Reaction Çeviri İngilizce
5,309 parallel translation
Hayvanlarda görülen sinirsel bir tepki.
It's a nervous reaction in the animal.
Alerjik reaksiyon olabilir.
It could be allergic reaction.
Menenjit, ansefalit, infeksiyöz rahatsızlık ve otoimmün tepki olasılığını da elemeliyim.
I still have to rule out meningitis, encephalitis, infectious diseases, an autoimmune reaction.
Bir şey yapmayacak mıyız?
No reaction to that?
Herkes kendi tepkisini verebilir.
Each has their own unique reaction to it all.
Her etkiye karşılık zıt bir tepki vardır.
For every action there is an opposite reaction
Çok fazla insanlarla konuşmazdı, onu müzikle tanıştırdım ve ilk defa böyle bir tepki verdi.
To much people, and then when I introduced the music to him, This is his reaction ever since.
Yvonne : Bu zamana kadar ilk defa böyle tepki verdi.
This is his reaction
Bu olaya tepkiniz nedir?
What is your reaction to that?
Ya konvensiyonel kuvvetlerini yüz yirmi bölüme ayıracaksın ya da altı-yedi bölümden oluşan âni müdahale taktik ekibi oluşturacaksın asıl önemli olan da askerî hareketlilik kurallarından şaşmayacaksın böylelikle iş, iki gün sürmüş olacak, iki hafta değil.
build up your conventional forces to 120 divisions, or create a quick-reaction tactical force of 6 or 7 divisions, and completely rework your mobilization procedure so it takes 48 hours, not two weeks.
Martı'nın âni müdahale kuvveti ve hareketlilik konusunda haklı olduğunda hemfikir kalmışlar.
They have agreed that Seagull was right about the rapid reaction force and the mobilization plans.
Bu bir diz refleksi tepkisi.
That's a knee-jerk reaction.
Bu noktaya geldiğinde çok daha güçlü bir nükleer reaksiyonu bir süpernovayı tetikleyecektir.
At that point, it ignites a more powerful nuclear reaction, a supernova.
- Herhangi bir tepki?
Any reaction?
- Bir tepki geldiğinde bana haber ver.
Let me know as soon as we get a reaction.
Suratındaki o bakış, tepki.
That look on your face, your reaction.
- Bu bir tepki.
It's a reaction.
Bu sadece, senin için ne kadar sevindiğimin vücudumun açıklanamaz bir tepkisi - Gerçekten mi?
This is just my body's very unexplainable reaction to how happy I am for you.
Biliyor musun, şu velede verdiğiniz tepkiyi rahatsız edici şekilde hafif buluyorum.
You know, I'm finding everybody's reaction to this kid disturbingly underreactive.
Tepki ne oldu?
What was the reaction?
İlk içgüdüsel tepkilerimi veriyorum.
I'm just giving you my initial gut reaction.
Oküler tepkime yok.
Ocular reaction, null.
Hannah'nın Göz Kırpışı'na verdiğin tepkiyi gördükten sonra hele.
Not when I saw your reaction to Hannah's Wink.
Bazen... vurulma olaylarından sonra... İnsan gecikmiş bir tepki verebiliyor.
Sometimes... with a shooting..... there can be a delayed reaction.
Biraz üstüne düşündüğünde annenin başka bir tepki verdiğini düşünebiliyor musun?
Well, now, if you really think about it, could you imagine your mom having any other reaction?
- Artık bildiğine göre, tepkisi normal mi?
Now that you know that, you're OK with her reaction?
Bir şeye tepki olarak onu kaçırdıklarını düşünüyorum beklemedikleri bir şeye tepki olarak. - Ne?
I think they've taken him in reaction to something that they weren't expecting.
Haftalarca MRX'ten reaksiyon almaya çalıştı.
For weeks he tried to get from MRX a reaction about CLAY.
- Tabii. Bu tepkinden sonra bir daha da söylemem.
And judging by your reaction, I'll never say it again.
Zincirleme reaksiyon gibi.
Like a chain reaction?
Bu tepkiyi vermekte haklısın, Marge.
You're right to have that reaction, Marge.
Onlardan bir tepki almadık.
Anyway, we didn't get any reaction in relation to them.
Dava devam ederken gösterilen sert tepki beni çok şaşırtmıştı.
The intensity of reaction while the court case was going on really surprised me.
Rahatlamıştım, halkın ve bilim topluluğunun ulaşabileceği bir yerde sonlanmıştı.
My reaction was relief that, that specimen wound up where the public and the scientific community will have access to it.
Taş çeşitli ışınlara karşı korunuyor olduğu için kurşuna gömüldüğüne inanıyorduk bu güçlü bir reaksiyonu tetikledi.
We believe the stone was encased in lead to shield it from specific rays of light that would trigger a powerful reaction.
Gece gölgesinin bir yan etkisini yaşıyorsun.
You're having a reaction to the Nightshade.
Bazı durumlarda kimi turistler, bu şehrin... zihinlerinde canlandırdıkları versiyonuyla gerçek halinin çarpışmasıyla ; tuhaf, patalojik bir reaksiyon ağrısı çekerler.
And, in extreme cases, some tourists suffer a bizarre pathological reaction when their idealized version of this city collides with the real thing.
- Ben de duyunca...
- Yeah, my reaction exactly...
Kusura bakma ama seni Owen ve Ellie Logan cinayetlerinden mahkemeye çıkardığımızda jüri de muhtemelen buna benzer bir tepki verecek.
Sorry, but, uh... But that reaction is probably very similar to the one the jury will have when we put you on trial for the murders of Owen and Ellie Logan.
Ben sadece yüzlerindeki ifadeyi görmek istiyorum.
I just want to see the reaction on everyone's faces.
- Ama Viyana'dan hâlâ resmi tepki gelmedi mi?
But still no official reaction from Vienna? - Nothing.
Evimde sarf ettiğin öfkeli sözler bir ilacın etkisi yüzündenmiş?
Your outburst at my home was a reaction to some over-the-counter medication?
Senin tepkini merak ediyordu.
He wanted to know your reaction.
Ondan sonra elektrod ateşlemeye başlayacak ve kimyasal reaksiyona neden...
Then the electrode will begin to spark and cause a chemical reaction...
Ruh hâlimizi bozardı.
- For a reaction. She broke our spirits.
Bu normal bir tepki, değil mi?
Isn't this the regular reaction?
Yıkıcı bir deneyim için gayet normal bir duygusal reaksiyon gösteriyor.
He's having a normal emotional reaction to a devastating experience.
- Kimyasal reaksiyon yaratacağız.
We're going to make a chemical reaction.
- Kimyasal reaksiyon ne?
What's a chemical reaction?
Anlamı, erken müdahale kuvveti.
"Charlie bronson's" our brevity code for an irf... that's initial reaction force.
Neye tepkimi?
My reaction to what?