Salomon Çeviri İngilizce
111 parallel translation
Amsel Salomon! Amsel Magda!
Amsel Salomon Amsel Magda
Ben Los Angeles'tan Mark Salomon!
This is Mark Salomon from Los Angeles!
Jackob, yeğenimiz Salomon'u öpmeyi unutma ve Esther'i ve Tzipé'yi ve Moishé'yi...
Jacob, don't forget to give a big kiss to our nephew Solomon. And also Esther and Tzippe and Moishe.
- Salomon. - Ne oldu?
- Look, Solomon!
- Bir de şuna bak, Salomon.
Look at that, Solomon. Look!
Hey, Salomon! - Haydi, buraya gelsene!
Hey, Solomon, c'mon!
Arabalarını gördün mü, Salomon?
See that, Solomon? They have cars, now.
Salomon, yapma!
Racist? Solomon!
Salomon, sen Yahudi misin?
How's that? Solomon is Jewish?
Salomon, bir Yahudi.
Solomon is Jewish, oh!
- Salomon... Salomon, ne?
- What about Solomon?
Salomon!
Solomon?
Salomon, bir araba!
Solomon, a car! Aah!
Salomon, bu akşam belki bir istisna yapabilirsin.
Say, Solomon, can't you make an exception tonight?
Salomon, bizi patronunun arabasıyla götürebilir.
To honor Uncle Jacod we shoulda got Solomon to drive him in his boss'car.
- Salomon!
- Solomon!
Hayır, ben Salomon.
No, it's Solomon.
Çabuk aşağı gel, Salomon!
Come down Solomon!
Salomon, kimseye bir şey söyleme yoksa hapı yutarım.
I beg you Solomon don't tell. The police, the'maramouches'.
Hiçbir şey, Salomon. Yemin ederim ben suçsuzum.
Nothing Solomon I'm innocent.
Salomon, kocamı uyarın!
I beg you Solomon, warn Monsieur!
Çabuk buraya gelin, Salomon!
Quickly, Solomon.
- Hayatımı kurtardınız, Salomon.
- You saved my life, Solomon. - Ok, OK!
Salomon orada, anne!
There's Solomon, mom.
Doktor Salomon.
Dr. Salomon.
Doktor Salomon, kardeşiniz geldi.
Dr. Salomon, your brother's arrived.
Helmut Salomon benden eşi olmamı istedi.
Helmut Salomon's asked me to be his wife.
Ben Helmut Salomon.
Helmut Salomon here.
Merhaba Bayan Salomon.
Hello, Mrs. Salomon.
Alo? Bayan Ilse Salomon ile görüşebilir miyim?
Hello, can I speak to Mrs. Ilse Salomon?
Martha Salomon, nee Heyer... 23 Eylül Pazartesi.
Martha Salomon, nee Heyer... on a Monday, September 23.
Ben Martha Salomon.
Martha Salomon here.
Burası Solomonların evi mi?
Is this the Salomon house?
Bayan Salomon, eve gidiyorsunuz.
Mrs. Salomon, you're going home.
- Hoşça kalın Bay Salomon.
- Goodbye, Mr. Salomon.
Arabamı kaldırım kenarına çekmeseydim, ne trafik ışıklarına yakalanacak... ne ambulans görecek... ne de Salomon Tauber'le Eduard Roschmann'ın adını duyacaktım.
If I hadn't pulled to the curb I wouldn't have caught the traffic light nor seen the ambulance never have heard of Salomon Tauber or Eduard Roschmann.
Benim adım Salomon Tauber.
My name is Salomon Tauber.
Sizinle dostunuz Salomon Tauber hakkında konuşmak istiyordum.
I'd like to talk to you about your friend, Salomon Tauber.
- Salomon onu görmüştü.
- Salomon saw him.
- Salomon Tauber.
- Salomon Tauber.
Sonra bahar gelince, ihtiyar Marx... Kudüs'teki Anma Odasında, sevgili dostu Salomon Tauber'in ruhu için... dua ederken buldu kendini.
Finally, in the spring, old Marx found himself in the Hall of Remembrance in Jerusalem, saying a prayer for the soul of his good friend, Salomon Tauber.
Bunlar Hz. Süleyman'ın bilmeceleri.
They are the enigmas of Salomon.
Padua'lı Aziz Antonio, Padua'da doğdu, Lizbon'da büyüdü, Salamanca'da okudu...
St. Anthony, who in Padua was born, in Salomon you studied...
Bir gün, Frankfurt'ta banker Salomon de Rothschild'i dövmüştüm.
One day in Frankfurt, I've beaten the banker Salomon de Rothschild.
Bu Salomon'luk bi şey...
This would Salomon...
Ernst von Salomon u hatirliyor musun?
Remember Ernst von Salomon?
- Horowitz, Salomon.
- Horowitz, Salomon.
Salomon!
Solomon!
- Salomon.
- Solomon.
Bu, gerçek bir mucize, Salomon.
A miracle!
- Düşündüm de, Salomon, Slimane Slimane, Salomon...
I say! ... Solomon, Slimane.