Ramsay Çeviri İngilizce
255 parallel translation
Yardımcısından mektuplar alırım, Sör Edward Ramsey, yanında olacak.
I receive letters from his aide, Sir Edward Ramsay, who accompanies him.
Yardımcım, Sör Edward Ramsey'i takdim ederim.
May I introduce my aide, Sir Edward Ramsay.
Ramsay, bu karşı çıkışın da ne demek oluyor?
- Ah, Ramsay. What's this protest about?
- Bunu yapamayız Ramsay.
- We can't do that, Ramsay.
Ramsay, biliyorsun ki konvoyların güvenliğini garanti etmeliyiz...
Ramsay, you know we've got to guarantee the convoys...
- Riskleri dengelemeliyiz, Ramsay.
- We've got to balance chances, Ramsay.
Pekalâ Ramsay.
Very well, Ramsay.
Stanley Baldwin'in muhafazakar hükümeti yenilgiye uğrar ve Ramsay MacDonald ikinci kez başbakan olur.
1929. stanley baldwin's conservative government Is defeated And ramsay macdonald becomes
Yardımcısı Hava Orgeneral Tedder, Amiral Ramsay generaller Bradley ve Montgomery ve Hava Mareşali Leigh-Mallory.
His deputy, Air Chief Marshal Tedder, Admiral Ramsay, Generals Bradley and Montgomery, and Air Marshal Leigh-Mallory.
Şimdi, baylar ve bayanlar, Belediye Başkanı ve Bayan Robert Ramsey.
And now, ladies and gentlemen, Mayor and Mrs. Robert Ramsay.
Bayan Ramsay. Merak etmeyin.
Mrs. Ramsay, you'll be - you'll be all right now.
Hapisten yeni çıkarılan... Mahatma Gandi, SS Rakputana gemisiyle Bombay'dan ayrıldı. Başbakan Ramsay McDonald'ın isteğiyle...
Only recently released from prison Mahatma Gandhi leaves Bombay on the SS Rajputana to attend the conference on Indian independence called by Prime Minister Ramsay MacDonald.
Bayan Ramsay.
Ms. Ramsay.
Neden Bayan Ramsey'e bir içki getirmiyorsun?
Why don't you get Ms. Ramsay a drink? White wine?
Yerinde yok, Bayan Ramsay.
Not there, Ms. Ramsay. On the Coast.
Ramsay Macdonald ile birlikte çalışıyordu.
A wonderful man.
Ve mirası Iris Russell'a kaldı.
Showed him the Ramsay MacDonald.
Kabarcıklar, beyne sıçrayabilen Ramsay Hunt sendromunu gösterir.
Well, vesicles indicate Ramsay Hunt syndrome which could infect the brain.
- Yanlış tanı koymuş olabilirim.
- I might have misdiagnosed. - Ramsay Hunt.
Baktım, ama Ramsay Hunt aklıma gelmedi, aramadım.
No, I checked, but I wasn't thinking Ramsay Hunt, so I didn't look for it.
Bell felci dedim, ama kulaklarındaki kabarcıklar Ramsay-Hunt olabilir. Bütün gün beni çıldırttı bu.
I diagnosed Bell's Palsy, but might've missed vesicles in his ears that suggest Ramsay-Hunt, and it's been driving me crazy all day.
Russell Ramsay. 18 ay önce tahliye olmuş.
Russell Ramsay. Released 18 months ago. One count statutory rape.
Russell Ramsay?
Russell Ramsay?
Russell Ramsay.
- Russell Ramsay.
Ramsay'nin tekrar tutuklandığını duydun herhalde?
I guess you heard about Ramsay getting arrested again, huh?
Buraya gelmeni Ramsay mi istedi?
Did Ramsay ask you to come down here?
Ramsay, ikinci tecavüzünde onu savunsun diye ilk kurbanını gönderdi.
Ramsay just sent in his first victim to defend him against his second.
Bizim gibi talihsizler, her gece evde tek başına History Channel'ı izlerken, Ramsay gibi pislikler nasıl bir kızın bağlılığını kazanıyor?
Explain to me how schmoes like us spend every night at home alone... watching the History Channel, while a scum like Ramsay... has this nice girl's complete devotion.
Kader diye bir şey varsa, Ramsay Rikers'ta rahat oturamayacak.
If there is any karma, Ramsay won't be doing much sitting down at Rikers.
Ve Wilde, Ramsay'i izliyor.
And Wilde watches Ramsay all the way out.
Bay Tupper, Miller davasının Ramsay'nin aleyhinde ne kadar...
Mr. Tupper was just asking how strong the Miller case against Ramsay is.
Bay Ramsay, ortağınızı yardımınız olsa da olmasa da bulacağız.
Mr. Ramsay, we will find your partner, with or without your help.
Ramsay'e karşı elinde nasıl bir koz var bilmiyorum ama ortağının adını vermiyor
I don't know what kind of hold this guy has on Ramsay... but he won't give up his partner's name.
Ramsay'le bağlantın yoksa, niye otelde sahte kimlik kullandın?
If you have no connection to Ramsay, why'd you use a false identity at the hotel?
Yemin ederim bir tecavüzcüyle ortak değilim.
I swear I'm not partners with any rapist. I never met Russell Ramsay.
Russell Ramsay'le tanışmadım.
I never gave him a key.
Ramsay'le bağlantısı ne?
What's his connection to Ramsay?
Ramsay'le değil, Beau'yla var.
His connection is not to Ramsay. It's to Beau.
Ramsay'nin buraya girdiğini ispatlamaya çalışıyoruz.
We're trying to place Ramsay in here.
Ramsay'nin anahtarı çok kişilikli resepsiyonistten aldığını düşünüyoruz ama belki anahtara ihtiyacı olmamıştı.
We've been assuming that Ramsay got a room key... from our multiple-personality desk clerk. But maybe he didn't even need a key.
Hayır, Ramsay.
No, Ramsay.
Elimizde bir tek Ramsay var.
Ramsay's our only slam-dunk.
En düzgünü Ramsay'di.
It doesn't get righter than Ramsay.
Kurbanın kimliği belli. Ramsay'nin DNA'sı ve sabıkası var.
We've got the victim's ID, we've got his DNA, not to mention his prior.
Patricia Ann Miller'la evli. Ramsay'nin olduğunu düşündüğümüz, kapıdaki kanlı parmak izi vardı ya?
The bloody print we found on the adjoining door we thought was Ramsay's?
Ramsay'in seninle bağlantısı ne?
So how's Ramsay related to you?
Ramsay'ye de tuzak kurmuş.
She set Ramsay up.
Beau, tecavüzü, polis ve hastane kayıtlarına geçirtti ve Ramsay'yi tutuklamalarını bekledi. Daha önce de suçlandığını öğrendiler.
Beau made sure the police and hospital documented the rape... and then waited for them to arrest Ramsay and find out he was a convicted rapist.
Bir sürü resimli site var. Ramsay'yi seçtim çünkü diğerleri gibi iriyarı değildi.
I mean, they got a whole website with pictures and MOs... and I picked Ramsay because he wasn't as gross as the others.
Ramsay.
Ramsay.
Bayan Miller, Russell Ramsay'nin bu plana nasıl dahil olduğunu ayrıntılarıyla anlatabilir mi? Bayan Cabot?
Miss Cabot?