Rezil Çeviri İngilizce
5,679 parallel translation
- Tamam, rezil oldum.
ANTHONY :
Seni kızının önünde azarlayacak ya da rezil edecek değilim.
I wouldn't dream of embarrassing you to make you look bad in front of your daughter.
Bu rezil vergi kaçakçısı adalarına.
Shitty little tax-dodge islands.
Artık çok rezil şeyler hayal etmeye başladığımıza göre sahneye birilerini davet etmenin vakti geldi.
And now that we're all picturing a very filthy bottom, I think it's time to bring one to the stage.
Şu an rezil hissetmeni anlıyorum.
And I know you feel like hell right now.
Ama yine de kasabayı kaybetmenin sana kişisel olarak vereceği etkiyi düşünmek, alay konusu olman, rezil olman Connor Lang'in büyükelçilik koltuğunda şansını kaybetmen o kibirli suratındaki kibirli gülümsemenin sonsuza dek kaybolması, işte o güzel olurdu.
And yet, seeing what that sad event would do to you personally... the humiliation and disgrace, losing your shot at Connor Lang's ambassador seat, the permanent removal of that smug smile from your smug face... now that would be something
Annesi de tam rezil.
And her mother is a total whack job.
Evet, hangi koşul altında olursa olsun yeniden içeri girmek rezil olay.
Yeah, reentry's a bitch under any circumstances.
Gemi gitti, kaptanla tayfa uzak birer anı oldu bu rezil kerhane dışında elde avuçta bir şey yok ama o da nasıl bir ekonomi mucizesiyse, bir türlü kâr yapamıyor.
Ship purloined, captain and crew a distant memory, no prospects at all, except for this shithole of a brothel, which by some miracle of economics seems incapable of turning a profit.
Rezil içgüdülerini gururlarını, açgözlülüklerini, şüphelerini saymazsak sadece mantıkla bakarsak buna kim hayır der?
Absent their worst instincts, their pride, their greed, their suspicion, in the light of pure reason, who says no to this?
Yoksa sadece beni rezil etmek mi?
Or was it just to embarrass me?
Beni rezil birisi olarak gördüğün için seni suçlayamam.
I can't... I can't blame you for thinking that that made me
Kuşkusuz, bir çok ipucuna saçmalıklarından ulaşıyordun ama sis perdesi kalkınca, çok ihtiyaç duyduğum ve rezil ailemden geri kalan şeyi bana getirdin ve kötü bir şeye son verdin.
Sure, you were pulling most of your leads straight out of your rumpus, but once the smoke cleared, you brought me and what's left of my crappy family some much needed and serious closure.
Rezil bir şey bu.
That's really fucked up.
Kendini rezil etmek için kostüme bile ihtiyacı yok.
He doesn't need to be in costume to make an ass out of himself.
Yalnız Madam Kali'yi rezil ettiğini söylemeliyim.
Although she put Madame Kali to shame, I must say.
Rezil bücür herif.
Ridiculous little man.
Şunu bil ki Afton J.R.'ın yaptığı en rezil şey sendin.
Just so you know, Afton, the most despicable thing J.R. ever did... was you.
- Rezil halde.
- It's awful.
- Rezil değil canım.
- It's awful.
Kötü olduğu doğru ama rezil değil.
No, it's bad, but it's not awful.
Yani, sadece biraz rezil.
I mean, some of it's awful.
Rezil bir durum. Kültürümüzdeki çifte standart işte.
Horrible double standard in our culture.
Bir yobazı rezil ettiğim bir gece daha işte.
Another night, another drunk bigot to emasculate.
- Mekan tam rezil.
The place is an abortion.
Sookie Stackhouse, rezil orospu.
Sookie Stackhouse, you shameful slut.
Sağ vuruşu rezil, tam bir ibneydi.
No forehand. Real cocksucker.
Rezil insanlar!
Shitty people!
Orada donup kalacak, rezil görüneceksin, öyle değil mi?
You're gonna look like a bit of a tit up there, aren't you?
Rock and rollun rezil yaşamını ve zamanını
The dirty life and times of a rock and roll butler.
Sizi rezil etmek istemem.
You wanna try? I dare not for fear of putting you both to shame.
Bana eziyet etmek ve rezil etmek için..
And she took every opportunity she could
Odama doğru gidersek, rezil bir hayvan pornosu izlemenin benim için gecenin dip noktası olduğunu var sayarsam, yanılırım.
And as we headed back to my room, if I'd assumed watching some low-level bestiality would be the low point of my night, I was wrong.
En azından boğulursam, insanlar'en iyi yaptığı şeyi yaparken öldü'diyeceklerdi'bir kızın önünde kendini rezil etmek'.
And at least if I drowned, and it looked like I might drown, people could say, "He died doing what he did best : making a twat of himself in front of a girl."
Bu rezil dedikoduların tek kelimesine bile inanmadığımı söylemek isterim.
I just want to say I don't believe a word of these rotten rumours.
O halde onu sırtımızdan atmalıyız, destekçilerinin karşısında rezil olmadan.
So we have to get him off our backs, without him losing face before his supporters.
Hayatımda gördüğüm en rezil eşcinselsin.
You are the worst gay guy ever.
O rezil kitabın daha fazla kopyası mı?
More copies of that dreadful book?
Sen gelip her şeyi rezil etmeden önce kendi rekorumu kırmak üzereydim.
I was almost at my personal best until you came and wrecked it.
Rezil bir arabadır ama madalyonu canavardır.
It's a lousy car, but it had a cool medallion.
Bu rezil karıların Games'i kazanma ihtimali % 0 falan herhalde.
Now these trashy bitches have about a 0 % chance of surviving the Games.
- Tek, kendini rezil ediyorsun.
- Lone, you're embarrassing yourself.
Rezil zaman için sağ ol.
Thank you for your fucking time.
Rezil biri olduğum ve Randy'nin de ordu tarihinin en berbat askeri olduğu için özür dilerim!
Well, I'm sorry I'm a giant screwup and randy turned Into the worst soldier in the history of the army! Ow!
Yoksa rezil rüsva olacağız.
Or we will lose status.
Açıkçası çok rezil bir acı çekiyor. Bunların hepsi de kendi kanın yerine ufak kurtu kurtardığın için yaşanıyor.
He's suffering horribly, I might add, and all because you chose to save the little wolf instead of your own blood.
- Rezil etme.
- don't ruin this for me.
O rezil, işkenceci ırkçıya verdin bu sırrı.
You gave it to that despicable, torturing racist.
Halkın huzurunda rezil olmayı kabul edersen, her şey affolur.
Agree to be publically humiliated- - all is forgiven.
Rezil.
- It's not awful.
- Bu rezil koku da ne?
What is that hideous smell?