Resepsiyon Çeviri İngilizce
632 parallel translation
Fred. Aşağıya inip resepsiyon memuru ile konuştum.
Fred... i've been down to make certain.
Ben Senf, Grand Hotel'in resepsiyon görevlisi.
This is Senf, the head porter, Grand Hotel.
Biri buradan düşse resepsiyon görevlisine ne olur... bunu hep merak etmişimdir.
I've often wondered what would happen to that porter... if somebody jumped on him from here.
Alo, resepsiyon mu?
Hello, porter?
- Resepsiyon.
- Head porter's desk.
Evet, benim, resepsiyon görevlisi.
Yes, head porter.
Resepsiyon, lütfen.
Desk, please.
Resepsiyon için her şey hazır diyor.
She says everything is all set for the reception.
- Resepsiyon korkutucu derecede heyecan vericiydi.
- The reception was frightfully exciting.
Resepsiyon lütfen.
Give me the desk, please.
Resepsiyon.
Desk.
Resepsiyon.
Receiving room.
- Ah, sen. - Tören için 94 resepsiyon için 506.
- Ninety-four for the ceremony and 506 for the reception.
St. Margaret'te düğün, Piskopos Manners, resepsiyon.
Wedding at St. Margaret's, Bishop Manners, reception.
- Resepsiyon nasıl?
- How's the reception?
Washinton'da birden fazla deniz teğmeninin teyzesi resepsiyon verecek olan New York'lu bir kızla son bir kaç gün içinde nişanlanacak olması olağan dışı bir raslantı olurdu, değil mi?
It would be an extraordinary coincidence wouldn't it if more than one Naval lieutenant in Washington were to become engaged in the last few days to a girl from New York who's aunt was giving them the reception?
Resepsiyon.
Reception desk.
Resepsiyon mu?
Reception desk?
Resepsiyon zaten Çarşamba gecesinden önce olmayacağı için, sandalyeleri bu öğleden sonra değil de yarın getirmelerinin uygun olup olmadığını soruyorlar.
Is it all right if they deliver the chairs tomorrow afternoon instead of today, as the reception is not till Wednesday night?
- Küçük bir düğün ve küçük bir resepsiyon.
A small wedding and a small reception.
Bir adam arayıp kiliseye gönderilecek çiçekler ve resepsiyon hakkında soru sordu.
A man called about flowers for the church and reception.
- Resepsiyon için.
- For the reception.
Resepsiyon ünitesi ve kilise ünitesi diye.
Reception units and church units.
Her resepsiyon ünitesi şampanya, ikram servisi, bahşişler çiçekler ve ilave sigorta maliyetleri de dâhil...
Each reception unit includes the cost of champagne caterers, tips, flowers, extra insurance...
Bu şekilde ayrıldığında her resepsiyon ünitesinin maliyetinin 3.75 dolara geldiğini söyledi.
Broken down that way, he said the cost of each reception unit comes to $ 3.75.
Resepsiyon için bu eve yalnızca 150 kişi davet edilecek bir kişi bile fazla değil.
There are gonna be 150 people invited to this house to the reception, and not one more.
- Resepsiyon hakkında...
- Now, about the reception...
- Aklımızda bu çeşit bir resepsiyon yoktu.
We didn't intend on having that kind of reception.
Eşyalarınızı kaldırması için bir kamyon kiralayın resepsiyon bittiğinde de onları geri getirtin.
Hire a moving van to take things out, then bring them back when it's over.
Resepsiyon, partiye dönüşmüştü.
The reception had turned into a party.
Ethel Chauvenet onuruna çay partisi ve resepsiyon veriyorum.
I'm having the Wednesday Forum over for a program tea and reception for Ethel Chauvenet.
"Resepsiyon, çaylı davet" diye yazıyor,
"Reception, program and tea," it says here,
Aynı gece 4 Mart 1944'te bir Türk Bakan, diplomatlar topluluğu onuruna bir resepsiyon düzenlemişti.
The very same evening, on March 4, 1944 a Turkish minister held a reception for the diplomatic corps.
- Resepsiyon güzel miydi efendim?
- A pleasant reception, sir?
Aynı akşam, elçilikte, kendi ülkesinin büyükelçisi tarafından onuruna resmi bir resepsiyon ve balo düzenlendi.
At her country's embassy that evening, a formal reception and ball in her honour was given by her country's ambassador to Italy.
Resepsiyon görevlisine rüşvet verdim ve mesajlarını kopya ettim.
So I bribed the desk clerk into letting me copy her phone messages.
Ardından, bahçede yemek ve resepsiyon verilecek.
We're going to have a tea and reception on the lawn afterwards.
Resepsiyon, Bayan Hartong için 988 no'lu odanın anahtarı.
Clerk, the key to Room 988 for Mrs Hartong, please.
Yarın akşam Prens Philip'in evinde bir resepsiyon var.
Tomorrow we have the reception at Prince Philip's house in the evening.
Evinde resepsiyon mu veriyor?
A reception at his house, huh?
Şurada, resepsiyon alanındalar.
Over there, in the reception area.
Resepsiyon, ben Jackie ben John Rhoades, oda 14'ten arıyorum.
Room clerk, this is jackie... this is john rhoades, room 14. I'm checking out.
Şu anda resepsiyon odasındayız.
We're in the reception room.
Wagner'in baldızı için verilen bir resepsiyon vardı.
There was a reception given for Wagner's daughter-in-law.
Resepsiyon boyunca ona komplimanlar yapıp durdu.
He made advances towards her during the reception.
- Resepsiyon mu?
Reception?
Çok özür dilerim.Ben resepsiyon görevlisiyim.
I beg your pardon, I'm the desk clerk.
Aradığını resepsiyon memuru söyledi.
The desk clerk told me that you asked...
Geçenlerde verdiğim resepsiyon...
... the reception...
Yüz kişilik bir resepsiyon.
A reception for 100 people.
-... resepsiyon vermeyi düşünüyoruz.
- At the police station.