Reports Çeviri İngilizce
7,665 parallel translation
Bu bilgilere göre en az 40 şehrin üzerinde bu gemilerden bir tanesi havada duruyor.
And reports are saying that at least 40 cities around the world now have these vessels hovering over them.
Görgü tanıklarının söylediklerine göre kazaymış.
Well, we're getting eyewitness reports that say it was an accident.
Kayıp Kişiler, isimsiz kurbanımızın tasvirinde bir raporla döndü.
Missing Persons came back with reports matching our Jane Doe's description. We got a match...
Tarrytown'ın kayıp kişiler raporlarını incelerken 1985 Nisan'dan bunu buldum.
Searched through Tarrytown's missing-person reports and found this one from April 1985.
Egzotik hayvanlar hakkında bir sürü rapor var ama burada vahşi yaşam sıfır.
All those reports about exotic animals, there's no wildlife here.
Tüm raporlar Noah Bennet tarafından dosyalanmış.
"All reports filed by Noah Bennet."
Elektriğin kesildiği yerlerden birinde ilk suç ihbarını az önce aldık, Ajan Bennigan.
We're getting the first crime reports in now from the blacked-out areas, Agent Bennigan.
Ve işinizi becerseniz iyi olur çünkü yapmazsanız sen kariyerini sonuna kadar Rusya tahıl tutanakları tarihindeki değişiklikleri analiz ederek geçirirsin.
And you better do a good job of it, because if you don't, you're gonna spend the rest of your career analyzing historical trends of Soviet grain reports.
Saldırı raporlarından sonraki bölümü okuduysanız...
Well, if you've read the after action reports...
- Haberler var, majesteleri!
- News, your majesty! There's reports of lots of creatures being... love-dusted! - Quiet!
Evet, ağır su ile ilgili raporları okudum.
Yes, I have read the reports about the heavy water.
Hava durumu ve diğer gözlemleri Londra'ya iletmem gerekiyor.
I need to feed London with weather reports and other observations.
Sınırda onu rapor etmemişler. Haugland ve Skinnarland ayrıldıktan sonra bir şey duymamışlar. Alman birliklerinden doğrulanmamış haberlere göre keskin nişancılar...
Haugland and Skinnarland have not heard anything, there are reports about German soldiers, snipers,
Sabaha yapmam gereken iki raporum var.
- - I must write two reports, -
- Einar bölgede hava güzel diyor.
- Einar reports good weather in the area.
Efendim, Kuzey koridorunda silah sesi duyduk.
Sir, we got reports of gunfire in the north hall.
Laboratuardan gelen rapora göre küvetin içindeki Dresller'mış.
Lab reports confirmed that it's Dresller in the bath.
Görgü tanığı ihbarına göre cinayet.
A homicide incident, according to eye-witness reports.
Gel-git haritaları ve tuzluluk raporları vardı.
Tidal charts and salinity reports.
birincisi, tartışmaya kapalı, kanıtlara dayanan, verilen her ifadeye atıfta bulunan, inceleme raporlarını size hareket alanı vermemek için kullananlardır,
those who close off debates, who lay out the facts, who refer to each deposition, who use investigative reports to leave you no wiggle room.
22 yaşının üstünde kimsenin hayatta kalmadığı haberini doğrulattık.
We have confirmed reports that no one over 22 is left alive.
Pretty Lake sakinleri şu an, 22 yaşının üstünde kimsenin hayatta kalmadığı haberini doğrulattık.
Citizens of Pretty Lake, right now we have confirmed reports that no one over 22 is left alive.
Q4 raporlarını gönderdim...
I sent you those Q4 reports...
6 tane rapor edilen kurbanın son görüldüğü yer.
It's the last-seen location for victims in 6 of the reports.
Evet, son 15 yıldaki kayıp dosyalarınıza bakmam gerek.
Well, I'm gonna need to see your missing person reports for the last, oh, 15 years.
Bu kemer tokasını, bize gösterdiğiniz kayıp kişilerin birinde gördüğümü hatırlıyorum.
I recognize that belt buckle from one of the missing persons reports you guys showed us.
İstihbarat raporlarını nasıl oluşturacağına dair talimatlar var.
It's instructions on how to compose her intelligence reports.
