Sarajevo Çeviri İngilizce
297 parallel translation
Söyleyin. Haziran 1914'te Saraybosna adında bir yeri duymuş muydunuz?
In June 1914, had you ever heard of a place called Sarajevo?
Fakat Sarajevo adındaki küçük bir kasabada bir kara bulut şekilleniyordu.
But a terrible cloud was forming... In a little town called Sarajevo.
Saraybosna'ya.
Sarajevo.
Yani bu tren hiç durmadan Saraybosna'ya mı gidiyor?
You say this train goes to Sarajevo, no stops?
Biraz daha çaba sarf edersek Sarayova'nın popüler müziğin merkezlerinden biri olması işten bile değil.
If we make a little more effort, we may be sure that Sarajevo will soon become one of the main centers of popular music.
Tanrım, bu sadece Sarayova'da oluyor.
Lord, this can only happen in Sarajevo.
Ben, baba Seyfo'nun ve Hatiboviç soyundan anne Zeynep'in oğlu Mahmut Zolj 1920 doğumlu...
I, Mahmut Zolj, son of Sejfo, and mother, Zejneba, maiden name, Hatibovic, born 1920, resident of Sarajevo,
Kanatlarımı çırparak, Sarayova sokakları üzerinde uçuyordum.
I waved my arms a few times and I was flying over the streets of Sarajevo.
Avusturya arşidükü Saraybosna'da öldürülünce,
When the Austrian Archduke was murdered in Sarajevo,
Sarayova hâlâ yerinde duruyor mu?
Is Sarajevo still Where it used to be?
Sarayova'nın genç halkı içiyor mu şaraplarını?
Are they drinking wine Sarajevo's young folk?
Sarayova yine bir askeri geçite ev sahipliği yapıyor.
Sarajevo again hosts a grand army parade.
Sarayova nasıl?
How are things in Sarajevo?
Sarayova hâlâ yerinde duruyor mu?
Is Sarajevo still where it used to be?
Sarayova centilmeni.
Gentleman from Sarajevo.
Doğru. Sarayova çocuğu.
That's right, boy from Sarajevo.
- Bitti. Sarayova ya da nereye istersen gidebilirsin.
You can go to Sarajevo or wherever you like.
Güneye git, Saraybosna'ya, Tuzla'ya doğru.
Go south, to Sarajevo and Tuzla.
- Sarajevo otobüsünde gördüğünü söylemiş ve Beco onun kulağına fısıldamış insanların ağlamayı unuttuğunu söylemiş.
He signed that he saw him on the Zenica - Sarajevo bus and that Beco whispered something in his ear says people have forgotten how to cry.
O zaman, Saraybosna'da tıp oku.
Well, study medicine in Sarajevo.
Saraybosna'daki kardeşimi aramıştım.
I phoned my sister in Sarajevo.
Saraybosna'dan arıyorum.
Sarajevo calling.
Saraybosna'dan.
From Sarajevo.
Tatlım, Saraybosna'daki teyzen Kasemo'yu görmeye gittim.
Honey, I went to see aunt Kasema in Sarajevo.
Sonra pasaportum için Saraybosna'ya gittim.
Then back to Sarajevo for my passport.
O zaman Saraybosna'daki kız kardeşime gideyim.
Then I'll go to my sister's in Sarajevo.
- Saraybosna'da.
- In Sarajevo.
Saraybosna polisine teslim ol.
Hand yourself over to the Sarajevo police.
Saraybosna Bölge Mahkemesi Sanık Bekir Kuduz vakasında...
The District Court in Sarajevo in the case against the accused Becir Kuduz...
Sarajevo ya da Somali gibi şeyler hakkında konuşmam.
There are things I don't talk about like Sarajevo or Somalia.
Sarajevo'daki pek çok insan, huzur içinde bir Noel kutlamanın hayalini kuruyor.
A peaceful Christmas... is what most people in Sarajevo dream about.
Sarajevo'daki pazarda neredeyse tüm tezgahlar boş.
In Sarajevo nearly all the black market stands are empty.
Sarajevo'daki pek çok insan, huzur içinde bir Noel kutlamanın hayalini kuruyor.
A peaceful Christmas is what most people in Sarajevo dream about.
SARAJEVO'YA HOŞ GELDİNİZ # And back along the lane again
# And back along the lane again
'Jordan Flynn, Sarajevo.'
'This is Jordan Flynn in Sarajevo.'
Sarajevo ile alakası yok, senin için söylüyorum.
It wasn't about Sarajevo, it was about YOU.
Hadi oradan dostum, kimse Srajevoyu bilmiyor, ama herkes beni tanıyor.
Back home no one's heard of Sarajevo but they all know me.
'Bu çocuklar için ev, Ljubica Lvezic yetimhanesi 'Sarajevo'nun cephelerinden birinde.'
'For these children, home is the Ljubica lvezic Orphanage'on one of Sarajevo's many front lines.'
Sarajevodan daha kötü olan, 13 ülkeyle daha uğraşıyoruz.
We deal with 13 countries in the world which are WORSE than Sarajevo.
'Zaned, Sarajevo'nun yakınlarındaki bir kasabadan.
'Zaned is from a village near Sarajevo.
Sarajevo'dan çıkmak istiyor.
She want to get out of Sarajevo.
Sarajevo'da bir konser vereceğim.
I'm going to make a concert here in Sarajevo.
Ama bunu henüz yapmayacağım, Çünkü Sarajevo henüz daha dünyanın en kötü 14. bölgesi.
But I'm not going to do it yet, because Sarajevo is only the 14th worst place on Earth.
'Geçen hafta, sniperlar, Sarajevo'dan ayrılmakta olan bir otobüse ateş açtılar.
'Last week, snipers fired on a bus trying to leave Sarajevo.
Fakat Sarajevo'da bir saatlik ateşkes ve onları götürmek için her iki taraftan da iznimiz var.
But we have a one-hour ceasefire throughout Sarajevo and permission from authorities on both sides to bring them.
Sarajevo'dan bir kız.
She's a girl from Sarajevo.
Miss Beseiged Sarajevo'ya hoş geldiniz.
Welcome to Miss Beseiged Sarajevo.
Sarajevo ile başlayarak.
Starting with Sarajevo.
Şimdi Sarajevo'da savaştan başka bir hayat olmadığının farkına vardım.
Now I realise there is no life in Sarajevo except the siege.
Savaş Sarajevo'dur.
The siege is Sarajevo.
Radyo Sarayova.
Radio Sarajevo...