Renge Çeviri İngilizce
487 parallel translation
Kiremitleri de istediğin renge boyayabilirim.
And I'd paint the shingles any color you like.
İstersen elbet siyah da olur, kahverengi de, yeşil de. Sen evde olduğun müddetçe hoşuna giden her renge boyarız.
Of course, you could have them black, or brown, or green, or... any color you like, just so long as you're there.
Bu mektup, bütün olayı tamamen farklı bir renge büründürür.
This letter places an entirely different complexion on the whole case.
Turuncumsu renge yaklaşmışsın.
You're getting that fine, tawny look.
Irka, renge, işe, cinsiyete, mevsime, saate göre intiharlar.
Suicide by race, by color, by occupation... by sex, by seasons of the year, by time of day.
Renge ışıltı verdiğini
Radiates the cold
- Ya başka renge boyasak?
With another coat of paint?
İstediğiniz renge sokabilirim.
Uh, I could get it any color you want. Hmm, look at these eyebrows, Oscar.
Sadece başını değiştirip, başka renge boyamışlar.
They just changed the head and painted him different.
Gözlerindeki mavi-yeşil renge ancak bir safirle bir zümrüt beraber ulaşır.
It will take a sapphire and an emerald together to match your blue-green eyes.
Renge bak.
Look at that colore.
Şu renge bak!
Oh, what a color!
Denizci Esnault Uzakdoğu bir renk cümbüşüdür, .. her renge rastlarsın.
Sailor Esnault, we're going to paint Asia in a tender hue.
Renge bak.
Look at the colour.
Çok kötü oldu.. " ".. onun acısını gören dağ gri renge büründü. "
He suffered so much that the mountain, seeing his agony turned white.
- O renge boyatman hosuma gitti.
- I like it dyed like that.
Ne renge boyayacaksın?
What color are you going to paint it?
# Asın güneşin huzmelerini Her yer hoş bir renge boyansın #
Hang out the streamers of sun Paint it all the color of delight
Başka bir renge boyamak zorundayım.
Besides, stealing is a sin. Well, I gotta dye it some color.
Bu tahta mavi renge uygun mu?
Is this board all right for blue?
Karşı renge dokunmak yarışma silahlarını etkisiz bırakır.
Touching an opposing colour deprives a contestant of one weapon.
Renge bak.
Look at t'colour.
- Bu renge ne deniyor?
- What do you call this?
Şu renge baksana, rüya gibi bir şey.
Look at that color. It's a dream!
Yaklaşık olarak şu an Renge hamamı civarında çarpışıyorlar.
! Just about now they should be fighting over at the Renge bathhouse.
"Nam myo ho renge kyou..." Bu doğru!
"Nam myo ho renge kyou..." That's right!
"Nam myo ho renge kyou..."
"Nam myo ho renge kyou..."
Senin sadece daha açık renge ihtiyacın var, o kadar. Açık renklerde farklı şeylere bakabilir miyiz, lütfen?
- I don't mean in a romantic sense.
Gümüş renge aldırma.
Don't mind the silver paint.
Bu akşam yüzlerce insan Nam-myoho-renge-kyo ve Gohonzon'u öğreniyor.
Tonight hundreds of people are learning about Nam-myoho-renge-kyo and the Gohonzon.
Nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge - kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge - kyo...
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge-yo.
Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho-renge - kyo.
- Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho...
- Nam-myoho-renge-kyo, nam-myoho...
- Nam-myoho-renge-kyo...
- Nam-myoho-renge-kyo...
Şu renge bak.
Just look at the colour.
Yeni binalarda merdiven boşlukları ve holler de hep aynı. Hemen hepsi aynı renge boyanmış.
Staircases that all look the same are all painted with a standard pleasant color.
Yatak odasını ne renge boyayalım?
What color should we paint the bedroom?
Kolları kocaman ve cildi de hafif yeşilimsi bir renge sahip.
Its arms are huge, and the skin has a greenish tinge.
İki ayrı renge boyanmış koyunları alıyorum.
I painted the sheep.
Suları yeşil renge çevirdiler.
They turned the waters green.
- Nam Myoho Renge Kyo. - Chrissie? iyi misin?
Chrissie, are you okay?
Nam Myoho Renge Kyo. Ne arıyorlardı?
What are they looking for?
Otlar şahane bir sarı renge döner ve harika bir otlanma imkanı sağlar.
The grass fades to a beautiful blond colour that offers excellent grazing.
Bu renge bayılıyorum.
I love it.
Gökyüzü inanılmaz bir renge büründü.
The sky became this incredible colour.
Renge ihtiyacım yok.
Don't need no colour.
Güneş ışığı zayıflamış, eflatun renge bürünmüştü.
The light was getting purple and soft outside.
Bu hafta saçımı hangi renge boyatsam acaba?
I wonder what shade of hair I ought to wear this week.