Rico Çeviri İngilizce
2,286 parallel translation
Albay rico komutada.
Colonel Rico is in command.
Albay Rico'yu görevden almak zorunda kaldım.
I was forced to relieve Colonel Rico.
Suçlanacak kişi Albay John Rico.
Blame falls squarely on Colonel John Rico.
Albay John Rico, Yönetimdeki beceriksizliğinden üstü olan bir subaya saldırmaktan Görevinizi önemsememniz nedeniyle emriniz altındaki askerlerin ölüümlerine sebep vermekten... ... Ölünceye kadar boynunuzdan iple asılmanıza karar verilmiştir.
Colonel John Rico, for incompetence of command assault on a superior officer, and willful negligence resulting in the deaths of several soldiers under your command you are sentenced to hang by the neck until you are dead.
Tebrikler, albay Rico.
Congratulations, Colonel Rico.
Birleşik Devletler ve Puerto-Rico'daki üslerden yapılan korsan saldırıların durdurulması.
Halt all pirate attacks carried out from bases located in the United States and Puerto Rico.
Rico. Hayır.
Then, Rico?
Evet, ben Sonny ve bu da arkadaşım Rico.
Yeah, I'm Sonny and that's my partner Rico.
- Hoşgeldiniz, Sonny ve Rico.
- Welcome, Sonny and Rico.
Rico çünkü ben bunun yaklaşık 20 yıllık üyesiyim.
Rico...'cause I've been a member for, oh, gosh, like, 20 years.
- Hey, Rico, şurdaki senin çocuğun değil mi?
- Hey, Rico, isn't that your kid over there?
Lupe La Rosa, Porto Riko'dan parçalayıcı heyecan.
... Lupe La Rosa : shredder sensation from Puerto Rico...
Coco ben Rico.
Her Coco, me Rico.
Garth McCloud eyalet üniversitesinde biyoloji profesörlüğü yaparken karısı Amanda'ysa 1980lerin başında yasa dışı örgütlere karşı verdiği başarılı savaşla tanınan bir ceza avukatıydı.
Garth McLeod was a professor of biology at City College his wife, Amanda, a criminal attorney known best for her work in the RICO cases in the early 1980s.
Adamım, birazı Porto Rico'dan geliyor...
Man, we got some Puerto Ricans coming...
Rico, pastanın üstündeki bu delik nedir?
Rico, what's this hole at the top of the cake?
Her zamanki gibi, Rico bir dahi.
Once again... Rico is a genius.
Sokağın karşısında oturan Rico Suave mi?
Wait, Rico Suave from across the street?
Rico!
Rico!
Rico, şuna biraz şuur çak.
Rico, knock some sense into him.
Rico, delmeye başla, derhal.
Rico, commence drilling, pronto.
Rico! Şov zamanı.
Go time.
Gidelim, Rico.
Let's go. Rico.
İyi iş, Rico.
Well done, Rico.
Rico'nun midesinin sevgi hassasiyetini biliyorsun.
You know Rico has gooey love mush sensitivity.
Hadi Rico, bu hediyelik eşyalarla o şeytani çelik robotun kaportası bile çizilmez!
Come on, Rico. These prissy party favors won't take down that pile of evil robot steel.
Rico, sen çılgın bir dahisin!
You're a mad genius.
Rico, zaman ayarlı bombayı tekrar kus.
Re-regurgitate that time bomb.
Özür dilerim Rico. Benim kabahatim.
I'm sorry, Rico.
- Rico da ölmeyecek, başka biri de.
Not Rico. Not anybody.
Rico, dostum. Sana onu tekrar çıkarmanın yollarını öğreteceğiz.
Rico, my friend, we are going to teach you to spew again!
Pekala Rico, iş buraya dayandığı için üzgünüm, ama az önce Kowalski'ye senin için bir kokteyl hazırlamasını istedim...
Well, Rico, Sorry it's come to this, but I had Kowalski whip up a little concoction called number 12.
Ben de seviyorum, Rico.
I love you too, Rico.
Kelimelerle aram pek iyi değildir ama...
I know I'm not good with words, Rico.
Rico... ve.. senin de öyle. Gerçekten ama.. sadece şunu söylemek isterim ki...
And, either are you, really, but I just want to say
Güneş her nereyi ışıklarıyla okşasa, orada toprak şöyle fısıldayacak :
Where raise the sun lay softly its head, there will the land whisper, Rico.
Anlaşıldı, Rico.
Roger that, Rico.
Rico?
Rico?
- Rico, ışıkları öldür.
- Rico, kill the lights.
Bunu kolay yoldan yapabiliriz veya Rico'nun yolundan yapabiliriz.
We can do this the easy way or we can do this Rico's way.
Kowalski, Rico, su yüzüne.
Kowalski, Rico, hit the water.
Rico, icadı kaybet.
Rico, stash the invention.
Ana bilgisayarı nasıl hackledin öyle, Rico!
- Way to hack that mainframe, rico.
Rico, nasıl yapıldığını göster.
- Rico, show him how it's done.
Güzel boyamışsın, Rico.
- Nice stripe work, Rico.
Rico, Skipper'a vermeyi unuttun mu?
Rico, did you forget to gave Skipper his?
Rico, düşman görüldü.
Rico, enemy spotted.
Nasıl anlatırım bilmiyorum, Rico.
Uh, Sonny's secret? I don't know what to tell you, Rico.
- Hayır Rico!
I blame myself.
Ve Rico hala hayatta.
And Rico's still alive!
Değil mi, Rico?
Right, Rico?