Sammi Çeviri İngilizce
139 parallel translation
Chicago Üniversitesi'nden Sammi Awad.
Sammi Awad from the University of Chicago.
Sammi Awad.
Sammi Awad.
Müze, Sammi'ye arkeoloji bölümünde iş teklif etti.
The museum offered Sammi a position in the archaeology department.
- Sammi'ye mama aldım.
I bought food for Sammi.
Sammi ve Sandra'nın Tatlı Sos Dükkânı.
Sammi and Sandra's Sweet Salsa Shop.
- Sammi!
- Sammi!
Bunun için, Sammi, sana ihtiyacımız var.
For that, Sammi, we need you.
Sammi, kanatları birleştirmek zorundasın.
Sammi, you have to join the wings.
Dikkat et, Sammi!
Watch out, Sammi!
Oh, Sammi.
Oh, Sammi.
Sammi!
Sammi!
- Bizi gururlandırdın, Sammi.
- You made us proud, Sammi.
"Bahçede ağaç var" demiştim, Sammi.
"The garden has trees" is what I said, Sammi.
- Merhaba, Sammi.
- Hi, Sammi.
Hayır, hadi ama Sammi.
Oh, no, come on, Sammi.
Sammi, Sammi, yapma!
Sammi, Sammi, come on!
- Sammi, nerede benim...
- Sammi, where's my...
Hayır, Sammi ile evde oturacağız.
No, I'm gonna stay home with Sammi.
Aramamın nedeni J.W. McKeller, ölüm döşeğinde benden sizinle ilgilenmemi istedi ve güzel karınız Carrie ile ve küçük köpekleriniz Sammi ve Marley ile.
The reason I'm calling is J.W. McKeller, on his deathbed, asked me personally to take care of you... and - and your beautiful wife, Carrie, and your little dogs, Sammi and Marley.
Bekle, Sammi.
Hold on, Sammi.
Hadi Sammi.
Go Sammi.
Sammi
Sammi
Bay bay, Sammi.
Bye bye, Sammi.
- Bana bir iyilik yap ve Sammi'ye göz kulak ol.
- Do me a favor and watch sammi.
İmdat!
Sammi : help!
- Aman Tanrım, Sammi!
- Susie : oh my god, sammi!
- Aman Tanrım, Sammi!
- Oh my god, sammi!
Sammi, iyi misin?
Sammi, are you okay?
Eğer Sammi artık klarnet almak istemiyorsa istemiyordur.
If sammi doesn't want to take clarinet anymore, she doesn't want to.
Kız arkadaşım Sammi erkek arkadaşı Ronni'den, o da kuzeni Pauly'den Bay Mandalay'in sunumunu duymuş.
My girlfriend Sammi heard from her boyfriend Ronni who heard from his cousin Pauly about Mr. Mandalay's presentation.
- Sammi?
- Sammi?
- Sammi burada, tamam mı?
- Sammi's here, okay?
Sammi çok büyük bir fırsat yakaladı.
It's a big opportunity for Sammi.
"Jersey Shore" dizisindeki Sammi ile Ronnie gibiler.
They are like Sammi and Ronnie on the Jersey Shore.
Ama Sammi, Ronnie'den evlilik öncesi anlaşma istemedi.
Except Sammi didn't ask Ronnie to sign a prenup.
Sammi?
- Sammi?
Sammi Tyler, kıdemli uçuş görevlisi, işe ilk aldığım kişiydi.
The senior flight attendant, Sammi Tyler, was one of my first hires.
- Ablan Sammi'den.
Your older sister, Sammi.
Nerede? - Ablan Sammi.
- Your older sister Sammi.
Sammi, dinle.
Hey, Sammi, listen.
- Gitmen gerek Sammi.
- You have to go, Sammi.
Koşan Ağaç, bu Frank'in kızı Sammi ve oğlu Chuck. Geciktim Sheila, kusura bakma.
Running Tree, this is Frank's daughter, Sammi, and her son, Chuck.
Dinle, ben Sammi'yi takviye için Alibi'a götüreyim.
- I get it. Look, how about I take Sammi to the Alibi for reinforcements?
Sammi harikaydı!
- Sammi was amazing!
- Baba, Sammi küçükken onu hiç düşündün mü?
Dad, when Sammi was little, did you ever think about her?
- Sammi bunu doğru yapmam için son şans.
Sammi's my last chance to get it right.
Sammi, tamam, bekle!
Okay, Sammi, wait! Wai-
Sammi, dinle.
- Won't even let them drive.
Sammi'ye yer aç.
Now... make room for Sammi.
- Bu Sammi, ablan.
Oh, this is Sammi, your big sister.
Chuckie ile...
- Look, Sammi.