Salad Çeviri İngilizce
4,447 parallel translation
Belkide guzel bir salatayla baslamak istersiniz.
Maybe you'd like to start with a lovely salad.
Ben de ceviz ve armut salatası alayım.
I'll have the pear and walnut salad.
Salata maşası kullandım.
I used tongs. Salad tongs.
Sezar salatası masanın yanında yapılan da benim!
I'm the one who gets his Caesar salad made table-side!
- Vay, salata.
- Oh, salad.
Masanın üzerinde, patates salatasının yanında.
Buffet table next to the potato salad.
Papi Tres Cruces'i soyacağımızı öğrenirse çantanın içindeki kelleler bizimkiler olur.
If Papi knew we were even talkin about ripping'off Tres Cruces, it would be our heads in that bag next to the potato salad.
Bu patates salatasına ne yaptın?
What did you do to this potato salad?
Biraz patates salatası yapacağım.
I'm gonna make some potato salad.
Kurutulmuş ton balığı, salata ve kırmızı şarap.
I'm doing seared ahi tuna steaks, a salad, and red wine.
Salata ne yapar biliyor musun?
You know what salad does?
Şimdiye kadar hep meyve yedin. Sen tıpkı bir meyve salatası gibisin.
You eat fruits all the time, you're as good as a fruit salad.
Katı salata!
Solid salad!
Ben... yumurta salatası yapayım.
I do egg salad.
Yumurta salatası, evet mi hayır mı?
Egg salad? Yes or no, huh?
Salata işte.
It's a salad.
Balık salatası
Tuna salad. Yeah.
Füme somonlu simiti almayın ve Tuna Salatasını yada deniz içeren hiç birşeyi
Don't get the bagel with smoked salmon, or the tuna salad, or anything with seafood in it.
- Karışık salata alacağım.
No, I'll get a tossed salad.
- Sen karışık salata yemezsin.
You don't eat tossed salad.
Büyük karışık salata yap onu.
Make it a large tossed salad.
May de soslu salata alacak.
And May here will have a salad with the dressing on the side.
- Salata... soğanlar.
- Salad... onions.
- Salata.
- Salad.
Ve patates salatası.
And potato salad.
Ve en sevdiğin sosis salatası.
So... your favorite cold meat salad.
Kuzuya dikkat edin ve isterseniz salata yapın.
Keep an eye on the lamb, and if you feel like it make the salad.
- Bu salata mı?
- And that salad?
- Salatamın nesi var?
- What's wrong with my salad?
İçki mi içiyorsun yoksa salata mı yiyorsun?
ls that a drink or a salad?
Salatanı çok şirin bir şekilde yiyorsun.
You're kind of cute eating your salad.
Her şeyi düzenledim, Bir tavuk almaya ihtiyacın olacak ve ben eve gelirken yolda durup meşhur fasulye salatası alacağım.
And I've ordered everything, you just need to pick up the chicken and I will stop and get the famous bean salad on my way home.
Meşhur fasulye salatası.
The famous bean salad.
Bu fasulye salatasını sevdim.
I love this bean salad.
Salatayı da götürebilir misin?
Could you put the salad on?
Fasulye salatasını sever mi?
What's she got against bean salad?
Çorba ve salatanızı almayı unutmayın.
Don't forget to help yourselves to the soup and salad bar.
# Ya da akşam yemeklerinde salata mı veriyorsun?
♪ Or do you give them salad for supper?
Kıçımı yalayın!
Toss my salad!
Kıçımı yala, karga!
Toss my salad, crow!
Belki de birazını salatalara harcamalısın.
Maybe your self ought to spend some of it on a salad.
Salatayı kim icat etti biliyor musun?
You know who invented salad?
Lillian ünlü tabbule salatasından yapıyor.
Lillian's making her famous tabbouleh salad.
- Sana salata ısmarlayayım mı?
What do we say we go get you a salad?
- Salata mı? Evet.
A salad?
- Salata. - Salata demek.
Salad.
Patates salatası harika.
The potato salad is great.
Hiç salata sosu yok.
I don't have any salad dressing.
- Fransız patates salatası.
- A french potato salad.
Sheraton mini sabun karşılığı Taco isterler?
Sheraton mini soap for a taco salad?
Çok hoş.
Salad, right. So pretty.