Reliant Çeviri İngilizce
164 parallel translation
Rhoda çok dikkatli bir çocuktur.
Rhoda is too self-reliant a child.
Kendini beğenmiş.
Self-reliant.
Kendinden emin.
Self-reliant.
- Yıldızgemisi Reliant, Genesis Projesi, dahilinde Ceti Alfa 6'nın yörüngesine yaklaşıyor.
Starship Reliant on orbital approach to Ceti Alpha VI in connection with Project Genesis.
- Yıldızgemisi Reliant'dan Kaptan Terrell'a.
Starship Reliant to Captain Terrell.
- Yıldızgemisi Reliant.
It's the starship Reliant.
- Burası Reliant, Regula-1'i arıyorum.
This is the Reliant callingRegula-1.
- Tekrar ediyorum, burası U.S.S. Reliant.
Repeat, this is U.S.S. Reliant.
- Reliant'ın veya başka bir kişinin işlerimize bununu sokmasına izin vermeye hiç niyetim yok.
I have no intention of allowing Reliant or any unauthorized personnel access to our work.
- Anlaşıldı tamam.
Reliant out.
- Reliant, buraya bizi bertaraf etmeye geliyor.
Reliant is at our disposal, not vice versa.
- Haklı olabilirsiniz, Doktor ama ya Reliant?
You may be right, Doctor, but what about Reliant?
Bu Reliant.
It's Reliant.
- Reliant mı?
Reliant?
- Reliant bölgemizde.
Reliant in our section.
- Amiral, Reliant'ın kaptanı mesaj yolluyor.
Admiral, the Reliant's commander is signaling.
- Reliant'ın mürettebatı nerede?
Where's the crew of the Reliant?
- Bayan Saavik, Reliant'ın konsolunun veri şemasını çıkartın.
Mr. Saavik, punch up the data charts of Reliant's command console.
- Reliant'ın konsolu mu?
Reliant's Command?
- Reliant'ın şifre kodu : 16309.
Reliant's prefix number is 1 6309.
- Reliant'ın kalkanını indirmek kendi konsolumuzu kullanıyoruz.
We're using our console to order Reliant to lower her shields.
- Reliant'a karşı uyarmanın da yolu yok.
No way of telling if Reliant is still in the area.
- Ve Reliant da o kayanın arkasında gizleniyor olabilir.
And Reliant could be hiding behind that rock.
- Size saldırmak için Reliant'a dönmesi gerekti.
He had to get back to the Reliant in time to blow you to bits.
- Reliant'ın mürettebatı nerede.
Where's Reliant's crew?
- Reliant yaklaşıyor.
Reliant is closing.
- Uhura Reliant'ın kaptanına çağrı yap.
Uhura... Uhura... send to Commander, Reliant.
- Reliant'ın kaptanına, burası Atılgan.
Commander, Reliant. This is Enterprise.
- Atılgan'dan Reliant'a.
Enterprise to Reliant.
- Reliant.
Reliant.
Cevap ver, Reliant.
Come in, Reliant.
- Reliant'tan bir enerji dalgası alıyorum.
Scanning an energy source on Reliant.
- Reliant'a olan mesafe.
Distance from Reliant.
- Yıldızgemisi Atılgan, U.S.S. Reliant'ın mürettebatını almak için Ceti Alfa 5'ten ayrılıyor.
Starship Enterprise departing for Ceti Alpha V to pick up the crew of U.S.S. Reliant.
"Kendine güvenen" kelimelerinin anlamını bilmiyorsunuz siz.
You don't know the meaning of the word "self-reliant".
Kendim başarabilirim bunları.
I'm totally self-reliant now.
Ve hayatında kendisi dışında başka bir liderin olmayışı yüzünden kendine çok ama çok güvenmesi gerekiyor.
And in a situation that's void of any kind of leadership other than his own, he's had to be very, very self-reliant.
Bizim örgütte insanlar sert olup, kendi ayakları üzerinde durmalı.
A man in our organization needs to be tough, self-reliant.
Müvekkili için savaşan sexy mini etekler giyen ve herşeyde kendine güvenen
Fighting for her client Wearing sexy miniskirts And being self-reliant
Başka insanların iyiliğine yardımına ve anlayışına bel bağlıyorsun.
You are just reliant on other people's good nature, and help, and understanding.
- Kendine güvenen, başına buyruk...
- She's self-reliant, independent...
Komutan Chakotay ve ben Ventu ile ilk karşılaştığımızda, onları fazlasıyla ilkel buldum, ama onlarla biraz zaman geçirdikçe, ne kadar becerikli ve kendilerine saygılı olduklarını fark ettim.
When Commander Chakotay and I first encountered the Ventu, I found them primitive, of little interest to me, but as I spent more time with them, I came to realize that they're a resourceful, self-reliant people.
Bayanlar ve baylar, küçük bir hatırlatma parkaki tiyatro sizin yardımlarınıza ihtiyaç duymaktadır.
Ladies and gentlemen. Just a reminder. Theater in the Park is reliant on your non-tax-deductible contributions...
Hepimiz eşit, kendine güvenen dünya vatandaşlarıyız.
We're all equal, self-reliant citizens of the world here.
Gereklilikten dolayı insan kendine güveniyor ve belki zamanından önce hırslanıyor.
Out of necessity, one becomes self-reliant. Then, perhaps, prematurely ambitious.
Reliant'taki görevli kırık lambanla ilgili bir şey dedi mi?
At Reliant, did the attendant say anything about your broken taillight?
Sektörün Linnaeus vergi sistemine çok bağlı olduğunu savunuyorsunuz.
You claim the field is too reliant on the Linnaean taxonomic system.
Dünyada artık, son 10 bin yıldır bizi besleyen birkaç bitkiye fazla bağımlı olduğumuzu anlamaya başlamış durumdayız.
On Earth, we're beginning to realise that we may now be over-reliant on the few species of plant which have provided us with food for the past 10,000 years.
Şimdilik herhangi bir termit kıtlığı yok ve tembel hayvan ayısı henüz pandalar kadar seçici bir diyete sahip değil.
For the moment, however, there's no shortage of termites, and the sloth bear has still not become as wholly reliant on them as the giant panda is on bamboo.
Eğer bir film izlemek isterse, projeksiyonu kendisinin ayarlaması gerekmektedir.
00, 01 : 28 : 14 : 13, He has learned to become totally self-reliant.
Chardon Circle'daki Reliant'ta.
Reliant, on Chardon Circle.