Ruthie Çeviri İngilizce
492 parallel translation
Şunlara alsana, Ruthie.
Here you are, Ruthie. Take it.
Ruthie.
Ruthie.
Bunu Ruthie'ye ver.
Give this to Ruthie.
Vahşi büyüyor, Ruthie de öyle.
Growing up wild. And Ruthie too.
- Ruthie.
- Hush, Ruthie.
Günaydın Ruthie.
Good morning, Ruthie.
Onu tutuklamadılar Ruthie.
They haven't arrested him, Ruthie.
Ruthie, sörf harikaydı.
Ruthie, my lass, the surf was wonderful.
Buraya gel, Ruthie.
Come here, Ruthie.
Bak, Ruthie.
Here he is, Ruthie.
Ruthie, aradığına çok sevindim.
Ruthie, I am so glad you called.
Ruthie, ben geldim.
Ruthie, I'm home.
Ruthie. Durumumuz düzelecek.
Ruthie, things are gonna get much better for us.
- Sağol Ruthie.
- Thank you, Ruthie.
Teşekkürler, Ruthie.
Thank you, Ruthie.
O yüzden Ruthie ile Sylvia'ya bir şey söylemeyelim.
- So let's not tell Ruthie and Sylvia.
- Sakın kaybetme bunu Ruthie, tek kopyam o.
- Don't lose it. It's my only copy.
Ruthie, ben düşürmeden yakala şunları.
Ruthie, grab these before I drop them all. Thanks.
Senin işini yapıyordu, Ruthie.
- She had your job, Ruthie.
Ruthie bitirdi.
- Ruthie finished it.
Benimki.
Me. Ruthie.
- Merak etme Ruthie.
- Don't worry, Ruthie.
Bana daha evvelden söyleyip mahcup olmamı önlerdin Ruthie.
Well, uh, you could have told me, Ruthie, saved all this egg on my face.
Sorun şu Ruthie :
The question is, Ruthie :
Bunların çoğu evli değildir Ruthie.
Most of them aren't married, Ruthie.
Cevapların hepsi için değil Ruthie.
Not all the answers, Ruthie.
Biliyor musun Ruthie... bir daha geldiğimde muhtemelen tam orada oturuyor olacaksın.
You know, Ruthie, um, sometime I'll be back and, uh, you'll probably be sitting right there.
Ruthie!
Ruthie!
Ruthie, denizlerle kaplı bir gezegenden geliyor, deniz çiftçilerinden.
For example, Ruthie here comes from a pelagic planet.
Hayır, yoktur Ruthie.
No, they don't, Ruthie.
Ruthie, doğaya kafayı takmış durumda.
Ruthie is hooked on nature.
Biz, her şeyi Ruthie'nin kendi özgür iradesine bırakmamız gerektiğine inanıyoruz.
We believe in leaving things to Ruthie's own free decision.
Ruthie, bu anneciğinin canını acıttı.
Ruthie, that hurt Mommy.
Sana bir hikâye anlatayım mı, Ruthie?
Should I tell you a story, Ruthie?
Gel bakalım, Ruthie.
Come on, Ruthie.
Eğer olur derseniz, Ruthie'yi yarım kabul ederiz.
If you're agreeable, we'll call Ruthie a half.
Çok güzel, Ruthie.
It's beautiful, Ruthie.
Ruthie, bu kez'hayır'demek zorunda kalacağım.
Ruthie, this time I have to say no.
Ruthie'den nefret ediyorsun, değil mi?
You resent Ruthie, don't you?
Ruthie, saçmalama.
Ruthie, don't be so silly.
Ruthie'yi çok sevdiğini biliyorum, fakat o bunun farkında değil gibi.
I know that you love Ruthie, but she doesn't seem to realize it.
Ruthie, tatlım.
Ruthie, honey. Come on.
Ruthie, ver şu anahtarı.
Ruthie, give me that key.
Ruthie, biliyor musun, anahtarla yaptığın bu şey bir bakıma komik bir şeydi.
Ruthie, you know, that was kind of a funny thing you did with the key.
Ruthie'nin bugün öğle yemeğine geç kalmasını istemiyorum. Evet.
I don't want Ruthie to be late for her lunch today.
- Ruthie.
- Ruthie.
Güney Teksaslı bir melezle Ruthie Lee ve Pauline burada.
We just got some sort of an octoroon from south Texas and there's Ruthie Lee and Pauline.
Ruthie Lee'nin odasında olacağım.
Well, I'll be up in Ruthie Lee's room.
Efendim, Ruthie?
Yes, Ruthie?
Hayır, Ruthie, bilerek yapmadım.
No, Ruthie, I didn't.
Hayır, Ruthie, hayır.
No, Ruthie, no.