English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ R ] / Rikako

Rikako Çeviri İngilizce

59 parallel translation
Yutaka ve ben Rikako'yla ilk kez iki yıl önce karşılaştık.
Yutaka and I first met Rikako two years ago.
İsmi Rikako Muto.
Her name's Rikako Muto.
Bu da Rikako Muto.
This is Rikako Muto.
Yutaka'nın Rikako'ya ilgi duyduğunu fark ettiğimde bu beni rahatsız etmişti.
It really irritated me when I realized that Yutaka was interested in Rikako.
Yeni dönem başladığında Rikako, biz taşra çocuklarının üzerinde güçlü bir etki bıraktı.
When the new term started....... Rikako was a bit of a sensation with us simple country boys.
Rikako göz alıcıydı, değil mi?
Rikako really stands out, huh?
Rikako sınıfta yabancı sanki.
Rikako's out of place in class.
RIKAKO MUTO
RIKAKO MUTO
Rikako'ya tutuldun mu yoksa?
Got a crush on Rikako?
Rikako'nun teyzesi, ünlü Muto Meyvecilik'in sahibiymiş.
Rikako's family is related to the Mutos....... of Muto Fruit Packing.
Zavallı Rikako.
Poor Rikako.
Rikako'ya karşı kibar olacaksın, tamam mı?
Now you be nice to Rikako!
Bugün Rikako'yu ziyaret ettim!
I visited Rikako today!
Rikako senden borç mu istedi?
Rikako asked you for a loan?
Ertesi gün Kochi'ye döndük ve arkadaşım Suda'dan, Rikako'nun birkaç samimi fotoğrafını aldım.
The next day we returned to Kochi and I bought some candid shots of Rikako from a friend.
Rikako nihayet bir arkadaş bulmuştu.
Rikako finally made a friend...
Şu anda havaalanındayız ve Rikako Tokyo'ya gideceğini söylüyor.
Now we're at the airport, and Rikako says she's going to Tokyo!
Rikako Tokyo'ya iki bilet almış bile.
Rikako even bought two tickets to Tokyo.
Hemen ayrıl ve bırak Rikako tek başına gitsin.
Just leave and let Rikako go by herself.
Rikako, bu gezi hakkında yalan söylemeyelim istersen!
Rikako, let's not lie about this trip!
Ama ve Rikako'nun yalnız başına gideceğini çünkü iki bileti birden harcamanın yazık olacağını söyle.
But... And Rikako's going by herself because it would be a shame to waste both tickets.
Rikako akıllarına gelmez.
They won't think about Rikako.
Annem Rikako'nun annesini tanımıyor.
My mom doesn't know Rikako's mom.
Rikako ile Tokyo'da yürürken, "Beni gene avcuna aldı" diye düşündüm.
As I followed Rikako around Tokyo, I thought... "she's done it to me again."
Rikako mu?
Is that Rikako?
Rikako'ya göz kulak olduğun için sağol.
Thanks for looking after Rikako.
Morisaki, Rikako'yu getirdiğin için teşekkür ederim.
Morisaki, thanks for putting up with Rikako.
Bu arada Rikako senden borç almış.
And Rikako owes you money.
Rikako...
Rikako!
Bira ister misin, Rikako?
Want some beer, Rikako?
Rikako'yu neşeli görmek, her nasılsa beni de rahatlatmıştı.
Seeing Rikako bounce back somehow made me feel a tease here.
Rikako, şimdiden erkek arkadaşın var, ha?
Rikako, a boyfriend already?
Kochi'de Rikako çok güçlü görünüyordu, ama Tokyo'ya geldiğinde tek yaptığı şov yapıp, aptal bir çocuğa yaltaklanmaktı.
In Kochi Rikako seemed so strong, but she gets to Tokyo and all she does is put on a big show and fawn over a stupid guy.
Rikako?
Rikako?
Yarım saat içinde Rikako büyümüş görünüyordu.
In half an hour, Rikako seemed to have grown up.
Tatillerden sonra, sanki hiçbir şey olmamış gibi Rikako beni görmezden geldi.
After the holidays, Rikako ignored me just as if nothing had happened.
Kızma ama tatilde sen ve Rikako seyahate mi çıktınız?
Don't be upset, but did you and Rikako take a trip during vacation?
Rikako sadece babasını görmeye gitti.
Rikako just went to see her father.
Direkt Rikako söyledi.
I heard it straight from Rikako.
Rikako git gide yalnızlaştı.
Rikako was as isolated as ever.
Rikako'yu koşarken gördüm.
Rikako just ran by.
Rikako bu, çok serttir.
That Rikako, she's tough.
Rikako Kochi Üniversitesi'ne kaydoldu, Yutaka Kyoto'ya gitti ben de Tokyo'da Üniversiteye gittim.
Rikako enrolled at Kochi University, Yutaka went to Kyoto and I went to college in Tokyo.
Rikako'dan gerçekten hoşlandığını o zamana dek fark etmemiştim.
I hadn't noticed till then that you really liked Rikako.
Baştan beri Rikako'nun gölgesi altında kalmıştı.
From the start, she was always in that flashy Rikako's shadow.
Sen Rikako'ya dalgın dalgın bakarken, benim gözüm Yumi'deydi.
While you were mooning over Rikako, I had my eye on Yumi.
Tüm bunlardan sonra Rikako belki de gelmeyecek.
Maybe Rikako's not coming after all.
Rikako sana söyledikleri için pişman olduğunu söyledi.
Rikako said she regrets the things she said to you.
Ama Rikako her zaman güzeldi, şimdi daha da güzel.
Of course, Rikako was always pretty, but she's even prettier now.
Shimizu bana Rikako'yu gördüğünü söylüyordu.
Shimizu told me she saw Rikako.
Rikako burda değil ki.
Rikako's not here!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]