha iyi olur.
You know, if you steam fresh vegetables... and then puree them in a blender... it would be better for your baby.
Çalıştır.
Hit puree.
Taş parçalamaya çalıştım ondan sonra çalışmadı.
I tried to puree a rock. It didn't work.
Bezelye püresi!
Broken-pea puree!
Bana püre yapmalarını söyler misin?
- Tell him to puree the salmon, if you will. - Puree the salmon.
En sevdiğiniz yemek - kurbağa ve kertenkele püresi.
It's your favourite - frog and lizard puree.
- Yine mi havuç püresi?
Carrot puree again?
Böcek püresi.
It's puree of beetle.
Şalgam ve turşuyu püre haline getirmenin en iyi yolu yeni "Gala Şef" robotunuzu kullanmak.
And what better way to puree your turnip and a pickle than by using your new Gala chef processor.
O iğrenç püreyi benden uzak tut!
Get that puree of loathsomeness away from me!
Puree Sirki.
The Cirque de Purée.
Oh, seni blendırın içine koyup "püre", düğmesine basacağım sonra senden pay yapıp o görevliye yedireceğim!
Oh, I'm going to stuff you in the blender push puree, then bake you into a pie and feed it to the social worker!
Pain de viande, puree de pommes de terre ve asauce rouge relevee pour la salade.
PAIN DE VIANDE, PUREE DE POMMES DE TERRE AND ASAUCE ROUGE RELEVEE POUR LA SALADE.
Onları köpeklerimle avladıktan sonra, püre yaparım.
I puree them alive after I've hunted them down with my dogs.
Danielle, fesleğen püresinde anormal bir taraf yok.
Danielle, there is nothing abnormal about basil puree.
Teşekkür ederim. Bu rezeneli patates püresi.
It's fennel-potato puree, with a touch of chili to give it spice.
İki yumurta, ekmek, salça.
Two eggs, bread, tomato puree.
Bugünün başlangıç spesiyalitesi olarak sunduğumuz yemek balkabağı püresi üzerine yerleştirilmiş ve tavada kabak tatlısı ve kan portakalı ile servis edilerek üzeri şeyden toplanmış... - Fransa'nın Cognac bölgesinden toplanmış muhtelif yabani mantarlardan yapılmış mantar sosu ile bezenmiş, doğal bir ortamda yetişen bir Hudson vadisi ördeğidir.
Today for our entree special, we are offering a Hudson Valley free-range duck over a butternut-squash puree and that is served with patty pan squash and blood orange and finished with a mushroom sauce made up...
Paramparça oldu koyduğumun şeyi.
Bloody puree was everywhere.
İçine ahududu püresi katılmış hindistan cevizi özlü Bavarois.
Coconut juice Bavarois with raspberry puree.
Florida'daki bisikletçi için de böyle söylemiştin. Şimdi yemeklerini püre olarak yemek zorunda.
That's what you said about that biker in Florida who now has to puree all his food.
Ben çorbama döneyim seni ihtiyar yılan.
I must go back to my puree, gossip!
Sen ve şu püren.
What a puree!
Bezelye püresi.
Pea puree. Carrie :
Bezelye püresi.
Pea puree.
- Patates püresi.
Potato puree.
İki yarım tandırda kuzu pirzola, yanında yaz bezelye püresinde gnocchi.
Two half tandoori chops of lamb With gnocchi in summer pea puree.
Kudüs usulü enginar püresi üstünde, yanında kakulede pişmiş havuçlar.
On top of jerusalem artichoke puree with cardamom braised carrots.
Senin kokun...
Cow manure puree?
Öğütme, suyunu sıkma... Özünü çıkarma.
Shred, liquefy, puree!
Biraz daha püre.
Some well purée.
Güzel püre.
Good purée. It's the adjective.
- Oh evet. Püreye bayılırım.
- Oh, yes, I adore purée.
- Bu ilaç gibi bir püredir.
- It's a medicinal purée.
Püre var.
There's purée.
Kestane püresi beni ikincilerimdendir.
Chestnut purée is one of my vices.
Lezzetli tavuk püremizi yemeye başlamadan önce size iyi haberlerim var.
Before we sit down to our delicious turkey purée I have happy news.
Bir faks, vücudumun bazı parçalarını mutfak robotunda püre yapacağını söyleyen.
A fax, in which he threatened to purée certain parts of my anatomy... in a blender.
Eğer kalbiniz safsa yapabilirsiniz ya da püreyse.
Oh, you can do it if your heart is pure - or... purée.
Gizemli et püresi.
- Purée of mystery meat.
Size çorba, püre ve yoğurt önerebilirim.
I can offer you soup, purée and yogurt.
"... mürekkep balığı dokunaçları, yaban gülü ezmesi,...
" with cuttlefish tentacle, dog rose purée,
Kabın içinde meyve püresi var.
There's fruit purée in the Tupperware.
Kereviz püreli nefis dil balığı ve havuç haşlama, yapmak için beni kullanıyor.
Using me to cook a delicious sole meunière with a celery root purée, And carrots vichy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]