English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Q ] / Quelling

Quelling Çeviri İngilizce

29 parallel translation
Bajor direnişinin bastırılmasından sorumlu olsaydı,... o zaman elinde, üzerinde adının bulunduğu dosya olurdu. Ama o zorunlu çalışma kampını yönetiyordu.
If he'd been quelling Bajoran resistance he might have had your name on file, but he commanded a labour camp.
Cenobia isyanının bastırılması?
The quelling of the Cenobian rebellion?
Dünyada demokrasinin Komünizm karşısında layık olduğu duruma gelmesi için uğraşıyoruz.
It's essential in quelling the rise of Communism, allowing democracy to get its rightful foothold around the globe.
Dünyada demokrasinin komünizm karşısında layık olduğu duruma gelmesi için uğraşıyoruz.
It's essential in quelling the rise of communism... and allowing democracy to get its rightful foothold... around the globe.
Bakan Ahkna'nın güçleri huzursuzluğu yatıştırmakta çok iyi bir iş başardı.
Minister Ahkna's forces have done a superb job in quelling the unrest.
İsyan nedeniyle çok meşgul olması olası.
It's possible she's got her hands full quelling the rebellion.
- James Quelling.
James Quelling.
- Biraz acelem var Bay Quelling.
I'm in a bit of a hurry, Mr. quelling.
- Şu Quelling denen adamla ilgili bilinmesi gereken her şeyi bulmanı istiyorum.
- I need you to find everything there is to know about this quelling guy.
Haklıydın, Quelling oyunlara katılıyormuş.
You were right. Quelling's got a game.
Quelling, Harold Gunderson ile yaptığın dava olayını biliyor.
Quelling knows about your bullshit lawsuit with Harold Gunderson.
Sana, Quelling'in iz sürüyor diyorum.
I am telling you Quelling is on the trail.
Quelling peşimizde, şu Hessington tanıkları.
Quelling came after us. The Hessington witnesses.
Diyorum ki, Quelling'i alaşağı etmiyorsun ama Mike'ı da durdurmaya çalışmadan gitmesine müsaade ediyorsun.
What I'm saying is that you're not taking on Quelling, but you're letting Mike walk out the door without trying to stop him.
Quelling artık bize dokunamaz.
Quelling can't hurt us anymore.
Quelling, Harold Gunderson ile açtığınız saçma davayı biliyor.
Quelling knows about your bullshit lawsuit with Harold Gunderson.
Quelling sizin peşinizde ve istifa etmen bunu değiştirmez.
I am telling you Quelling is on the trail, and you quitting isn't gonna change that.
Quelling'i görmeye gittim.
I went to see Quelling.
Kahrolası Quelling.
Goddamn Quelling.
James Quelling adında biri bana gelip Harold Gunderson, Mike Ross ve senin karıştığın tanık cinayetleri hakkında sorular sordu.
A man named James Quelling came at me, questioning the settlement between Harold Gunderson, Mike Ross, and your murder witnesses.
- Quelling baroya gitmekle tehdit etmişti. Şimdi bu gelen Başsavcılık.
This is the U.S. Attorney's office.
Quelling'i baroya şikayet ettim.
I turned Quelling into the bar.
Bir noktada korsanlığın bastırılması konusunda dahi makul olabilirdi.
At one point, he was even reasonable about the issue of quelling piracy.
Yüzyıllarca intikam arzusunu bastırmaya çalıştıktan sonra beni yine karanlığın kucağına attın!
After spending centuries quelling my bloodlust, you threw me right back into that darkness!
İnsanların korkularını bastırmak için uzun bir yol kat etmemiz lazım.
- You bet. This, goes a long way to quelling people's fears.
Biliyorum, çok şey protestoyu bastırmaya bağlı.
I know there's a lot riding on quelling the protest.
- Quelling işi bitmemiş miydi?
Quelling didn't go away? Quelling threatened to go to the bar.
Yoluna git, Quelling.
Quelling, be on your way.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]