Ancak Salang Tüneli'nde yaşanan yakıt ve ağır silah patlamaları sayının artabileceğini gösteriyor.
But reports of fuel and ordnance explosions in the Salang tunnel indicate the toll could go much higher.
ARKADAŞLARIMDAN, NE KADAR KÖTÜ VE MAHVOLMUŞ BİR EROİNMAN OLDUĞUMA DAİR ABARTILI HİKAYELER DUYDUM.
... I've heard so many exaggerated stories or reports from my friends how I'm A notoriosly sucked up
Lothal'ın her yerinden karışıklık raporları alıyoruz.
We are getting reports of unrest all over Lothal.
Buraya eğitim almak için geldi Jeffrey, ve hapishaneye bildiriyor.
He's here for an education Jeffrey, and he reports to the prison.
Kampüste bir paintball oyunu döndüğü hakkında söylentiler var da.
Well, there's been some reports about a paintball game on campus.
Eddie'nin kolunu kırdığı ile ilgili çelişkili hikâyeler duyuyoruz.
We're hearing conflicting reports about how Eddie broke his arm.
Bir erkek ve kadın olan şüphelilerin gözaltına alındığına dair doğrulanmamış bir haber aldık.
We are receiving unconfirmed reports that the suspects, a man and a woman, have been taken into custody.
Vardiya subayı görme mesafesinde olduklarını söyledi ama çağrılarımıza cevap vermiyorlar.
O.O.D. reports they are in range of bridge-to-bridge, but they're not answering our hails on any channel.
Kütüphaneye gidip eski günlerinden bir-iki habere baktım da...
I went to the library and looked up some reports from when he was...
İnsanların fiziksel işkenceye maruz kaldığı hakkında birçok rapor vardı. İşgücü ve çocuk işçi istismarı.
There were lots of reports of people being physically abused, and the exploitation of labor and child labor.
Ve Tom Cruise'a verdiğim her seansta ki üç yıllık bir süre içerisinde düzinelerce defa yaptık detaylı raporlar yazıp, doğrudan David Miscavige'a yollamam gerekiyordu.
And every session i ever gave to tom cruise... And there was dozens upon dozens of them over a three-year period... I had to write detailed reports and send them directly to David Miscavige.
Neden Cruise hakkında günlük raporlar alıyordu ki?
Why is he gettin daily reports on cruise?
Gabriel'in otopsi raporlarını aldığımızdan bahsedecektim.
Hey, uh, I meant to tell you, we got Gabriel's autopsy reports back.
Kaleb fırsatını bulunca işi halletti ve bunu bildirdiğinde, para alacağı yerde mermiyi yedi.
Kaleb finds the opportunity, he does the deed, and then when he reports back, instead of the money, he gets a bullet.
Kimsenin yaralandığına dair bir ifade yok.
No reports of anyone being hurt.
En az bir aydır kayıp olan... kadınların raporlarına bakıyorum.
I'm looking at all the reports for women who have been missing for at least a month.
İlk raporlara göre, kurbanların kanı..
Preliminary reports suggest that the blood
Eminim işinizin ihmâlkarlık raporlarından kötü manada etkilenmesini de istemediniz.
I bet you also didn't want your-your business to suffer from the reports of your negligence.
bir saat önce de söylediğimiz gibi tüm dünyada imkânsız görülen şeyler olmaya devam ediyor..... anlaşılan bunlar ölüp geri dönen insanlar, sizi bilgilendirmeye devam edeceğiz...
As we told you an hour ago, the reports continue to pour in from all over the globe of the impossible... That people are apparently returning from the dead. All of you out there will know more as soon as we do.
Vermen gereken raporlar gelmez oldu.
Your reports have grown briefer.
- Bilmiyor ama kayıt odasına göre 1999'daki bir kaza raporunu arıyormuş.
He didn't know, but according to their records room, she looked through incident reports from 1999.
- Neden 15 yıllık bir kaza raporunu arıyormuş?
Huh. Why would she be looking at 15-year-old incident reports?
Efendim simonlar hakkında her levelden raporlar alıyoruz ama şuna bakın...
Sir, we have reports of Simons on all levels, but look...
Orijinal raporlara göre tüm kurbanlar kütüphanenin 1,5 km çevresinden kaçırılmış.
And all the original reports confirm that each of the victims