Rearden Çeviri İngilizce
160 parallel translation
Rearden ve Shotter Riling için çalışıyor ve Garry de arkadaşı, ona yardım için burada.
. Reardan and Shotten work for Riling. Garry's a friend just came in to help.
Shotter ve Rearden'i daha önce keşfetmişti.
He had spotted Shotten and Reardan before I even knew they were there.
Shotter ve Rearden'ın değeri on dolar altın para eder.
Shotten and Reardan will get paid in gold eagles.
- Atına bin, Rearden.
That's your horse, Reardan. Get moving.
Pekala, Rearden, hazır olduğunda çek.
All right, Reardan. Any time you want.
- İki. Shotter ve Rearden.
Shotten and Reardan.
Kris Barden'ın oğlu öldü ve Rearden dışarıda bekliyor ya seninle birlikte gelirim ya da sırtımdan vurulurum.
And it winds up right here. with Reardan waitin'outside to see if I go with you or he shoots me in the back.
- Bay Rearden.
- Mr. Rearden.
- Merhaba, Rearden.
- hello, Rearden.
Mackintosh bana sizden çok söz etti, Bay Rearden.
I know a good deal about you, Mr. Rearden, from Mackintosh.
Rearden.
Rearden.
- Bay Rearden?
- Mr. Rearden?
- Joseph Rearden siz misiniz?
- Are you Joseph Rearden?
Bunları biliyoruz, Bay Rearden.
We know all that, Mr. Rearden.
Bize bu konuda ne söyleyebilirsiniz, Bay Rearden?
What can you tell us about it, Mr. Rearden?
- Hadi ama, Bay Rearden.
- Come, Mr. Rearden.
Odanızı aramamızın bir sakıncası yok değil mi?
You won't mind if we search your room, Rearden?
Pekâlâ, Bay Rearden. Sizi bu sabah 9 : 30 sularında Leather Lane'de bir postacıya saldırma gerekçesiyle tutukluyorum.
Very well, Mr. Rearden, I arrest you on suspicion of assaulting a postman in Leather Lane at about 9 : 30 this morning.
Sorun ne, Rearden?
What's the matter, Rearden?
Elmasları ne yaptın, Rearden?
What did you do with the diamonds, Rearden?
Senden hoşlanmadım, Rearden.
I don't like you, Rearden.
Rearden ve ben çok iyi vakit geçiriyorduk, Müfettiş.
We've been having a wonderful time together, Inspector. Rearden and me.
Çok utangaçtın, Rearden.
Now, you've been shy, Rearden.
Küçükken büyüdüğünde ne olmak istiyordun, Rearden?
When you were a little boy, Rearden, what did you want to be when you grew up?
Hadi, Rearden.
Come on, Rearden.
Size saldıran adamın orada kürsüde oturan Joseph Rearden olduğundan kesinlikle emin misiniz?
You have no doubts that the man who assaulted you is the man seated there, in the dock, Joseph Rearden?
Edindiğimiz bilgilere dayanarak Dedektif Jervis ile birlikte Bay Rearden'ı otelinde görmeye gittim.
Acting on information received, I went with Detective Sergeant Jervis to see Rearden at his hotel.
Joseph Rearden.
Joseph Rearden.
Joseph Rearden, seni 20 yıl hapse mahkum ediyorum.
Joseph Rearden, I sentence you to 20 years imprisonment.
- Sen Rearden mısın?
- You Rearden?
Bay Rearden, değil mi?
Mr. Rearden, isn't it?
Sorun beni çok utandırdı, sevgili Rearden.
well, that's a very embarrassing question, my dear Rearden.
Bundan emin olabilirsin.
You can bet on it. Rearden, we haven't got much time. - Mr.
Adım Gerda, Bay Rearden.
My name is Gerda, Mr. Rearden.
Hayır Bay Rearden, size bunu söyleyemem.
Now, Mr. Rearden, I cannot tell you that.
Dürtmek derken neyi kastediyorsunuz Bay Rearden?
A poke, Mr. Rearden?
- Banyonuz hazır, Bay Rearden.
- Your bath is drawn, Mr. Rearden.
Nasılsınız, Bay Rearden?
How do you do, Mr. Rearden?
Bay Rearden.
Mr. Rearden!
Rearden.
Rearden!
Bu sadece bir para meselesi değil, Bay Rearden.
And it isn't entirely a question of the money, Mr. Rearden.
Politikamız gereği, müşterilerimize gereksiz bilgiler vermiyoruz, Bay Rearden.
It's our policy, Mr. Rearden, not to burden our clients with gratuitous information.
- Bilmiyorum, Bay Rearden.
- I don't know, Mr. Rearden.
- Joseph Rearden.
- Joseph Rearden.
- Ben Rearden. İrlanda'dayım.
- lt's Rearden. I'm in Ireland.
Benden mi şüpheleniyorsun?
You suspect me, Mr. Rearden?
Sence yüzme biliyorlar mıdır, Bay Rearden?
Do you think they can swim, Mr. Rearden?
- Rearden.
- Rearden.
Adım Joseph Rearden, İngiltere'de de aranıyorum.
My name is Joseph Rearden, also wanted in england.
Joseph Rearden mı?
Joseph Rearden?
Gerçekten de Joseph Rearden.
It is Joseph Rearden.