Rapor Çeviri İngilizce
11,362 parallel translation
Sana her şeyi rapor etmek zorunda mıyım?
Do I have to report everything to you? You're crazy!
Herhangi bir şey olursa gizlice bana rapor et.
Report everything that is happening there to me secretly.
Bize rapor ettiğin için teşekkürler kıdemli astsubayım.
I appreciate you letting us know, Master Chief.
Sağır Smith'i ve Korucu Birliğini Alamo durumu hakkında rapor vermeye gönderdim.
I sent Deaf Smith and his rangering company to report on the Alamo situation.
Yüzbaşı Sağır'a rapor vermeliyiz.
Got to report back to Captain Deaf.
Er Lamar, hemen rapor verin!
Private Lamar, report here now!
Veya cehennem gibi koşmak Sana rapor gerekiyorsa gerçekten emin değil.
Ain't really sure if I should report you or run like hell.
Pride bize rapor vereceğini söylüyor.
Pride says you report to us.
Bugün buluşacağımız üç ülkenin gelenek ve tarihlerini anlatan 25 sayfalık bir rapor.
Come on. 25 pages detailing the customs and history of the three countries who are meeting today.
Belki yardımı dokunur diye bu ülkelerin tarihleri ve gelenekleriyle ilgili bir rapor hazırladım.
René. Uh, I wrote a report on the historical customs and traditions of these nations, if this could be of any help.
Christine'in kreş öğretmeninden iyi bir rapor geldi.
Oh, yeah, I just got a, uh, good report from Christine's, uh, preschool teacher.
Bir şeyleri çözmek senin işin değil. Sen de programda olduğunu deşifre etmeyecek Kirsten'ı gözlemleyip bana rapor verecektin.
Figuring out stuff is not your job, and you were under strict orders only to observe Kirsten and report back to me, not divulge your involvement with the program.
pert olan SUV hakkında rapor doldurmadın, dolayısıyla ben de neyden bahsettiğini bilemedim.
You never filed any paperwork about a wrecked SUV, so I didn't know what he was talking about.
Memur Jeffrey Newton sahne kanıt yaratma, yalan ifade ve sahte rapor oluşturma nedeniyle bu akşam tutuklanmıştır.
Tonight, Officer Jeffrey Newton was arrested for altering evidence, perjury, and filing a false report.
Yok, eger rapor uydurtabiliyorsanız, onarım kayıtlarını da degistirebilirsiniz.
Nope, we know if you can doctor a report, you can alter those maintenance records.
- Rapor verin.
- Report.
Rapor verin bana.
Report back to me.
- Zog, görevi rapor ediyor, efendim.
- Zog reporting for duty, sir.
Ben yaklaşıp dinledikten sonra sana rapor veririm.
I'll get close to listen and report back.
Kimlik tespiti yapılsın ve rapor verilsin.
Identify and report only.
Üstekiler, bir Rus daha öldü diye rapor geçtiğinden Langley'nin haberi bile olmuyor.
The station guys report it as one more dead Russian, so Langley has no idea.
Katı emirlerle belirtilmişti ki Kirsten'ı gözlemleyip bana rapor verecektin.
You were under strict orders only to observe Kirsten and report back to me.
Rapor ver.
Report.
Yani bunu rapor edip birbirimizden ayrılmadan ve sorgulanmadan önce, beş dakikalığına durup kendi başımıza... Rosenthal'ı yakalamanın bir yolu var mı diye konuşabilir miyiz?
So before we call it in and we get separated and interrogated, can we just take five minutes and talk about if there's any way that we can find Rosenthal on our own?
- Ölümünü rapor ettiniz mi?
Did you report his death?
Suçu siz işleyip sahte rapor hazırladınız. Anlayamadım?
You perpetrated the crime and then you filed a false report.
Kocan Darren Tyler'a karşı 3 ay önce ilk defa rapor doldurduğunda...
When you first filed a report against your husband Darren Tyler 3 months ago...
Bayan Hoover, lütfen yönetim merkezine rapor verin.
Miss Hoover, please report to the main office.
- Ortak bir görevdi yani bizim ekip de bir rapor doldurdu.
Well, it was a joint engagement, so there's another report filed by our team.
- İkinci bir rapor mu?
A second report?
Olay Yeri İnceleme'den rapor geldi, bu bezde kloroform izine rastlanmış.
Well, I just got off with CSU... That rag tested positive for chloroform.
Hemen rapor yazarım.
I'll draw up a report right away.
Test ederiz, kanıtlarız, rapor ederiz.
We test, we prove, we report.
- Rapor burada.
- Here's the report.
Stephen J White'nin kaybolduğunu birisi rapor etmişse eğer, burada olurdu.
If anyone ever reported a Stephen J White missing, he'd be here.
Evet, hepsi 8 yaş üzerindeki kayıpların rapor edildiği toplam 17 sayfa olan orijinal kayıp kişi raporlarıyla uyumlu.
Yeah, well, that all chimes with the original MISPER reports, a grand total of 17 sheets of A4 over eight years.
Rapor tarihinin ne olduğunu söyleyebilir misin?
Can you tell me the date of this statement?
Yeni bir bilgiye ulaşmanız haricinde bana her saat başı rapor verin.
Report to me every hour, or when you have new information.
- Teknisyenlerden rapor geldi.
- We have a report from the technicians.
Ne olduğunu rapor edecektim.
I report what happens.
- Ve biri bunları rapor etmeli.
- And one must report such things.
Biliyorum ezikçe ama söylemezsem rapor edilirim.
I know it's lame, but I'll get written up if I don't say it.
Bu 141 sene eder. Bu zaman içinde sadece dokuz kere sebepsiz yere hayvanat bahçesinde kalan aslanın insanları öldürdüğü rapor edilmiş.
And in all that time, there are only nine documented cases of unprovoked zoo lions killing humans.
Her gecenin sonunda, ATF aracıma rapor vermem gerekiyordu.
At the end of every night I'm supposed to check in with my ATF handler, Koz.
İki çift lafı hak eden, duygusuz, deneysel, dayanıklı bir rapor hazırlayacağım.
Prepare a statement worthy of the word. Cold, empirical, impregnable.
Pearl ve Court'a rapor verin.
- Report back to Pearl and Court.
Her bir ayrıntıyı bana rapor et.
Report everything to me and don't leave anything out.
Balistik rapor elimize ulaşana kadar,
George Reed isn't in the clear yet.
Soruşturmada günlük detaylı rapor istiyorum Şef Stone.
I want detailed daily reports On this investigation, Chief Stone. Jesse.
Yarına masanda tam bir rapor olur. Heykel gibi durmasana orda. Kapımı aç!
_
Bu ayrıntılı rapor, Bob Durst'un eşi Kathie'yi 31 Ocak gecesi nereden aradığıyla ilgili bilgiyi nasıl değiştirdiğini gösteriyordu.
This particular report indicates how Bob Durst had changed his story to his own investigator about where he called Kathie on the night of January 31.