Rager Çeviri İngilizce
260 parallel translation
Teğmen Rager, bir çeyrek itiş gücü ileri.
Ensign Rager, ahead one quarter impulse.
Teğmen Rager, rotamızı 259 mark 318'e değiştirin, yarım itiş gücü.
Ensign Rager, set a course 259 mark 318. Half impulse. Aye, sir.
Derhal revire gidin Teğmen Rager.
Report to sickbay, Ensign Rager.
Teğmen Rager, bizi bu konum üzerinde bir senkron yörüngesine al.
Put us into synchronous orbit above that position.
Küme FGC-13'ü incelemek için daha iyi bir konum gerekiyor.
Ensign Rager, cartography needs a better position to study cluster FGC-13.
Yüzbaşı Edward Hagler ve Teğmen Sariel Rager.
Lieutenant Edward Hagler and Ensign Sariel Rager.
Teğmen Rager daha geri dönmedi.
Ensign Rager still hasn't been returned.
Teğmen Rager ve ben kaçtığımız için şanslıyız.
Ensign Rager and I were lucky to have escaped.
Oh, harika olacak.
Oh, it's gonna be a rager.
Babam... içkici ve öfkeli biri olabilir...
Daddy... he might be a drinker and a rager...
- Bu gece evimde parti var bebeğim.
- Oh, yeah. ( Rob ) Rager party, tonight at my house, baby.
Aşağısı yıkılıyor ha?
Rager downstairs, huh?
- Evet. Hayır. Ama Cadı Adası'nda isyan olduğunu duydum ama doğru değildir.
I heard about a rager on Witch Island, but that's not what you're looking for.
İçkileriniz verin bana.
This is a rager! Give me your brandies. Whoa!
- Şunu kesip kaçırdığın sene sonu çılgınlığına katılır mısın? Tam şu anda yurdumuzda gerçekleşiyor.
Will you stop and try to appreciate the end-of-the-year rager you're missing.
Tüm robot dostlarım için sabaha kadar sahilde bir parti veriyorum.
Well, I'm throwing an all-Night beach rager for my robot pals.
Ya da kimsenin Hailey Nichol gibi parti veremediğini herkes iyi biliyor.
Or everybody knows no one throws a rager like Hailey Nichol.
Canlı bir parti, öyle değil mi?
It's a rager, huh?
Hoca hanımın bu kadar dişli çıkacağını kim bilebilirdi?
Who knew tutor girl could throw such a rager!
Üzgünüm, ama annem parti yapmaya karar verdi.
Sorry, but my mom decided to throw a rager.
Adamım, bu dans çok çılgınca olacak.
Man, that dance is gonna be a rager.
Eve, sadece birkaç kişi çağıracağım diye bana güveniyorsun, sonra doğum günü partisi bir uyuşturucu alemine dönüyor.
You trust me to have a few people over for a birthday party, it turns into a rager.
Evet, parti düzenliyor değilim ya.
Yeah, it's not like I'm throwing a rager.
Peki bir araba hırsızının Newport partisinde ne işi var?
So, what's a car thief doing at a Newport rager?
Kent çiftliğiyle karşılaştırırsam bu tam bir çılgınlık sayılır.
Compared to the Kent farm, this is a rager.
Ah, Meg, Meg. Aslında ben yarın akşam evimde harika bir parti veriyorum.
I'm actually throwing a rager at my house tomorrow night and it should be pretty kick-ass.
Yani konuşuyorum ve yüzlerinde bir kaçık olduğumu düşündüklerini görüyorum.
You lied about The Book. I had to, Bick. We can't have cops around the house with that rager.
Dehşet birşey olacak.
It is going to be such a rager.
- Sağ ol, Rager.
- Thankyou, Roger.
Siz şehir dışındayken onu delirtecek şeyler yaptım ama hala tek kelime bile etmedi.
I throw this awesome rager while you're out of town, and she stillhasn't said a word about it.
Sinir edici bir şey, değil mi?
Sounds like a real rager, doesn't it?
- Çok çılgın bir şey olmayacak.
Look, it's not going to be much of a rager.
Burası hep çılgınlarla dolu.
Îh. It's a full-on rager.
Çılgın bir parti.
Full on rager.
Tutku dolu, değil mi?
It's a total rager, isn't it? Ha-ha.
Çok fazla tutku dolu değil.
Oh, it's not a rager at all.
Bir proteknik harika olan bu şey burada doğdu. Buna okulun tatlı öfkesi diyorum.
A pyrotechnic marvel so sublime that it birthed this school's sweetest rager.
Güzel parti, değil mi?
A real rager, huh?
- Ne cümbüş ama, ha?
- What a rager, huh?
Jenny'nin ihtişamlı bir ziyafeti gençlik partisine dönüştürmesine inanamıyorum.
I can't believe Jenny would turn this sophisticated soiree into a teenage rager.
Ama bu senin mirasın Toshi.
Oh. Everything gives me a rager lately.
Bu akşam Saganopack'taki partilerden en büyüğüne bir girişimiz var. Muazzam olacak.
I happen to have an in to the rager tonight in Sagaponack.
Çadırı kurup, aşırı istekli görünmek istemezsin.
You don't wanna seem overzealous with a full-on rager.
Tanıdığım en güçlü adam..
That's my brother "Rager". Got enough love for him. We don't know our dad, but that made him strong, man.
ne olursa olsun yıkılmayan
Hope I grow up like Rager. He's da boss.
Annem ben 10 yaşındayken öldü
Dat why we call ourselves da "Paper Chaserz". Me and Rager. Our mom died when I was ten.
Hep birlikte planlar yapıyoruz.
Now they owe Rager for dat. He's like a brother to deem.
- Beni sadece kandırıyorsun
- Why can't we just go now, Rager?
Junior.. sen katil değilsin
Junior, you don't want to do dis, mate. You don't want to get killed the way Rager did.
Demek yeni oldu
You know Rager, yeah? - Yeah.
Çoğu zaman orda güzel kızlar görebilirsiniz
But Kickz owes Rager else, otherwise he would have starved.